CHP Genel Başkan Yardımcısı Sn. Gürsel Tekin, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ın CHP ye yönelik eleştirilerine, "çok meraklıysa siyasete girer" diye eleştirmiş.
Tam bir klasik siyasetçi üslubu.
İşine gelmeyen eleştiri mi var? Hemen bu laf; "meraklıysan siyasete gir."
Peki, sen siyaseti niye yapıyorsun?
İki lafın başı, halka hizmet için diyen sen değil misin?
O halde halkın içinden birilerinin sizi eleştirmesine, şunu yanlış yapıyorsun demesine neden tahammül edemeyip, kale almaz görünerek, "siyasete gir" diyorsun?
Sizi eleştirebilmek için illa ki, bir partiye üye olmak mı gerekiyor?
Siyaset sizce nedir, parti üyeliğiyle sınırlı bir iş midir?
Hayır öyle değildir.
Siyaset, günlük hayattır!
Daha iyi, daha özgür, daha insanca yaşamak istemek, bunun için düşünmek ve bu düşünceyi açıklamaktır!
İştir, aştır, yaşamın ta kendisidir!
Onun içindir ki, herkes "siyasetin içindedir."
Önce bu bilinmelidir!
Çünkü bu bilinince, sizi eleştirenin kim olduğu, siyasi parti üyesi olup, olmadığı değil, yaptığı eleştirinin içeriği önemli olur.
Hazımlı, farklı fikirlere ve özellikle de eleştirilere saygılı olunur, ders alınmaya çalışılır.
Sn. Kocasakal'ın  eleştirileri, son derece halklı ve doğrudur.
Bunlardan gocunmaya hiç gerek yoktur!
Benzer eleştirileri yapan bir çok inan vardır ve onlar bunu yapmak için kimseden izin alacak da değildir.
Sizin siyasetten anladığınız, meclise girmekse, seçim sandığıysa, bir partide ille de etkili konumda bulunmaksa, o partide seçilmiş örgütleri beğenmeyince fesh etmekse, iktidar partisine "kredi açmaksa", onun Cumhurbaşkanı adayını desteklemeye sıcak bakmaksa, Sn. Kocasakal ve bizim gibilerin, "o siyasetle" işi olmayacaktır.
 
Mustafa T. Turhan