Haberler


Hamdiye Şen, Milli Eğitim aleyhine Danıştay’da dava açtı
  • Yorumlar: 0
  • 01 Şubat 2012 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2503
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Hamdiye Şen, Milli Eğitim aleyhine Danıştay’da dava açtı

0 0

CHP Çayyolu Temsilciliği yöneticisi, eski öğretim üyesi Hamdiye Şen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 11.1.2012 teruh öi 817 sayılı “Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı” konulu genelgesinin yürütmesinin durdurulması ile ardından da kararın iptali için Danıştay’da dava açtı.
 
Hamdiye Şen, verdiği dava dilekçesinde şu noktalara değindi;
 
Davalı idare tarafından yayımlanan dava konusu işlem ile birlikte 19 Mayıs ATATÜRK’ü Anma Ve Gençlik Ve Spor Bayramında Başkent dışındaki il ve ilçelerde öğrencilerin katılımı ile yapılan kutlamalar bundan sonra sadece okullarda yapılacaktır.
 
Dava konusu işlemin düzenlenmesine, kabul edilmesi olanağı bulunmayan gülünç ve komik gerekçeler gösterilmiştir. Kutlama törenlerinin hazırlık döneminin mevsim olarak soğuk bir zamana denk gelmesi nedeniyle sağlık sorunlarına yol açtığı, çalışma süresinin uzun olması nedeniyle öğrencilerin derslere ilgisinin azaldığı, motivasyonlarının düştüğü, kutlamalara gönüllü olmayan öğrenci velilerinin okullarla olan ilişkilerinin bozulduğu yönünde alınan duyumlar gerekçe olarak gösterilmiştir. Güya alınan duyumlardan yola çıkılarak ATATÜRK’ü Anma Ve Gençlik Ve Spor Bayramı törenlerinde, öğrencilerin ATATÜRK’e duydukları sevgi, saygı ve bağlılıklarını yansıtan kutlamalar bir anlamda yasaklanmıştır.
 
Dava konusu işlemde “…..Kanun ve Yönetmelikte kutlamaların öğrencilerin katılımıyla yapılacağına dair bir hükümde bulunmamaktadır”
denilmektedir. Konu ile ilgili kanun, yönetmelik, yönerge ve genelge hükümleri incelendiğinde davalı idarenin dava konusu işleminde yetkisini aştığı, kanuna, yönetmeliğe, yönergeye ve 2000 / 32 sayılı genelgeye aykırı davrandığı görülecektir. (17.03.1981 tarih ve 2429 sayılı kanunun ve 2000 / 32 sayılı genelgeye )
 
