Zaman zaman parkta dolaşırken, kaldırımda yürürken, otomobilinizde seyahat ederken genzinizi yakan ağır bir kokuyla karşılaşırsınız. Çevrenize dikkat edin; yakınınızda bir otobüs varsa, bu kokuyu daha ağır duyacaksınız... Evet, Çayyolu'nun havası bazı araçlarca biyodizelle kirletiliyor.
Nedir biyodizel? Sanayide kullanılan yağlar -iddialara göre- Ostim'de bazı firmalar tarafından mazotlaştırılıyor ve araçlarda kullanılıyor. Tabii ki fiyatı normal mazot fiyatına oranla çok çok ucuz olduğu için bazı sürücülerce salt daha çok kâr etme amacıyla tercih ediliyor.
Kaçak üretilen biyodizel 400 milyon YTL'lik vergi kaybına da yol açıyor.
Yerli tarımı geliştirmek için izin verilen biyodizel, ithal bitkisel yağlardan üretilince devlet milyonlarca dolar vergi gelirinden mahrum oluyor.
Hiçbir standarda uymadan biyodizel üretimi konusunda şikayet yağmuruna tutulan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'na (EPDK) kaçak mazotun da biyodizel olarak satıldığı ihbar ediliyor. Petrol Sanayii Derneği (Petder) yaptığı bir çalışmaya göre bu yüzden devletin vergi kaybı 300 milyon doları (400 milyon YTL) buluyor. Sektör temsilcileri ile bir araya gelerek çözüm üzerinde çalışacaklarını belirten Meclis Enerji Komisyonu Başkanı Soner Aksoy biyodizel üretiminin yenilenebilir enerji kaynakları arasında değerlendirildiğine vurgu yaparak, "Amaç, yerli tarım ürünlerinden biyodizel üretmekti. Ancak, ithal ham bitkisel yağlardan ve merdiven altı tesislerde biyodizel üretimi, bu maksadın dışında bir durumdur." değerlendirmesini yapıyor. Petrol Piyasası Kanunu'nun yerli tarım ürünlerinden elde edilen biyodizele vergi muafiyeti tanıdığına vurgu yapan Meclis Tarım Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi ise ithal ham bitkisel yağlardan yapılan üretimin bu kapsama girmediği için devletin önemli miktarda ÖTV kaybına uğradığını ifade ediyor.
Motorinin kullanıma hazır maliyeti 580 dolar/ton iken biyodizelde bu rakam 850 dolar/tonu buluyor. Ancak motorin satışlarından ton başına 730 dolar ÖTV alınırken, biyodizelden vergi alınmıyor. Petder, standartlara uygun yerli ürünlerden elde edilecek biyodizele vergi teşviki verilmesine karşı olmadıklarını vurguluyor. Türkiye'de yıllık biyodizel üretim kapasitesi 400 bin ton. Vergisiz yapılan yasadışı satışların aylık 40 bin tonu bulduğu kaydediliyor. Dolayısıyla 25 milyon dolarlık ÖTV kaybı hesaplanıyor. Bir litre motorin 2,2 YTL'den satılırken, 1 litre biyodizelin fiyatı 1,2-1,6 YTL arasında değişiyor. Petrole alternatif gösterilen biyodizel üreticilerinin derneği Albiyobir'in genel sekreteri Tamer Afacan da en büyük problemlerinin yasal olmayan standart dışı üretim olduğunu dile getiriyor. Bu durumdan 'ciddi' üreticilerin de olumsuz etkilendiğini belirten Afacan, biyodizel ile motorin karşılaştırmasının yanlış olduğu görüşünde. Afacan, "Biyodizel yerli tarımın önünün açılması noktasında ciddi bir hamle imkanı tanıyor." diyor.
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından çıkarılan ve Resmi Gazete'nin 19.4.2005 nüshasında yayınlanan Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği amaç kısmı şöyle diyor
"Amaç: Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı, bitkisel atık yağların üretiminden bertarafına kadar, çevreye zarar verecek şekilde doğrudan veya dolaylı bir biçimde alıcı ortama verilmesinin önlenmesini, bu atık yağların yönetiminde gerekli teknik ve idari standartların oluşturulmasını, geçici depolama, geri kazanım ve bertaraf tesislerinin çevreyle uyumlu yönetimi için buna yönelik prensip, politika ve programların belirlenmesi amacıyla hukuki ve teknik esasların düzenlenmesini sağlamaktır."
Yönetmelikte kirlilikle ilgili olarak şu görüşlere yer veriliyor; "Atık yağların yarattığı çevresel kirlenme ve bozulmadan doğan zararlardan dolayı, atık yağ üreticileri, toplayıcıları, taşıyıcıları, geri kazanım ve bertarafçıları kusur şartı aranmaksızın sorumludur."
Bakalım önümüzdeki günler kent içinde kirliliğe neden olan bu yakıt türü konusunda ne gelişmeler olacak?...
Hiç yorum yok...