Anadolu’da “bir cigara içimlik mesafe” diye bir tanımlama vardır! Eskişehir bir cigara içimlik olmasa da, Ankara’ya hızlı trenle bir saat 15 dakika... Otomobille ise iki buçuk saat... Bu kentin ne denli gelişip çağdaşlaştığını görmek için pek çok Ankara hemşehrisi, Eskişehir’e gezi düzenliyor. Önerim, bu geziler cuma ve cumartesi günlerini kapsıyorsa, mutlaka Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası’nın konserini de izlencenize almanızdır. Bu orkestra ülkemizdeki elemanları kadrolu tek belediye orkestrası. Koskoca devlet, altı orkestrasından Bursa, Antalya ve Adana’dakileri 40’lı kadroların üzerine çıkarmazken EBBSO, on yıl önce Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in çabasıyla 40 kişi olarak kurulmuştu, günümüzde on birinci sezonunu sürdürürken ise bu sayı 60’a yükselmiş durumda. Eskişehir’in bir kısım yerel basını “Belediye sanat yerine Eskişehirspor’u desteklesin” diye yazar, bir kısım Meclis üyesi de takoz koymaya çalışırken, Büyükerşen örnek bir yapılanmayı yaratmış durumda... Orkestra Müdürü Seyfi Artan, Müzik Direktörü Gülriz Germen, Sanat Danışmanı ve Şef Ender Sakpınar üçlüsü gayretle gelişimi sürdürmeye çabalıyor.

Halk da EBBSO’ya sahip çıkmış durumda. Kısaca “opera” diye nitelendirilen konser ve tiyatro salonlarının bulunduğu binada, her cuma saat 20.00 ve cumartesi saat 14.00’de haftalık konser veriliyor. 600 kişilik salon her konserde dolu. Bir lira ile başlayan bilet fiyatı, on birinci sezonda 5 liraya çıkmış, öğrenciye ise 3 lira, yâni sinema biletinin yaklaşık dörtte biri... Halk Ender Sakpınar’a (d.1956) gıyabında “ak saçlı şef” adını yakıştırmış. Geçen hafta Halit Turgay (d. 1967) ile Zeynep Keleşoğlu’nun(d.1985) flüt solisti olarak yer aldıkları “Sevgililer Günü Konseri”ni dinledim. İki iyi flütistin Piazzola, Chaminade, Verdi/Doppler yapıtlarındaki tatlı tınılarının ardından, orkestra güç ve büyük bir yapıt olan Berlioz’un “Fantastik Senfoni”sini seslendirdi. Sakpınar’ın deyimiyle genç orkestra için bu bir “sınavdı” ve başarıyla sınıflarını geçtiler. Bu sınav öncesi, Büyükerşen bile biraz heyecanlıydı. Ama dinleyicinin de açıklamalara kulak verip, anlayarak dinlediği yapıttan sonra kulise geçerek solistleri, şefi ve çalgıcıları kutladı. Bu kutlamaya tanıklık ederken, “Yılmaz Hoca, iyi ki genel siyaset tekliflerini reddederek Eskişehir’i bırakmadı” diye içimden geçirmedim değil. Darısı başka kentlerin, belediyelerin başına!

Şefik KAHRAMANKAPTAN 
Cumhuriyet