19 Mayıs Bayramı kutlamaları amacından çıkarılarak, okul duvarları arasına hapsedilmek istenmektedir. Türk Milletine mal olmuş 19 Mayıs ATATÜRK’ü Anma Ve Gençlik Ve Spor Bayramının çoşkuyla kutlanmasına engel olmak, Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevi değildir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevi milli bayramların çoşku ile kutlanmasını sağlamaktır. Öğrencilerin bayram kutlamalarına katılmasını boşa giden bir zaman olarak görmek, milli değerlerimizi yok sayma anlamına geldiği için çok acıdır. Özellikle de bu uygulamaları güya alınan duyumlar gibi ciddi olmayan bir gerekçe ile savunmak hiçbir biçimde kabul edilemez. Kutlama törenlerinin hazırlık döneminin mevsim olarak soğuk bir zamana denk gelmesi nedeniyle sağlık sorunlarına yol açtığı, çalışma süresinin uzun olması sebebiyle öğrencilerin derslere ilgisinin azaldığı, motivasyonlarının düştüğü, kutlamalara gönüllü olmayan öğrenci velilerinin okullarla olan ilişkilerinin bozulduğu yönünde alınan duyumlar alındığı biçimindeki gerekçeler ise; dayanaksız ve mantıksız olduğundan dava konusu edilen işlemin bu gerekçelerine hukuki bir cevap verme gereği de yoktur. . 1972 – 1976 yıllarımı yatılı olarak KONYA KIZ İLKÖĞRETMEN OKULU’nda okudum. Öğrenci olarak Cumartesi günlerimizde yarımgün çalışma günüydü. Tatil değildi. Her ULUSAL BAYRAMLARIMIZI (29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı – 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramımızı ve 19 Mayıs ATATÜRK’ü Anma Ve Gençlik Ve Spor Bayramımızı büyük bir çoşku ile kutladık. Şortlarımızı giyip Konya sokaklarından stadyuma giderek provalarımızı yapıyorduk. Konya halkıda bizleri balkonlara çıkıp alkışlıyordu. Derslerimizde de çok başarılıydık. Namazımızı da kılıyorduk. Halk oyunlarımızı da oynuyorduk. Namusumuzdan ve dürüstlüğümüzden de hiç mi hiç ödün vermedik. İlkokul öğretmeni (Köy öğretmeni) oldum. Daha sonra; 1976 – 1980 Ankara 19 Mayıs Spor Akademisinde okudum. Okul birincisi olarak en yüksek puanla okulumu bitirdim. Beden Eğitimi öğretmeni oldum. İlk Senaryolu 19 Mayıs Kutlamalarının uygulayıcısıyım. Binlerce öğrenciyi stadyumda aynı hareketleri yapar şekilde fon guruplarımızla çok güzel kutlamaları gerçekleştirdiğimizi, sahalara sığmayan halkımızın alkışlarından anlıyorduk. Öğrencilerimize özgürlüğümüzün – kurtuluşumuzun – bağımsızlığımızın - birey olmamızın – yurttaş olmamızın – ulusallığımızın bilincini kazandırmanın kutlayabilme çoşkusunu yaşatıyorduk. Öğrencilerimiz derslerinde de çok başarılıydılar. Çünkü enerjilerini olumlu yönde harcıyorlardı. Yüzlerindeki mutluluk ışığı etrafı aydınlatıyor. Karanlık kafaları yok ediyordu. İşyerlerinde de, verimliliği arttırmak için toplu spor hareketleri yapılır. Sonuçta, verimlilik ve kalitenin arttığı belirtilmektedir.
 
19 Mayıs 1919 tarihi ATATÜRK’ün milli kurtuluş savaşını başlatmak üzere Samsun’a çıktığı gündür.Türk Milletinin kurtuluş hareketinin başladığı gündür. 19 Mayıs 1937 tarihinden beri, ATATÜRK’ü Anma Ve Gençlik Ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır. Bu uygulamayı inandırıcı ve geçerli hiçbir gerekçe göstermeden kaldırmaya çalışmak, geçmişimizi ve geleceğimizi inkar etmek demektir.
 
Bayramlarımızı kutlamaya yönelik sınır koyarak Esas şimdi faşist ve baskıcı bir yaptırım uygulamaya çalışılmaktadır. Öğrenci okul başarıları daha da düşer ve hiçbir işe yaramayan, kendi özbakım becerilerini dahi gerçekleştiremeyen, korkak, bağımlı, özgüveni oluşmamış, mücadele gücü olmayan, kendi ayakları üzerinde duramayan insan tipleri yetiştirirsiniz. İstenilen bu her halde…
 
BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ OLARAK; ULUSAL BAYRAMLARIMIZIN KUTLANMASINA ENGEL OLAN KAFALARIN BİRAN ÖNCE DEĞİŞMESİNİ UMUYORUM. ZİRA OLUMSUZ SONUÇLARI ONLARI DA YAKAR.
 
Örtünerek namus kazanılmaz diyorum. Hele ki bize uymayan giysilerle kutlanıyor tümcesini kabul edemiyorum. Hareketlerle çoşkunun ifade edilmesi, en rahat giysilerle gerçekleşebilir. Kolun bacağın takılmayacağı.
 
Öğrencilerimiz tek yönlü bilgilendirilmeye çalışılıyor. Eğitim sıfır. Çok yönlü Eğitim kaldırıldı. Çünkü Beden Eğitimi – Müzik Eğitimi – Resim Eğitimi – İş Teknik – Ev Ekonomisi dersleri kaldırıldı. Seçmeli duruma getirildi. Ders saatleri azaltıldı.
 
İnsanoğlunun anatomik yapısı çok yönlüdür. Bu şekildeki yetiştirmeyi nereye kadar taşıyabilir siniz? Torunlarınız sizlere isyan edecekler.
 
