Taksim Gezi Parkı olayları ağaçlar kesilmesin diyen yurttaşların direnişiyle başladı, üç gün geçmedi, Gezi Parkı bir direnişe döndü, aydınlar sanatçılar halk sivil kurumlar akın akın Gezi Parkı’na koşuyor, Gezi Parkı başka bir şey oluyor.
Gezi Parkı’nda ağaçlar kesilmesin AVM yapılmasın diyen bir avuç genç yola çıktı, bugün Gezi Parkı bütün AVM’lere karşı bir hal aldı, Gezi Parkı hızla hesabı sorulmayan Roboski oldu, Gezi Parkı Reyhanlı oldu, Gezi Parkı bütün yasakçılara yasaklara karşı yer oldu, Gezi Parkı dünyanın bütün yok olan ağaçları oldu..
Gezi Parkı başka bir şey oluyor..
Gezi Parkı polisin attığı bütün gaz bombalarına, iktidarın belediyelerin ben yaptım oldu dediğim dedik talimatlarına topyekun nihai bir karşı koyma, Gezi Parkı elma oluyor, Gezi Parkı sabaha doğru demlenen çay oluyor, Gezi Parkı yeni fısıltılar, yeni kulaktan kulağa konuşmalar, yeniden tanışmalar, bozulan ezberler, Gezi Parkı başka bir şey oluyor?
Gezi Parkı iktidarın hukuksuzlarının yalanlarının iftiralarının iki yüzlülüklerinin iktidarın bütün kibrine karşı bir hal alıyor.
Gezi Parkı susmuşların küsmüşlerin umudunu kesmişlerin arada derede kalmışların uyutulmuşların silkinip cesaretini topladığı başka bir yer oluyor..
Bir tarafta dediğim dedik başbakan, yanında gaz bombaları yanında polisleri ve yanlarında Gezi Parkı’nın kalbine sivri uçlarıyla saplanmış kepçeleri, hepsi bir küçük park içinde. Diğer tarafta bugüne kadar kandırılan oyalanan yalan söylenen insan adam yerine hiç koyulmayan yurttaşlar ve etrafa doluşmuş, iktidarın korkusuyla dizlerinin bağı çözülmüş insanlarımız aynı sahne içinde..
Görelim halk neyler? Gezi Parkı uyanış mı, direniş mi, bir yeni başlangıç mı? Son bir imdat sos çığlığı mı?
Gezi Parkı ‘neşeli bir yer’ oluyor!
Bu üç günlük direniş, iştahımızı hevesimizi büyüten bizim için yepyeni insanlık için büyük bir adım mı, halkı yurttaşları aydınları sanatçıları hor görenlerin sonu mu, sonun başlangıcı mı, bir devrin bittiği, ayran mı bira mı yoksa sana ne kardeşim kararının alındığı yer mi?
Yoksa Gezi Parkı kalbimizin ta içinde sahiden otlu böcekli çimenli bir yer mi oluyor?
Gezi Parkı’na koşmak istiyorum, yılgınlığın bitkinliğin yorgunluğun nihai son adresi olsun, ne olursa olsun, ağaçları bir bir canavarca kesilip yerle yeksan dümdüz edilse de, Karadeniz’in HES’lerin Bergama dağlarını oyan altın şirketlerine kadar Gezi Parkı hepsinin özeti ve hepsinin ve hepimizin en güzel yeri oldu..
Gezi Parkı daha üç günlük bebek, adını dünden biliyoruz:
BİR DAHA YENİLDİĞİMİZ YENİ BİR BAŞLANGIÇ..
Üç günlük bebek, o buldozer kepçelerin demir kazma dişlerini bugünden kırıp döktü bile..
Ne diyelim, sonu hayırlı olsun, Gezi Parkı’nın bir kopyasını çıkartıp Ankara’ya Bursa’ya Adana’ya tez elden ulaştırmalı, tatsız tutsuz değil artık hepimizi gerçek bir heyecan sarmalı..
Sizinkisi üç günlük heves demeyin, az mı be, üç gün üç gündür, iktidarın en kıllandığı imar talan yerinden üç kıl çekip kopartmışız, bakarsın yarın beş, yarın başka yerde binbeşmilyonsekiz olur?
Hiç yorum yok...