Haberler


Doğruların Paylaşılmasına Devam Edilecektir!..
  • Yorumlar: 0
  • 21 Eylül 2013 12:18
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2356
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Doğruların Paylaşılmasına Devam Edilecektir!..

0 0

Çayyolu Gazetemizde yayımlanan ülke dışında orta öğrenimlerini tamamlayanlara üniversiteye girişte ayrıcalık tanıyan Bakanlar Kurulu Kararıyla ilgili makalem, Ümitköy ve Çayyolu’nda hizmet vermekte olan bir dershanemizin dün akşam saatlerinden yapılan veli toplantısında gündeme gelmiş ve epey yankı bulmuş.

Kuşkusuz bu iyi bir şeydir!

Ancak ilginç olan, Bakanlar Kurulunca geçtiğimiz günlerde alınan, yurt dışında orta öğrenimini tamamlayan Türk öğrencilerin, Türkiye’de istediği üniversitenin istediği bölümüne hiçbir sınava girmeksizin ve harç ödemeksizin girmesine izin veren karardan toplumun haberdar olmamasıdır.

Zira bu ülkede eğitim meselesi yıllardan beri kanayan bir yaradır!

Ve bu karar bu yarayı daha da onulmaz hale getirmektedir!

*

Özellikle dar gelirli ailelerimiz için yüksek okulda çocuk okutmak başlı başına külfettir.

Üniversite sınavlarına hazırlık için gidilen dershanene ücretleri, harçlar, okul masrafları, yurt sorunu velilerini belini büken en baş sorunlardır.

Bunlar sadece velilerimizin değil, aynı zamanda öğrencilerimizin de sorunlarıdır.

Birçok öğrencimiz, üniversiteye hazırlık kurslarına bile gidememekte, eşit olmayan koşularda yarışa girmekte, buna rağmen yarışı kazansa da harçların ödenmesi konusunda ailesiyle birlikte sıkıntı çekmekte, barınacak yer ve burs sorunu yaşamaktadır.

Harçların kaldırılmasını isteyen öğrenciler, oldukça ağır ceza talepleriyle ceza mahkemelerinde yargılandığı herkesin hafızalarındadır.

Halkın büyük çoğunluğu ve halk çocukları bu haldeyken, ülke dışında orta öğrenimini tamamlayan öğrencilerin harç ödemeksizin istediği üniversitenin istediği bölümüne girmesine imkan sağlanması neyin nesidir?

O veli toplantısında gündeme gelen ve yaygın olarak hissedilen kaygı budur!

Bu kaygı, son derece haklı bir kaygıdır!

Ülke içinde insanlar, büyük sıkıntılar ve meşakkatlerle çocuklarına yüksek öğrenim yaptırmaya çalışırlarken ülke dışında okuyanların böylesine önemli bir ayrıcalıkla ödüllendirilmesinin adil olduğunu söylemek mümkün müdür?

Elbette değildir!

Her şeyden önce, buna imkan sağlayan Bakanlar Kurulu Kararının, Anayasanın eşitlik ilkesine uygunluğu çok tartışmalıdır!

Eğitimde fırsat eşitliğine uygunluğu çok tartışmalıdır!

Vicdaniliği çok tartışmalıdır!

Hukukiliği ise daha çok tartışmalıdır!

Unutulmamalıdır ki, hukuk asgari mantıktır.

Dolayısıyla, insan mantığına aykırı gelen bir uygulamanın hukuki olduğu çok kuşkuludur.

Ancak, bir işte kayırma, himaye ve kadrolaşma varsa orada hukuk ve mantık aramanın da hiçbir anlamı yoktur.

İşte, yurt dışında orta öğrenimini tamamlayan Türk öğrencilerin Türkiye’de istediği üniversiteye sınavsız ve harçsız girebilmesine imkan veren karar da böyle bir karardır.

Devletin yurt dışında çok yaygın ortaöğretim kurumları olmadığı, oysa belli bir cemaatin dünyanın dört bucağında orta öğretim kurumuna sahip olduğu dikkate alındığında bu Bakanlar Kurulu kararının ne kadar hukuki ve mantıklı olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır.

Hal böyle olunca, bu kararın, belli bir cemaatin önünün açılması olarak değerlendirilmesi yanlış olmayacaktır.

Kuşkusuz bu karar, cumhuriyet değerlerinin her geçen gün daha çok aşındırıldığı, laiklik ilkesinin her geçen gün işlevini ve önemini yitirdiği, ortaçağ karanlığına her geçen gün hızla sürüklenildiği şu günlerde mutlaka üstünde durulması gereken son derece önemli bir hamledir.

Ama ne yazık ki, toplumun büyük çoğunluğunun bu gelişmeden haberi bile yoktur.

Daha da vahimi, topluma önderlik etmesi gereken muhalefet partilerinin bu konuda “tıklarının” çıkmamış olmasıdır.

Toplumu aydınlatma görevi olan ulusal medyanın bu konuda tek satır yazmamış, tek kelime etmemiş olmasıdır.

Medyası iktidara telim olmuş, muhalefetinin üstüne “ölü toprağı” serpilmiş bir toplumun demokrasiyle yönetilmesi ve o toplumda haktan hukuktan bahsedilmesi ne kadar mümkündür?

*

Bu tür konular gündeme taşınıp, yerel basın olarak halkı doğru bilgilendirme ve aydınlatma görevimizi yerine getirirken, sorumluluklarımızın bilincinde hareket edilmektedir.

Ulu önder Atatürk’ümüzün, ulusal kurtuluş savaşını verirken, “mütareke basınına”, işgalci kuvvetlere ve onlarla işbirliği içinde olan padişaha yakın yandaş basına değil, yerel basına kulak ve destek vermiş olduğunu unutmadan, bundan moral ve güç alarak ve ilkelerimizden taviz ermeden doğruların, ama sadece doğruların paylaşılmasına devam edilecektir.

Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır!

Mustafa T. Turhan

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.