Yukarıdaki başlığı oturtmak için çok ama çok düşündüm.Çünkü defalarca halka hizmeti ve halkın refahını düşünen lider ve yönetimlerden örnekler verdik. Ama mesajımızı algılamıyorlar. Ülkemizde yetki alanların bahse konu örneklere rağmen önce, ve sadece kendilerini düşünme alışkanlığından bir türlü kurtulmadıklarını hayretle ve üzülerek izliyoruz.

Belediye teşkilatlarının asli görevleri yöresindeki halka hizmettir, onları hizmetleri ile mutlu etmektir. Bunun için kendilerine verilen yetkileri adil ve hakkaniyet esasları dahilinde kullanmaları gerekir. Belediye yetkilileri halkına mesnetsiz bir şekilde zor kullanamaz, esnafa “falan dergiye reklam verme, falanca dergiye ver, yoksa ruhsat vermem, caza keserim” deyip, kabahati olmadığı halde cezayı kesiyor, canını acıtıyorsa, bu görevi ve onun getirdiği yetkiyi kötüye kullanmaktır, haksızlıktır.

Her fırsatta dile getiriyoruz; bu fakir, vefakar ve cefakar milletin vergileri ile oluşan kurum bütçelerinin ve imkanlarının nasıl harcanıp kullanılacağı kanun ve yönetmeliklerle belirlenmiştir. Hal böyle iken, nasıl oluyor da ilçe belediye başkanları ile yardımcıları, hakları olmadığı halde kendilerine makam arabaları, şoför ve devletin memurunu koruma görevlisi olarak tahsis edip kullanıyorlar? Siz, göreviniz gerektirmediği halde, niçin ve kimden korunuyorsunuz? Siz, T-cetvelinizdeki hizmet araçlarını sadece göreviniz gereği kullanabileceğinizi, ama zati malınızmış gibi sırf hava basmak için, kendi şahsı arzularınıza paralel kullanamayacağınızı bilmiyor musunuz? Peki bunlar bilmiyor,veya biliyorlar da fırsat bu fırsat diye işi pişkinliğe vuruyorlar. Devletin denetim birimleri nerede? Onların görevi, hizmetlerin kanun ve yönetmelikler çerçevesinde hakkaniyet esaslarına göre yürütülmesini sağlamak değil midir?

Doğrusu biz ve bizler gibi duyarlı vatandaşlar, seçimle göreve getirdiğimiz belediye başkanlarının bu haksızlık ve yolsuzluk kokan uygulamaları, kendilerini o göreve getirenler adına gidermeleri gerekmez mı? Aksi halde, nerede kaldı doğruluk? Nerede kaldı yetim hakkı, kul hakkı?