Galerilerin kimilerinin kapakları yok. Kimilerinin içi çöp kuyusu halini almış, pislik içinde; yanına yaklaşılamıyor kokudan.

Remzi Paşa, bölgenin altyapı sorununu her ortamda dile getirdi. Bültende yazdık, olmadı; Hürriyet’te yayınlandı, olmadı. Şimdi eylem, yargı yolları dahil her şeyi Güvenlik Komisyonu’nda tartışıyor ve ısrarla sesini duyurmaya çabalıyor...

Remzi Şener, Emekli Tuğgeneral Çayyolu Platformu’nun Güvenlik Komisyonu Başkanı. Çayyolu’nun altyapısından şikayetçi. Galerilerin içinin bombaya döndüğünü her ortamda, her koşulda dile getirdi. Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili’ne Platformda anlattı, olmadı. Bültende yazdı olmadı. Hürriyet gazetesine “İhbar ediyorum!” diye konuştu, ı-ıhh!... Sesini duyuramadı.

Şimdi isyanlarda.
Mahkemeye verelim diyor, ülkede mahkemelerin hali malum. Aylarca, yıllarca süren davalar var...

O zaman eylem yapalım noktasına bile geliyor. Oysa son derece mutedil bir insan...

Galerilerin kimilerinin kapakları yok. Kimilerinin içi çöp kuyusu halini almış, pislik içinde; yanına yaklaşılamıyor kokudan. 

“İhbar ediyorum! diye konuştum” diyor. “Birilerinin gelip bana sorması, hatta tutuklayıp götürmesi gerekir. Bu son derece önemli. Ancak yetkililer, iş yapacağız diye başa gelenler, tınmıyorlar bile” diye hayıflanıyor.

Gerçekten de son günlerde lağım fareleri cirit atmaya başladı Çayyolu caddelerinde. Ezilmiş bir fare leşi gördüğümüzde irkildik, bu kadar büyüğü de var mıymış diye...

Siz onu da bir yana bırakın, bir yağmur yağdı. Ortaya çıkan manzara neydi farkına vardınız mı? Yağmur sularının sürüklediği mil kanalizasyonu tıkadı. Pislik aktı günlerce Çayyolu sokaklarında... 

Niçin pislik ve lağım suları aktı? Çünkü Yağmur suyu kanalları -nasıl oldu bilemiyoruz- lağım sularının kanallarıyla karışmıştı da ondan... 

Kim demiş belediye çalışmıyor diye? Şentepe’ye; Demetevler’e, Yenimahalle’ye, Batıkent’e gidin de görün! Çayyolu mu? Ora da nire ki...