Çayyolu halkı, Site Başkanları toplantısında alınan kararlardan birini Ali Rıza Bey Ormanı’nda uyguladı ve buraya kurulmaya çalışılan baz istasyonunu protesto etti.

Toplantıda bir konuşma yapan Çayyolu Platformu Başkanı Engin Uç şunları söyledi.

“Evrensel kabul görmüş insan hakları arasında, sağlık ve güvenlik, bilgi edinme, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ve bunları elde edebilmek için de örgütlenme, sesini duyurma ve temsil edilme hakkı bulunmaktadır.

Üçüncü yaşına basmış olan Çayyolu Platformu, evrensel kabul görmüş bu hakları Çayyolu adına korumak amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir.

Bölgemizde bizimle ilgili, bizim haberimiz olmadan, sağlığımızı riske edecek bazı oluşumlar karşısında tepkimizi dile getirmek en doğal hakkımızdır.

Orman Bakanlığı ile Turkcell firması aralarında anlaşma sağlanıp, Çayyolu halkı görmezden gelinerek burada bir baz istasyonu açmak üzereler.

Henüz Ali Rıza Bey Ormanı'nı dikilen baz istasyonu direği temelinin harcı kurumadan, yansıtıcıları monte edilmeden; buranın tam karşısında, Konutkent-2'nin ardındaki Atatürk Ormanı'na 22 Aralık'ta hava karardıktan sonra yeni bir baz istasyonunun temelini atıldı.

Artık bizden çekiniyorlar işi iyice gizliliğe döktüler.

Ama, baskın basanın mantığıyla hareket ediyorlar...

Bu durumda bu yapılaşmalarla bizim bilgi edinme, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımız hiçe sayılmış bulunmaktadır.

Teknolojik gelişime karşı değiliz, aksine; teknolojik gelişimi ve teknoloji kullanımını destekliyoruz. Ancak, insanların bugünkü sağlıkları kadar gelecek kuşakların sağlığını dahi etkileyebilecek elektromanyetik kirlilikten korunma bir yaşam hakkıdır.

2000'li yılların başında bu alan imara açıldı. Beş arkadaşımla müdahale ettik. Buraya göz diken kooperatif üyelerinin aralarında kendilerini çok güçlü sanan insanlar vardı. O kooperatifin tapularını iptal ettirene kadar uğraştık. Kendilerinin değil, halkın güçlü olduğunu, Çayyolu halkının çevresine sahip çıktığının en güzel örneklerinden birini verdik. Şu gördüğünüz su deposu. o mücadelenin anıtı gibi hala burada duruyor...

Güçlü olmak haklılığı değil, haklı olmak güçlülüğü gerektirir. Çayyolu halkı haklıdır, bölgede alınan kararları önceden öğrenmek, tartışmak ve uyum içerisinde yaşamak istemektedir. O nedenle kolayca başvurup sonuç alacağımız, insanı ve çevreyi uyum içinde koruyup kollayan bir çevre ve orman idaresi ve bu çizgide çalışacak firmalar istiyoruz.

Çağdaşlığa örnek gösterilen Çayyolu, dünyanın çağdaş hiçbir kentinde görülmeyen, insan sağlığı için riskli konumdaki baz istasyonlarından arınmak zorundadır. Çevre sakinlerinden görüş alınmadan okullarımızın, evlerimizin yanına, orman alanlarımıza konan ve çevremizde risk yaratan baz istasyonlarını istememek, reddetmek de en doğal hakkımız olsa gerektir.”

Daha sonra ÇEKOD Başkanı Ramazan Öngöre bir konuşma yaparak toplanan halkı teknik ve hukuki anlamda bilgilendirdi ve ÇEKOD’da örgütlenmeye çağırdı.
Öngöre konuşmasında, Türkiye’de ilk kez bir baz istasyonunun sökümü için yargıda başarı sağladıklarını anlatarak, “Yargıtay’dan da olumlu sonuç geldiğinde, bu karar tüm bu durumlara bir emsal oluşturacaktır.” dedi.

Toplantıda bir konuşma yapan Milli Eğitim Eski Bakanlarından Metin Bostancıoğlu, baz istasyonlarının sökülmesi yerine daha ileri teknolojilerin kullanılması gerekliliğine işaret etti.