Haberler


‘Doktora Bak Doktora!’
  • Yorumlar: 0
  • 23 Kasım 2011 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2059
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

‘Doktora Bak Doktora!’

0 0

Eskiden meydanlarda cambazlar düzenlerini kurar, üçkâğıtçılar da meydanlarda kendilerinden geçerek heyecanla seyredenleri çarparlardı.. paralar, cüzdanlar, hatta çocuklar giderdi! Cambazlık sonra çok gelişti, hemen her alanda uygulama buldu; siyasetten tutun medya sayfalarında ve köşelerinde, kurnazlık diz boyu... Bak bak baaaak..” deyip arkadan malı götürüyorlar...

Mesela CHPye elli yıl öncesinden vurup, bugününü götürmek gibi...

“Fatih Camiini bombalayacaklardı”, manşetleriyle bütün milleti aylarca, yıllarca konuşturup, bütün orduyu götürmek gibi...

Daha özel konulara da girebiliriz: İsraili bak İsraile... van minut diyerek, bu ülkenin en büyük rakiplerinden Suriyeyi boğmaya, öldürmeye, vurup yıkmaya kalkışmak gibi!..

İktidar icraatlarının bütünü, neredeyse bu tür cambazlıklarla dolu... En büyük cambazlık öykülerinden biri de, aslında iki yıldır gündemde: Doktorlara bakın, hem üniversitede çalışıp hem de muayenehanelerinden milyonlar götürüyor...

İktidarın ve medyadaki cambazlarının, topluma iki yıldır tartıştırdıkları, vayyy canına, dedirttikleri konu, muayenehanesi olan akademisyenler (topu topu da 500 taneler!)...

Ama esas götürdükleri mal, bütün sağlık sistemidir; tıp fakülteleriyle, devlet ve özel hastahaneleriyle, sağlık çalışanlarıyla, bütün doktorları ve akademisyenleriyle... Ve aslında, tabii ki ve en önemlisi, sağlığın esas nesnesi olan bütün hastalarıyla...

İktidar, bütün sağlık sistemini tek elde merkezileştiriyor! Sanırsınız ki, Türkiye tarihinde görülmemiş büyük bir sosyalizasyon yaşıyor, sağlıkta sosyal devlet gerçekleşiyor!

Tıpkı komünist partilerin yönetimi gibi!

Hayır, tam tersine! İktidar, her şeyi kendi elinde merkezileştiriyor; ki sağlık sistemini istediği gibi büyük şirketlere, sağlık kuruluşlarına merkezi olarak peşkeş çekebilsin!

Cambazlar ise bize doktorların paralarını tartıştırıyor!

***

Bugün Cerrahpaşa ve Çapalı akademisyenlerle sağlık çalışanları ve sendikaları, bir günlük grev/boykota başladı! Önceki gün, iki profesör, Raşit Tükel ve Huri Özdoğan ve arkadaşları, tıp fakülteleri ve sağlıkta dönüşümüzerine bilgilendirdiler.

Sağlıkta dönüşüm”, tıp fakültelerinin, bilimsel araştırmaların ve eğitim çalışmalarının canına okumuş durumda. Sağlık Bakanını hiçbir şey memnun etmiyor. Akademisyenler Tamam tamgün çalışıyoruz diyor. Anayasa Mahkemesi, akademisyenlere 17.00den sonra muayenehanelerinde çalışma hakkı tanıyor, ama Bakan Bey uygulama kurallarıyla ve yeni kanun hükmünde kararnamelerle, her şeyi imkânsız hale getiriyor. Her yasal hakkı, karşı bir yasa ile ortadan kaldırıyor: Ya benim kölem olacaksın ya da yok olacaksın!

Hastaneleri ve tüm tıp fakültelerini, performans ölçütleri denen zımbırtıyla, birer büyük fabrikaya, seri üretim hattına dönüştürdü!

Fabrika işçileri bilir, bant önlerinden akar, üzerindekiürüne bir vida, bir parça takarlar, bant sonunda ürün hazırdır.

Hastane veya tıp fakülteleri fabrikalarında da hastalar akan bant üzerindeler...

Profesörler, doçentler, yardımcı doçentler, hemşireler... de, üretim hattındaki işçiler. Ürünün sağını solunu mıncıklıyor, vidalıyor, ağzına boru takıyor, röntgenini çekiyor, gözüne ve kıçına bakıyor, dizine tokmakla vuruyor...

Seri üretim bandına giren hastanın, yani ürünün,muayeneden (banttan) beş dakikada çıkması gerek. Çünkü arkada beş dakikalık yüzlerce hasta daha bekliyor.. ne beklemesi bandın üzerinde akıyor.

Maaşlar, “performans ölçütüne, yani bakılan hasta sayısına ve üzerinde yapılan işlem sayısına bağlı!

Bugün bütün Türkiyede yaklaşık 500 bin hasta muayene olacak. İstanbul Tabip Odası Başkanı diyor ki, hasta başına düşen zaman 5 dakikadır!

Hasta, 5 dakika muayeneye isyan etmeli, standartlar 20 dakikadır! 15-30 dakika arasında değişir hasta muayenesi!

Bakanlık hastalara beş dakikada Beşiktaş (*) dayatıyor!

***

Tıp fakülteleri boşaldı. 40 yıllık tıp-sağlık-hastalık-bilgi birikimi, fakültelerden uçup gidiyor! Kanadaya bile göçenler var! Bakanlık, önce tıp fakültelerini batırıcı politikalar uyguladı, şimdi hepsini satın alma”, yani devralma noktasına getirdi.. dayatılan koşullar kabul edilemez olduğu için, yüzlerce hoca izine ayrılıyor. İÜ Rektörü, Yunus Söylet Bey de seyrediyor!

Bakanlık, durumu kurtarmak için gel parça başı iş anlaşması yapalım diye uyduruk ve aşağılayıcı yeni bir yol öneriyor!

Akademisyenler, sağlık çalışanları direniyor. Kolay gelsin.

 

(*) Adı geçmişken: Beşiktaşın Çarşı grubuna hayranım! O ne büyük ve duyarlı bir eylemdi Van ile birlikte üşüyoruz!.. Bu çocuklar beni de Çarşılı Beşiktaşlı yapacak!

Orhan BURSALI
Cumhuriyet

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.