Muradiye Vakfı bölgeye cami kanalıyla girdi, Ankaralılar Caddesi'ndeki, bulvardaki ve Kışlalı Caddesi'ndeki kaldırımlar ve refüj tahrip edilerek caminin altındaki marketlere yol açıldı. Yol açılırken Büyükşehir Belediyesi'nin araçları Muradiye Vakfı'nın emrindeydi....
Bütün yollar cami altı marketlere açılıverdi...
Geçtiğimiz ay, daha önce de üzerinde durduğumuz caminin altı marketlere açıldı. Birileri gözümüzün içine baka baka bildiklerini okudular ve ilk kez bu kadar sabırla, nelerin olacağını izledik.
Ankaralılar Caddesi'ndeki refüj darmadağın edildi buraya el yordamıyla gecekondu sitili bir göbek konduruldu. Bulvardan ve Kışlalı Caddesi'nden marketlere özel yol açıldı. Kaldırımlar tahrip edildi, sağa sola gelişigüzel bu marketleri gösteren tabelalar asıldı, totem dikildi... Daha önce belediyenin aldığı kararların üzerinden Muradiye Vakfı'nın emrindeki tankları geçti!... Küçükşehir Belediyesi boynunu kıstı; Büyükşehir Belediyesi karşısında, Muradiye Vakfı önünde kaderine razı oldu ve sustu!...
Gecekondulaşma süreci devam ediyor
Mevlana Camii geçtiğimiz ramazanda ibadete açıldı. Caminin altı Muradiye Vakfı tarafından marketlere kiraya verildi. Ama, bu kadar güçlü bir vakfın, Çayyolu Halkına hitaben yazdığı ve caminin üzerine astığı "Yardımlarınızı bekliyoruz" pankartı nedense hala kaldırılmadı...
Sonra Büyükşehir Belediyesi'nin asfaltlama araçları girdi alana, bir güzel düzeltildi, "Cami, Çayyolu'nun merkez camii" olduğu için önü güzelce asfaltlandı, park alanları tanzim edildi. Belediyenin araçları güldür güldür çalıştırıldı, bütün yollar camiye yönlendirildi. Burada sormak gerekiyor, gerçekten bütün yollar camiye mi yönlendirildi, yoksa marketlere mi?
Yenimahalle Belediye Başkanlığına geçen yıl Aralık ayında verdiğimiz, görüntü kirliliği yaratan tabelaların kaldırılması yönündeki karar da delik deşik edildi... Çayyolu'ndaki orada buradaki bütün tabelalar kaldırılmışken, totemler kesilmişken, bu alanda her türlü görsel kirliliğin oluşturulmasına göz yumuldu.
Şimdi kapısının önüne milyarlarca lira harcayarak totemini diktiren ve de vergisini ödeyen , ertesi ay da totemi belediyece sökülen esnafın durumu ne olacak?... Belediyenin buradaki mazereti ne?
Sayın esnaf vatandaş...
Bekleyeceğiz, göreceğiz... Bu ay içinde bu totemler, bu tabelalar sökülmezse Çayyolu'nda daha önce totemi tabelası sökülen esnaf eski tabelalarını, totemlerini çıkarıp dikmeye başlasın!... Çünkü haklılık kazandınız...
Çayyolu'nun spor alanı da tahrip edilmiş oldu...
Caminin çevresinde yapılan ilk iş, çevre düzenlemesine gidilmesi oldu. Caminin hemencecik yanında Çayyolu'nun spor alanı da dev bir otoparka çevriliverdi. Spor kompleksinin alanı da yok ediliverdi...
Yapılan yolların planlarda, projelerde yeri yok. Ama "Yaptık-oldu" mantığı egemen oldu. Hatta bu iş bazılarının da hoşuna gitti. Helal olsun!
Sayın Çayyolu'lu vatandaş,
Şimdi, Koru girişinden gelip de sitelerine giremeyen Hukukçu Dostlar Sitesi, Ümitköy istikametinden gelip de evine gidemeyen Irmak Sitesi ve de Çayyolu Köyü esnafı, ne diye gidip de Büyükşehir Belediyesi'nin kapılarında yatıyorsunuz? Kazmaları kürekleri kapın, yollarınızı açın, göbekleri kendiniz tanzim edin! Size kim engel olmaya kalkıyorsa bizi arayın!...
Ya düzelecek, ya düzelecek!
Değerli Çayyolulu vatandaşlar,
Kurallar toplumu oluşturan bireylerinin bazılarının uyması, diğerlerinin uymaması şeklinde olmamalıdır. Öyle olduğu takdirde toplumda anarşi doğar... Anarşi kapısını yerel yönetimler açmış bulunuyorlar. Bu durum karşısında toplumsal tepki koymazsak, karşı çıkmazsak yarın Çayyolu'nda neler olmaz...
O nedenle yapılan bu kanunsuzluklar, kuralsızlıklar derhal giderilmelidir, giderilmediği takdirde herkese bildiğini okuma hakkı doğacaktır. O nedenle oluşan bu fiili durum en kısa zamanda bitirilmelidir.
İlk kez olanları izlemek için sustuk...
Geçen ay, bu konudan bahsetmedik, olanları göz ucuyla izledik. Adamlar bildiklerini okudukça, kimse "Durun yahu, ne yapıyorsunuz?" diye sormadı. Onlar da sınırlarını sonuna kadar kullandılar... İlk kez olanları sabırla izleyerek, sustuk...
Bu yazdıklarımız son zamanlarda olanlar... Daha öylesine olumsuzluklar var ki, hepsini yazmak için bu bültenin 96 sayfa çıkması lazım.
Yapılan her şey yasadışı...
Ortadoğu'nun en büyükleri arasında yer alan Mevlana Camii'nin inşaatı tamamlandı. Bizim bildiğimiz kadarıyla cami inşaatı kaçak olarak konduruldu. Ancak kimse dokunmadı, kimse durduramadı, müdahaleye cesaret dahi edemedi. Yapıldı bitti. Dolayısıyla Türkiye'deki her büyük yapıda olduğu gibi inşaat ruhsatı olmayacak... Son çıkan yerel yönetimler yasasına göre, oraya açılan marketler, orada nasıl faaliyete geçecekler, nasıl çalışma ruhsatı alacaklar?
Ne diyelim; yollarımız, kaldırımlarımız, refüjlerimiz kurallarımız Muradiye Vakfı'na feda!...
Cami altındaki marketlerin açılacağı günün öncesi, Büyükşehir Belediyesi tüm gücünü kullanarak, cami önündeki asfaltları pırıl pırıl döktü. Bir günde, günler boyunca yapılacak işi tamamladı.
Hiç yorum yok...