Her geçen gün maaşları eriyen, iş yoğunlukları artan öğretmenler, 24 Kasım'ı buruk kutluyor.
24 Kasım Öğretmenler Günü bugün yurt genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanırken, öğretmenlerin yıllardır çözüm bekleyen sorunlarına her yıl bir yenisi ekleniyor. Öğretmenler, yetersiz özlük haklarından, iş yoğunluğuna; ücret düşüklüğünden, geçim derdine kadar pek çok sorunla boğuşuyor. Türkiye’de sayıları yaklaşık 775 bini bulan öğretmenler, Avrupa’daki meslektaşlarına göre daha az ücret alırken, daha çok çalışmak zorunda kalıyorlar. Yaklaşık 210 bin öğretmen adayı ile 41 bin sözleşmeli öğretmen de kadroya atanmayı bekliyor.
24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, araştırmalar ve çeşitli veriler Türkiye’de çalışan öğretmenlerin pek çok sorunla boğuştuğunu ve öğretmenlere değer verilmediğini gözler önüne seriyor. YÖK’ün eğitim fakültelerinin kontenjanlarını arttırması ve fen-edebiyat fakültelerinde pedagojik formasyon eğitimi verilmesine karar vermesi, atama bekleyen 100 binlerce öğretmen adayına her yıl 10 binlerce yeni adayın eklenmesine neden oluyor.
Çok öğrenci, az maaş
Eğitim-Sen’in Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) “Bir Bakışta Eğitim 2009” adlı raporundan derlediği verilere göre, Türkiye’de bir öğretmen yılda toplam 1832 saat çalışıyor. OECD ortalamasının 1652 saat olduğu dikkate alındığında Türkiye’deki öğretmenlerin ortalama 180 saat daha fazla çalıştığı ortaya çıkıyor. İskoçya’da bir öğretmen 1365 saat, İspanya’da 1425 saat, Portekiz’de ise 1432 saat çalışıyor. OECD ülkeleri arasında bir öğretmen başına düşen öğrenci sayısında Türkiye ilk sırada yer alıyor. Türkiye’de okulöncesi eğitimde bir öğretmen başına 27, ilköğretimde bir öğretmen başına 26 ve ortaöğretimde ise bir öğretmen başına 17 öğrenci düşüyor.
Yıllık brüt öğretmen maaşlarına ilişkin veriler Türkiye’de öğretmen maaşlarını Eylül 2008’de ortaya çıkan ekonomik krizin öğretmen erittiğini kanıtladı. 2007’de Türkiye’de ilköğretim okulunda çalışmaya başlayan öğretmenin başlangıç maaşı yıllık 17 bin 909 dolar olarak hesaplanırken, 2009’da aynı ücret 14 bin 63 dolara geriledi. 2007’de en üst derecede kadrosu olan bir ilköğretim öğretmenin maaşı 21 bin 623 dolar iken, 2009’da bu rakam 17 bin 515 dolara düştü. Lisede çalışmaya başlayan bir öğretmenin başlangıç maaşı 2007 yılında toplam 18 bin 179 dolar olarak hesaplanırken, 2009 yılında aynı durumdaki bir öğretmenin aldığı maaş krizin etkisiyle 14 bin 63 dolara geriledi.
41 bin sözleşmeli
MEB’in 2008-2009 eğitim öğretim yılı verilerine göre Türkiye’de toplam 774 bin 66 öğretmen, örgün ve yaygın eğitimde öğretim gören toplam 21 milyon 117 bin 17 öğrenciye hizmet veriyor. Öğretmenlerin 41 bin 388’i özlük haklarından yoksun bir statüde sözleşmeli ya da ücretli öğretmen olarak görev yapıyor. 210 bin öğretmen adayı da MEB’in atama yapmasını bekliyor.
Yüzde 70’i borçlu
Türk Eğitim-Sen’in Türkiye genelinde 3 bin 65 öğretmenin katılımıyla gerçekleştirdiği anket çalışması da öğretmenlerin geçim sıkıntısı ve aile yaşamlarında sorunlar yaşadığını ortaya koydu. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 60.4’ü kirada oturduğunu belirttirken, yüzde 70.5’inin kredi kartı borcu olduğu belirlendi. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 33.3’ü ailesiyle yeteri kadar ilgilenemediğini, yüzde 18.7’si ailesine yönelik saldırgan tutum ve davranışlar sergilediğini, yüzde 14.7’si de eşiyle ve çocukları ile iyi bir diyalog kuramadığını kaydetti. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 21.6’sı maddi konular nedeniyle eşiyle ayrılma noktasına geldiğini ifade etti.
Ruh sağlıkları bozuk
Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 34.1’i ekonomik sorunlar nedeniyle sinir, kaygı, endişe gibi duygularında artış olduğunu, yüzde 17.5’i uyku bozukluğu olduğunu, yüzde 11.2’si dikkat dağınıklığı bulunduğunu, yüzde 7.5’i depresyonda olduğunu, yüzde 1.5’i de panik atak olduğunu belirtti. Ekonomik sorunlar nedeniyle herhangi bir psikolojik sorun yaşamadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 27 olurken, öğretmenlerin yüzde 63’ü psikolojik sorunu bulunduğunu ifade etti.
Ankara Cumhuriyet Bürosu
Hiç yorum yok...