Cumhuriyet törenleri yaşanan deprem nedeniyle iptal edilince Çayyolu’ndaki inisiyatif harekete geçti. Hava karardıktan sonra ADD hareketlendi ve saat 10.00’da törenin Atapark’ta yapılmasına karar verdi.  Birlikte hareket eden tüm sivil toplum örgütleri de bunu ellerinden geldiğince herkese duyurmaya çalıştı.

Sonuçta, sabah 10.00’da Atapark’taki Atatürk heykelinin önünde toplanan grup, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından ADD Şube Başkanı Mustafa Çalışkaner’in konuşması ile anma törenini gerçekleştirdi.

Törenin ardından bayraklarla süslenmiş otomobillerle konvoy oluşturularak Ümitköy ve Çayyolu’nda tur atıldı.

ADD Ümitköy-Çayyolu Şube Başkanı Mustafa Çalışkaner’in yaptığı basın açıklaması şöyle;

“Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk yaşanmıştır. Başbakanlığın, Van depremini bahane ederek yayınladığı genelgeyle, her yıl düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet kutlamalarını iptal etmesi anlaşılır ve kabul edilebilir değildir.

Van depreminin ulusumuzda açtığı yara, ulusal iradenin devlet yönetim şeklinde yansıyan ve birliğin, dirliğin sembolü olan Cumhuriyetin varlığı ile sarılıyor, sarılabiliyor. Acıları etrafında ulusça sergilenen tutum, birlik ve dayanışma içinde olma çabaları, yurdun her bir köşesinden uzanan yardım eli, ulus olarak sahip olduğumuz öz değerlerin Cumhuriyetle 88 yılda kazanılan yurttaşlık bilinci ve dayanışmasının sonucudur.

Van ve Erciş’li yurttaşlar depremin yol açtığı ölüm ve yaralanmalarla boğuşurken, yurdun diğer köşelerinde toplumun balo, eğlence düzenlenmesinin söz konusu olamayacağının bilinciyle, Başbakanlığın genelgesinden çok önce, etkinliklerin eğlence bölümünü iptal etmelerinin altındaki neden de yine aynı yurttaşlık bilincidir.

88 yıllık tarihinde yüzlerce deprem felaketini yaşayan Cumhuriyetimizde törenlerin iptal edilmediği düşünülürse, Başbakanlığın, çelenk sunuş ve tebrik kabulü dışında kalan Cumhuriyet etkinliklerini resmi törenleri de kapsayacak şekilde iptal etmesi, deprem üzerinden Cumhuriyete saldırma, Cumhuriyet kavramının içini boşaltmak adına felaketten çıkar elde etmeye; zihinsel arka planında var olan projenin uygulanmasından başka anlama gelmiyor.

Depremde acılara boğulmuş evsiz yurtsuz kalmış insanların yaralarını bir nebze olsun sarabilmek için toplanan; önce geçici daha sonra kalıcı hale getirilen vergileri, amacı dışında kullanabilen bir zihniyetten, her fırsatta laik Cumhuriyetle hesaplaşmak istediklerini anlamak mümkündür.

Biz, Bağımsızlığa ve Cumhuriyetin kazanımlarına sonuna kadar bağlı olanlar, değer verenler, Van depremi üzerinden, ulusun duygularının sömürülmesine, Cumhuriyetle hesaplaşılmasına izin vermeyeceğiz. Van depreminde olduğu gibi yeteneksiz yöneticilerin yol açtığı türlü felaketlerle boğuşan ülkemizde yaşanan acılar bizim de acımızdır. Yardım ve dayanışma ellerimiz Van’a ulaşmak üzere yurdun dört bir tarafından uzanmaktadır. Aynı zamanda acıların azalmasının temeli olan yurttaşlık dayanışması ruhunu bizlere veren Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıl dönümü etkinliklerimizi, acı içinde onları inciterek aşırılığa kaçmadan yapmaya, yaşatmaya kararlıyız.

Her bir üyemiz hiçbir şey bulamazsa da eline tutacağı yanan bir kibrit çöpü ile de olsa Cumhuriyeti sokaklar arasında ışık saçmasına Türk ulusu ile buluşmasını sağlayacağız.

Gün yurttaşlık dayanışmasını sergilemek günüdür. Acıda olduğu gibi bize geleceği vaat eden Cumhuriyetin anlam ve içeriğine uygun kutlama da göstermeliyiz.

Cumhuriyetin 88. Yılında tüm yurtsever aydınlar olarak, Cumhuriyete ve kazanımlarına karşı gizli açık her türlü saldırıya birlikte karşı koymaya çağırılıyor, Cumhuriyeti ilelebet yaşatacağımıza olan inancımızla, Cumhuriyete yönelik gizli ve açık yürütülen saldırıları şiddetle kınıyoruz.