ÇABA Derneği’nde derneğe, bültene ve web sitemize emek veren Çayyolu gönüllüleriyle bir araya geldik. Sandık sayısı az olan okullarda birer, çok olan okullarda ikişer arkadaşımızı görevlendirdik. Arkadaşlarımız saat 17.30 itibariyle okullarda hazır bulunacaklar ve sonuçları önceden hazırladığımız çizelgelere yazacaklardı. En geç saat 19.30’a kadar bu işlem tamamlanıp sonuçlar gelen arkadaşa teslim edilecekti.

Bilgisayar başında iki arkadaşımız bulunacak, gelen çizelgeleri elektronik ordamda kaydedeceklerdi. Bütün bu işlerin son derece disiplinli bir şekilde yapılması gerekiyordu. Bir noktada yaşanacak en ufak aksaklığın tüm çalışmaları aksatacağı ortadaydı.

Öncelikle foto muhabiri bir arkadaşımızın sabah oy kullanılan okulları gezip birer kare fotoğraf alması, bunu da bilgisayar başındakilere ulaştırması gerekiyordu. Bu fotoğraflarda okulun adı açık seçik okunması şarttı. Çünkü sandıkları mahalle mahalle vermeyi kararlaştırmıştık.

Sabah fotoğraflar çekildi, elektronik postayla bilgisayarcılara geçildi ve haber şablonları hazırlandı. Akşama doğru neyin nasıl olacağı iyice belirginleşmişti.

Gün içinde çalışma yaparken tek endişemiz, toplayacağımız verilerin, akşama kadar ense yapan birileri tarafından çalınmasıydı. Bunun için de önlem olarak bir sandığı özellikle yanlış vermeyi kararlaştırdık. Verilen yanlış bilgilerle yazılmış olan sandık, kopyacılar tarafından “kes kopyala yapıştır” yöntemi ile alınması halinde, haberin çalıntı olduğu ortaya çıkacaktı.

Saat 17.30’da harekete geçtik. Okullardan toplanan bilgileri bizzat kendim toplamaya karar verdim. O nedenle son anda sandık sayısı az olan bir okulu tercih ettim. Dodurga Mahallesi’ndeki Özel Aydın Koleji’nin yolunu tuttum. Bu arada bir arkadaşımı da yanıma aldım.

Sandıklar açılmaya başlamıştı. Sonuçları alınan sandıkları kaydede-rek ilerlerken, biri omzuma dokundu. “Engin Bey, seninle bir görüşelim mi” diye sordu. Bu soruyu soranın yüzüne bile bakacak halde değildim. Zamana karşı yarışıyorduk ve yüzüne bile bakmadan “Elbette, ama şu anda acelem var, daha sonra” dedim. O anda kocaman bir elin enseme yapıştığını acı ile hissettim. Enseme yapışan kişi, aynı anda sesini yükselterek hakaretler savurmaya başladı.

Döndüm; Hitit Yapı Kooperatifi, Yenimahallespor Kulübü ve Sukent Sitesi Başkanı Veli Orhan’la burun buruna gelince dondum kaldım. Seçim sandıkları açılıyordu. Kamusal alandaydık ve olmaması gereken bir olayla karşı karşıyaydım. O arada adamın bağırmasını duyan okulda görevli polisler gelip, adamı derdest ederek okulun dışına çıkardılar. Bu olayı mutlaka aşmalıydım; sandık sonuçlarını toplamayı sürdürdüm. Çünkü zaman son derece önemliydi ve kopan halka ben olmamalıydım. (*)

Bir tek sandık kaldı. O sandıkta da başkan önce zarfları tek tek kontrol ederek saydırdı. Sonra zarfları tek tek açıp kontrol ederek havaya kaldırıp “Bir adet geçerli oy pusulası” diye sandık görevlilerine gösteriyor, sonra çizelgeyi yazanların listede işaretlemelerini kontrol ediyor ve ikinci zarfa geçiyordu.

“Bu sandıkta sayım zor biter” diye konuşanlar vardı. Bir cinlik geldi aklıma; yanlış verileri bu sandığa yükleyelim, deyip arkadaşımla okuldan çıktık. Çıkar çıkmaz da Veli Orhan’ın okul bahçesinde ikinci saldırısına uğradık. Yine polisler atik davrandı. Bu kez toparlayıp okula soktular adamı. Biz de Türkkonut İlköğretim Okulu’na doğru yola çıktık. Gittiğimizde arkadaşlar tüm verileri almış, toplamlarını bile yapmışlardı. Teşekkür ettik. Dedik ya haberin peşindeyiz; arabaya atladık ve hızlı şekilde Çayyolu’na döndük.

Hızlı bir şekilde okulları tek tek gezerek tüm verileri toplayıp bilgisayarcılara ulaştırdık. Saat 20.45’te her şey hazırdı. Çayyolu halkı ilk kez oy kullandığı sandıktan ne kadar oy çıkmış, bölgede hangi parti daha çok tercih edilmiş onu öğrenecekti.

Saatin 21.00 olması ile verileri www.cayyolum.com’da yayın-lamaya başladık. Bu arada bölgedeki diğer web sitelerini de izlemeye aldık. Bir süre sonra bizim çizelgelerimiz üzerinde hiçbir oynama olmaksızın böl-geye hitap etme çabası içinde olan bir başka sitede de yayınlanmaya başlayınca aynı kişiyi ikinci kez yakalamanın sevincini yaşadık. Çünkü kurduğumuz tuzağa yine düşmüştü.

O gece bir hayli yorgun olduğumuz, yurt genelinde açılan sandıklardan çıkan sonuçların istediğimiz gibi olmaması ve yaşadıklarımız nedeniyle yorgunluğumuzun üzerine bir de moral bozukluğu eklendi.

Sabah erkenden yaptığımız ilk iş Çayyolu Polis Noktası’na gidip suç duyurumuzu yapmak oldu. Tanıklarımızın isimlerini ve kanıtlarımızı polise teslim ettik…

Sıkı bir çalışmayla Çayyolu’ndaki seçim sonuçlarını sandık sandık toplamayı başardık. Bu çalışmada emeği geçen  Sayın Zeki Baydili ile kızı Özlem Baydili’ye, Sayın Reşat Özkan’a, Sayın Tuğrul Turhan’a, Sayın Ali Çataloğlu’na, Sayın Mehmet Gürer’e, Sayın Varol Tatlı ile eşi Gülsen Tatlı’ya, Sayın Bekir Sıtkı Onyedi’ye, Sayın Savaş Yıldırım’a, Sayın Mehmet Tamer’e ve Sayın Fahri Demir ile kızı Gülay Demir’e, Sayın Ahmet Dinç ve eşi Fatma Dinç ile bilgisayar başında emek veren Erdal, Zekeriya ve Mehmet Ali’ye gösterdikleri disiplinli çalışma nedeniyle Çayyolu Haber Bülteni ve www.cayyolum.com ailesi olarak teşekkür ediyoruz. Ayrıca seçim öncesinde, seçmen ve sandık sayılarını ve burada kullanılacak oy miktarını veren bölge muhtarlarının tamamına şükranlarımızı sunuyoruz.

(*) Hitit Yapı Kooperatifi, belediye başkan yardımcıları ile belediyedeki bazı bürokratların kurduğu bir kooperatif. Bültenimizi izleyenler okumuşlardır; Aralık sayımızda “Kooperatif dediğin böyle olmalı” diye haber yapmıştık. Veli Orhan o haberden bir hayli alınmış anlaşılan. O haberi de Çayyolu’nda okuyanlar okumayanlara anlatırsa daha iyi olacak gibi...