Başkent Dayanışması bileşenleri Taksim Gezi Parkı ile başlayan direnişte, polis şiddetinin Ankara’daki bilançosunu ve taleplerini açıkladı. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan: Başkent Dayanışması Bileşeni olan Ankara Tabip Odası tarafından hazırlanan bilançoyu kamuoyu ile paylaştı. “Ankara’da 11 hastanede toplam 787 kişi çoğu yoğun bakımda olmak üzere tedavi ediliyor. Onun dışında altı adet revir kuruldu. Bu revirlerde de 500 kişi ayakta tedavi edildi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin 5.katıda revir işlevi gördü ve 200’e yakı yaralı burada tedavi edildi. Bunların çoğu polisin hedef göstererek attığı gaz bombalarından yaralananlar. Gözünden, kafasından yaralananlar var. Polis müdahale ediyor, bilerek, isteyerek, hedef göstererek bu saldırıyı gerçekleştirmiş durumda.”
Başkent Dayanışması Sekreteryasını yürüten Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan, Devlet terörüne yönelik hepimizin ortaklaştığı noktada Başkent Dayanışması’nın da talepleri olduğunu söyleyerek, Başkent Dayanışması adına ortak basın açıklamasını okudu. Açıklamada, “Taksim Gezi Park’ında başlayan isyan çığlığının ortak noktası açıktır. Hükümet her şeyi bilimsel ve demokratik kriterlerden uzaklaştırarak tek akıl yaklaşımıyla kendi isteği doğrultusunda biçimlendirmeye çalışmasıdır. Seyrettiğimiz diziye, içtiğimize, yediğimize, çocuklarımızın nasıl eğitim alacağına, kaç çocuk doğuracağımıza, nerde eğleneceğimize, sevgilimizle el ele tutuşmamıza, eve saat kaçta gideceğimize, nasıl giyineceğimize, neyi okuyacağımıza, hangi haberi öğrenebileceğimize, yani hayatımıza müdahale etmemize karşı hayatımıza dokunma isyanıdır. Kentlerin öldürülmesine hayatımızın ruhsuzlaştırılmasına karşı, umudumuzun geri alınma halidir. Çocuklarımızın özgürlüklerine yönelik bu tehditlere karşı bir günde politikleşmesi , sokaklarda isyana durması bundandır. Sokaklardaki tüm haykırışlar, hükümete taleplerin duyurulma halidir. Hayatımızın bir parçası olan Taksim Gezi Parkına dokunma, AOÇ’ye dokunma, doğduğumuz eve, büyüdüğümüz sokaklara, meralarımıza, ormanlarımıza, suyumuza, kıyılarımıza, doğamıza, bizi insan yapan değerlere dokunma. Bu demokratik taleplerin gazla, baskıyla, şiddetle bastırılmak istenmesi ortamı terörize etmektedir.” İfadeleri kullanıldı. Candan Başkent Dayanışması’nın somut taleplerini ise şöyle sıraladı:
- Gezi Parkına Topçu Kışlası yapmaktan vazgeç
- AOÇ’deki Başbakanlık Sarayından ve AOÇ topraklarının talanından vazgeç
- Kentlerdeki doğal ve kültürel mirasımızı talan eden uygulamalardan vazgeç
- Bizi biçimlendirmekten ve çevremizi biçimlendirmekten vazgeç
- Ben diyorum ki tavrından vazgeç
- Haberleşme özgürlüğümüzü engellemekten vazgeç
- İnsanların yaralanmasına sebep olan ve insanları öldüren kişileri korumaktan vazgeç
- Dil, din, ırk etnik ayrımcılıktan vazgeç
- Özgürlüklerimizden ve kentte özgür yaşama hakkımızdan vazgeçmiyoruz ve Demokrasi istiyoruz hemen şimdi.
Candan talepleri okuduktan sonra 6 Haziran’da AOÇ için ABD Büyükelçiliği’ne siyah çelenk bırakacaklarını yineledi ve herkesi saat:12.00’de Konur Sokak’ta Mimarlar Odası önünde buluşmaya davet ederek; “Arka arkaya beş günde beş yasa geçirdiler bu bile antidemokratik, demokrasi tanımaz, fırsatçı olduklarını gösteriyor. Söz konusu tek başına Taksim Gezi Park’ı tek başına AOÇ değil , tüm ormanları talan edecek yasaları Ormanları yakanları bir defaya mahsus affetmeyi geçirmeye çalışıyorlar. Çocuklarımızı da taleplerimizi de bırakmayacağız.”
Ankara Barosu Temsilcisi Fatih Aladdinoğlu ise “Olaylar ilk başladığı günden beri, kriz masası oluşturarak müdahalelerini yapmıştır. Dün itibariyle 630 gözaltı bize iletilmiştir. Bu gözaltıların pek çoğu serbest bırakılmayla sonuçlanmıştır. Soruşturmaya konu olan kişilerle ilgili takibimize devam etmekteyiz. Diğer sivil toplum örgütleriyle de dayanışma halinde devam etmekteyiz.” dedi.
Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak ise “Gezi parkındaki direniş devam ederken, petrol yasası geçmiş, ormanlar imara açılmış, imar kanununun önemli bir yönetmeliğinde bir değişiklik taslağı daha hazırlanmış, bu yapı parsellerinin yeniden şekillenmesi için bir yönetmelik. Biz alanlara çıkıp kamusal alanlarımızı koruyalım derken, ve bazıları yumuşama ve itidallik belirtisi gösterirken, beş yasa daha çıkmış. En önemlisi de bu yasalardan petrol yasası, tüm ülkenin bütün devletin alacağı pay %10’dan %1’e çekilmiş. Yabancı şirketlerin işletmesine açılmış. Petrol kuyularımız ve vergi indirimine muaf kalmışlar. Yine tekrar hepimize kolay gelsin diyorum” şeklinde konuştu.
Kor Der temsilcisi Nevin Apaydın: “Hiçbir şeyden geri kalmıyorlar, tüm ülkeyi mahvedecek yasaları çıkartmaktan hala geri durmuyorlar. Bir özür dilemeyle olmaz, beş günlük toplumsal hareketin anlamı somut kazanımlarla olacak. Alanlarda, mücadele etmemiz gerekiyor ama öte yandan yasalarla her şeyi yapıyorlar.” dedi.
Çankaya BDP ilçe Başkanı Mükremin Barut: “Bizler 68-78 kuşağı kendi efsanelerimizle yaşarken, bu kuşak sahaya indi. İnanılmaz derece de duyarlı çocuklar, yaratıcı ve tertemiz çocuklar sokaklarda haklarını istiyor. Hiç hayatlarında, polisle karşı karşıya gelmemiş bu çocuklar, sokakta gaza darba maruz kaldı. Sokaklardaki binlerce gencin aileleri var, bu şiddet böyle devam ederse, aileleri çocuklarımıza kalkan olmak için sahaya çağırıyorum.” ifadelerini kullandı.
Mülkiyeliler Birliği Genel Sekreteri Özgür Tüfekçi Başkent dayanışması olarak “taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz, İstanbul’da Taksim’den Ankara’da AOÇ’den ve özgürlüklerimizden vazgeçmiyoruz.Herkesi yarın saat 12.00de Konur Sokak’ta buluşarak ABD Büyükelçiliğine siyah çelenk bırakmaya davet ediyoruz” dedi.
Hiç yorum yok...