Haberler


EĞRİSİ, DOĞRUSU!..
  • Yorumlar: 0
  • 07 Ekim 2011 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2203
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

EĞRİSİ, DOĞRUSU!..

0 0

Voltaire’in ünlü sözünü anımsatmakla başlamak istiyorum. “Fikirlerinize katılmıyorum ama onları özgürce savunabilmeniz için hayatımı feda etmeye hazırım.” Bu söz,özellikle günümüz Türkiye’sinde çok daha derin bir mana ifade ediyor. Çünkü,ne yazık ki,düşünce ve ifade özgürlüğünden yana olduklarını,bu özgürlük üzerinde baskı olduğunu söyleyenler bile,farklı görüşlere tahammül etmekte zorlanıyor,eleştiriye hoş görüyle bakmıyorlar.

Dün,Çayyolu’nda yayımlanan iki derginin,bölgede yeni bir örgütlenmeye ihtiyacı var mealindeki yazılarından hareketle yazdığım,mevcut derneklerin hiç birisinin Tüzüklerinde belirtilen amaçlar itibariyle,bölgenin gelişme dinamiğine ayak uydurarak,bir çok sorunun ve doku bozulmasına nedeni olan imar konuları ile gürültü ve trafik anarşisi sorunlarıyla mücadele edecek bir yapılarının olmadığı,bu nedenle,yeni örgüte, birleştirici,“merkezi” ve “yerel” yönetime “bağımlı” olmaması koşuluyla,ihtiyaç olduğuna katıldığımı belirtmiş,birkaç örnekle mevcut derneklerin etkin olmadıklarını yazmıştım.

Bugün,bu konuda olumlu,olumsuz çok sayıda tepki aldım. Olumluları geçiyorum.  Olumsuz tepkiler,genellikle Çayyolu Platformu çatısı altındaki derneklerin başkan veya üyelerinden geldi.  Bu da beklenen ve normal bir durumdu. Ancak,bunlardan bazılarında haklılık payı yok değildi.

Platform ve derneklerin,tüzükleri itibariyle,Çayyolu’nun bu günkü sorunlarıyla mücadele için yetersiz olduklarını belirtirken,maksadı aşmasak da meramımızı tam anlatamadığımız ifadeler olmuştu.Bunlardan birisi,Sağ. ve Sos.Tesisler yaptırma ve yaşatma derneği diğeri de Tüketici Hakları Derneğiyle ilgiliydi.

Yazımızda söylemeye çalıştığımız, üniversitelere ait polikliniklerin kurulması yanında, mevcut sağlık politikalarının bir sonucu olarak, bölgede her gün yeni bir özel sağlık kuruluşu açılırken ve böyle bir dernekleşmeye gerek olup olmadığı ve mevcut derneğin hastane veya poliklinik çapında bir “tesis” yaptığının “bilinmediğiydi.”Çünkü, bizim tesisten anladığımız buydu. Derneğin Sn. Başkanı, Salih OĞUZ bey, Çayyolu’nun ilk yerleşiminden bu yana, “Sağlık Ocaklarının” yapılmasında, yetkili kuruluşlar ile yapım için gerekli olan arsa veya finansmanı bağışlayanları bir araya getirmekten, resmi merciler nezdinde bölgenin sorunlarını anlatmaktan tutun, Kızılay’a kan bağışı yapılmasına kadar çeşitli etkinlikleri olduğunu anlattı. Ortada bir yanlış anlama olduğu, bizim söylemek istediğimizi tam ifade edemediğimiz anlaşıldı. Kendilerine bu güne kadar ki hizmetleri için teşekkür ederken, bundan sonraki uğraşlarında da başarılar dileyerek ayrıldık.

Tüketici hakları derneği için “yetkisiz” derken, mağdur tüketicilerin için yol gösterici olmanın ötesinde, herhangi bir resmi girişim noktası olmadığı belirtilmek istenmişti. Ki, aslında bu durum bütün şubeler için geçerli olup, yetkilerin,Onur İş Hanında mukim Genel merkezde toplanmasından kaynaklanıyordu. Bunun dışında, bazı platform yöneticisi arkadaşlarımız,“Yenimahalle Belediyesinin çok cüzi bir kirayla ek binada tahsis ettiği odalarda toplanmasının getirdiği “bağımlılık” ile bu “bağımlılıktan” etkilendiği izlenimi veren Platform’un,” ifadelerinden rahatsız olduklarını ifade ettiler ki, buna katılmamız mümkün değildi.

İlk yazımızda kullandığımız kelimeyle tekrar vurgulamak gerekirse, belediyece tahsisi edilen odalarda cüzi bir kirayla ikamet eden platformun, Çayyolu’ndaki bir çok kişide olduğu gibi ben de bıraktığı “İZLENİM” de maalesef buydu. Çünkü, İmar planları sıkça değiştirilip, Çayyolu’nun dokusu hızla bozulurken, yoğunluklar artırılırken, konutlar işyeri yapılıp ardından bar ve gazino olmalarına ruhsat verilirken, yarattıkları trafik anarşisi ve gürültü tacizine göz yumulurken, park kenarlarına kondurulan büfeler ile bu alanların kirlenmesine ve alkol mekanı olmalarına yol açılırken, bozuk yollar ve kaldırımlarla insanları bezdirirken kaldırım işgalleri her geçen gün artarken tek kelime etmezken, birkaç kültürel etkinliği faaliyet sayanların, Çayyolu halkı gözünde başka bir izlenim bırakması mümkün değildi. İşte yeni bir örgütlenme de “birleştirici” ve gerek “merkezi” ve gerekse “yerel” yönetimlere “bağımlı” olmamak koşuluyla bu nedenle ihtiyaç haline gelmişti. Bu görüşlere katılmamaları çok normaldi,  onlar için her şey çok da iyi gidiyor olabilirdi. Lakin onların katılmaması, görüşlerimizi belirtmemize engel olamazdı, olmamalıydı. Bu düşünce ve ifade özgürlüğünün bir gereğiydi.

Yapıcı olduğu sürece, ki bizim eleştirilerimiz böyleydi, eleştirilere kızmak yerine ders çıkartmayı bilmek en doğrusu olurdu.

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.