Geçtiğimiz günlerde CHP Yenimahalle Gençlik Kolları bana bir ödül verdi.

Bu ödül benim için çok anlamlı. İnanın 1979’da Çağdaş Gazeteciler Derneği’nden en iyi gazeteci ödülünü aldığımda bu kadar heyecanlanmamış ve bu kadar duygulanmamıştım.

Çünkü bu ödül bana; iş çevrelerinden hatır için değil, gazeteciler cemiyetinden işimi iyi yaptığım için değil; partimden, partimin göz bebeği, umudu, geleceği CHP Gençlik kollarından geliyor! Gençlere bir anlamda örnek olabiliyorsam ne mutlu bana.

1967’de gazetecilik mesleğini seçtiğimde lise son sınıf öğrencisiydim. Benim için idol olan Ulus Gazetesi’nde işe başladım. Gencecik bir adam; niye gider de ULUS Gazetesi’nde çalışır? Orası CHP’nin yayın organıydı. Orada Türkiye yönetimine talip; dürüst, erdemli, onurlu ve gerçekleri söylemekten çekinmeyen kişiler vardı. Ben o onurlu insanları örnek almıştım.

CHP Genel Merkezi’yle aynı binayı paylaşıyorduk.

Genel Başkan Bülent Ecevit’in “Genç arkadaşım” yakıştırması orada bana madalya oldu.

60 yaşamı devireli üç yıl oldu. Ama hep o erdemli, dürüst, onurlu yolda yürüdüm. Kimsenin adamı olmadım, kimsenin dümen suyuna girmedim. Kimseyi incitmedim, hayatını karartmadım. Hep bildiğim doğruları, korkmadan, çekinmeden, hesap yapmadan ama  partimden de kopmadan dile getirdim.

Tehdit edildim, tartaklandım, üzerime araç sürüldü, yalnızlaştırılma, itibarsızlaştırma, karalanma yöntemlerinin hepsi uygulandı üzerimde. Çevrem bir anda boşaltıldı, tetikçileri üzerime üzerime geldi. Ama yıkılmadım, yılmadım; doğru bildiklerimi söylemeye devam ettim.

Önceki yıl, beni “partiyi yıpratıyor” diye parti disiplinine gönderenler, partiden istifa ederek ne kadar CHP’li olduklarını ortaya koydular. Ben ise bu ödülle iddialarımda haklı olmanın gururunu doyasıya yaşıyorum bugün!

Parti olarak zor ve güç günler geçiriyoruz. Sıkıntı içindeyiz. Ama dik durmanın haklılığının getirdiği onuru taşıyoruz omuzlarımızda.

Bu aşamada ilk Genel Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün söyledikleri ile sözümü bağlıyorum;

“Büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın. Memleket için gerçek ülkü ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes sana karşı çıkacaktır, önüne sonsuz engeller yığacaklardır, fakat sen bunlara dayanıklı olacaksın. Kendini büyük değil, küçük, zayıf, kimsesiz ve araçsız kabul ederek, hiç kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak, bu engelleri aşacaksın. Bundan sonra da sana “büyüksün” derlerse, bunu söyleyenlere gülüp geçeceksin.”

Engin Uç