Dava konusu işlemin uygulanması halinde, bu bayram halkın da katılabildiği bir bayram olmaktan çıkacak, böylesine önemli bir gün zamanla unutulup gidecektir.
 
Dava konusu işlem ile 19 Mayıs ATATÜRK’ü Anma Ve Gençlik Ve Spor Bayramı kutlamaları iptal edilmiş olmaktadır. Bu durum Türk Halkının milli birlik ve beraberlik duygularını yok edici bir sonuç doğuracağından geleceğe dönük kaygılarımı arttırmaktadır.
 
Dava konusu işlemin uygulamaya konması, ileride telafisi mümkün olmayacak sonuçların doğmasına yol açabilecektir.
 
Soruyorum ? Kurtuluş günümüzün çoşkusunu hareketlerle ifade etmek, gençliğin enerjisini iyi, doğru yöne yönlendirmek kimleri rahatsız ediyor acaba? Bunlara yasak getirerek ne elde edecekler?
        
Ulusal Bayramlarımızı kutlayabilecek yeterli sayıda öğrenci mi bulamıyorsunuz? Yoksa Ulusal Bayramlarımızı çoşkuyla kutlatabilecek BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ sayımız mı yetersiz?
 
Köyde – Adana – Yumurtalık – Zeytinbelli kasabasında kızlı – erkekli cimnastik mayoları ile 19 MAYIS ATATÜRK’ü ANMA VE GENÇLİK VE SPOR BAYRAMIMIZI kutladık. Çok büyük alkışlar aldık.
 
2577 sayılı yasanın 27 / 2 ve 27 / 4 maddeleri uyarınca, dava konusu idari işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmez ise, 19 Mayıs ATATÜRK’ü Anma Ve Gençlik Ve Spor Bayramını kutlama tartışmaları artarak sürecektir. Bu nedenle Yüksek Mahkemenizce öncelikle dava konusu işlem ile ilgili olarak “yürütmeyi durdurma” kararının verilmesi gerekmektedir.
 
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin hangi mücadeleler sonucu kurulduğunun unutulmaması, geleceğimizi belirleyici olacağından ve çocuklarımızın daha çağdaş, daha aydınlık bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yaşamalarını istediğimden; Ulusal Bayramlar sevinç ve kıvançlarının paylaşıldığı, ulusumuzun ortak değerler etrafında buluşup kaynaştığı onur günleridir. Ortak değerlerimizi zayıflatmaya değil, çoğaltıp güçlendirmeye muhtaç olduğumuz bir dönemde bu davayı açmak zorunda kaldım.
 
İdare, bütün eylem ve işlemlerinde aldığı kararlarda hukuk devleti ilkesi gereğince Anayasa ve kanunların öngördüğü şekilde hareket etmek zorundadır. İdare hiçbir şekilde keyfi davranamaz ve karar alamaz.
 
Bu nedenlerle, bahse konu genelgenin yürütmesinin durdurularak iptali gerektiği inancındayım.
 
HUKUKİ DELİLLER : Dava konusu idari işlem, Davalı idarenin 11.01.2012 tarih ve B.08.0.DGM.0.04.00.00 / 817 sayılı ATATÜRK’ü Anma Ve Gençlik Ve Spor Bayramı konulu genelgesi, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na ve 2429 sayılı Ulusal Bayramlar ve Genel Tatil Günleri Hakkındaki Kanun, bu kanunlara göre çıkarılmış 01.10.1981 tarih ve 17 475 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ulusal ve Resmi Bayramlarda Yapılacak Törenler Hakkındaki Yönetmelik, 25 95 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisinde yayımlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı ile ATATÜRK’ü Anma Ve Gençlik Ve Spor Bayramı Kutlama Yönergesi, 2000 / 32 sayılı Genelge
 
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz edilen açıklamalar ve mahkemenin re’sen göstereceği diğer hususlara göre;
 
1.      Davalı idarenin 11.01.2011 tarih ve 817 sayılı ATATÜRK’ü Anma Ve Gençlik Ve spor Bayramı konulu genelgenin yürütmesinin durdurulmasına,
 
2.      Söz konusu genelgenin yargılama sonunda İPTALİNE;
 
3.      Tüm yargılama harç ve giderlerinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.
 
26/01/2012
HAMDİYE ŞEN 

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.