Çayyolu’nda 300 milyon dolarlık rant yaratıldı iddiaları üzerine CHP Genel başkan yardımcısı Gökhan Günaydın’ın yaptığı inceleme sonuçlanmış,Günaydın,“Rant karşılığında bir haksız kazancın sağlandığına ilişkin somut bir bilgiye-belgeye ulaşılamamıştır. Elinde bilgi ve belge bulunanları, Cumhuriyet Savcılıklarına başvurmaya davet ediyoruz”demiş.

Akla hemen Selim Edes’in ettiği “Rüşvetin Belgesi mi olur ?”sözü geliyor.Hadi bunu geçelim.

Ama,kimsenin hakkını da yemeyelim.

Tarık Şengül’ün sözünü ettiği 300 milyon Dolar,somut olarak verilmiş bir rüşvetin tutarı değildi ve Şengül de bu kadar rüşvetten söz etmemişti.O’nun söylediği, Çayyolu’nda plan değişikliği yapılıp,yoğunluklar artırılarak 180 küsur adet konut yerine 800 küsur konut yapılmasının yolu açılarak birilerinin cebine 300 milyon Dolar değerinde kaynak aktarıldığı,rant sağlandığıydı.

Bu işi engellememesi,önünü tıkamaması için rüşvet teklif edildiğiydi.Yani söz ettiği olmamış bir işti. Sadece teklifti.

Bu doğru değil mi? Buna itiraz eden var mı?
O nedenle,tabii ki,rant karşılığında bir haksız kazanç olduğuna dair belgeye rastlanmaz.

Böyle olunca da kahraman,hiç çekinmeden elinde belge olan varsa savcılığa versin diyerek kabadayılık yapılır.

Ama,Turp’un büyüğü heybede.
Birlerine plan değişikliği ile 300 milyon veya daha fazla bir rant sağlandı mı sağlanmadı mı?

CHP yönetimi bunun üzerinde durmalıdır. Buradaki ilişkileri irdelemelidir.
Büyükşehir ile ilçe belediyelerinin imar konusunda ilişkilerini düzenleyecek girişimlerde bulunmalıdır.

Yoksa gerisi laf-ü güzaftır. Bunun böyle olacağı da baştan bellidir.