İleriye umutla bakmak güzel şey. İnsanın içinin ısınması, demokrasiyi sımsıcak hissetmesi ne hoş. Bu tür şeyleri unutmuş gibiydik sanki.
Halkın sesi, halkın mutluluğu, halkın sağduyusu ortaya çıkınca her şey olumlu yönde ne güzel değişebiliyor.
- Ahlak, hukuk, demokrasi ve insanlıktan yana köşe yazarları umutlarını ona bağlıyorlar.
- Partinin yerel yönetimlerinin hemen hemen tamamı ona destek vererek parti içi demokraside önemli bir adım atıyorlar.
- İşçi, köylü, memur, esnaf, işsiz ona bakınca, kendi sorunlarına çözüm aranacağına inanıyorlar.
Yaklaşık bir buçuk yıl kadar önce, bu köşede ona, Gandi Kemal yakıştırmasını ilk yapanlardan biri ben olmuştum. Gandi, sömürge Hindistan’ın bağımsızlığını İngiltere’ye karşı kazandıran bir önderdi. Ona ışık tutan insanların başında Mustafa Kemal geliyordu.
“Gandi Kemal” bütünleşmesi, Cumhuriyetin Kemal’i ile Hindistan’ın Gandi’sini bir araya getiren eşsiz bir tamamlaşmadır.
Önce halk sevdi
Liderler gökten, önder olarak düşmezler. Onları lider yapan halktır. İnsanlar kaybolan umudunu onda görür. Özlediği ahlakı, dürüstlüğü, içtenliği onda hisseder.
Köşe yazarları, yorumcular, aydınlar halk aracılığı ile bunu görürler. Ve destek yazıları ile halkın düşüncelerini yansıtırlar. Esas seçici halktır.
Gandi Kemal, halkın ortaya çıkardığı bir insandır, bir liderdir. Onun elinden halk tutmuştur, onu ana muhalefet partisi başkanlığına itmiştir.
- Halk onda ahlakı, dürüstlüğü ve içtenliği gördü.
- Halkçılığı ve toplumsal barışı hissetti.
- Halk onda alçakgönüllülüğü öğrendi.
- Ve onda umutlarının yeşerdiğini gördü.
Onca köşe yazarı ve yerel yönetim bu nedenle ona destek vermek zorunda kaldılar. Baykal’a çok bağlı olanlar bile bu zorunluluğu hissettiler.
Gandi Kemal’in işi zor
- Dürüst olmak, ahlaklı olmak, içten olmak ve bütün bunları uygulamak çok zor iştir; hele siyasette
- Hukuktan, haktan ve gerçek demokrasiden yana tavır koymak ve dayatmak büyük beceri ve güçlü irade ister.
- İşçiyi, köylüyü, memuru, esnafı, sanayiciyi korumak ise bıçak sırtında dolaşmak gibidir. Karşında hiç ummadığın çevreleri bulursun.
- Üstelik, Yedi Düvel’le de baş etmek zorundasın.
Sen aslında kurultayın değil, halkın seçtiği bir lidersin. Arkanda partiden çok, halkı görmen gerekir, hatta halk için partinle kavga etmen bile…
Ne kadar Kemal, ne kadar Gandi olduğunu yalnız sen değil, çevrendeki koşullar da belirleyecek. Ve de tekerine çomak sokmak isteyenler çokça bulunacak.
Gandi Kemal, halk tarafından seçildiğini sakın unutma. Seni ne köşe yazarları ne de kurultay seçti. Seni işçi, köylü, memur, esnaf ve yerli sanayici çekip getirdi, sakın unutma.
Aksi halde yandın gitti…
Erol Manisalı
Cumhuriyet - 20 Mayıs 2010
Hiç yorum yok...