3. Datça Edebiyat Günleri’nin ilk günü etkinlikleri Can Yücel’e ayrılmıştı. Bu nedenle yurdun dört bir yanından gelen Yücel dostları, Canevi’nde izdihama neden olurken, yılda sadece 12 Ağustos günü açılan Canevi’nde de şairin kendi sesinden şiirleri dinlendi. Katılımcılar defterlerine duygu ve düşüncelerini yazdılar…
Yücel ailesi adına ziyaretçileri karşılayan torunu N. Defne Gier, duygularını şöyle anlattı:
“Her yıl 12 Ağustos’ta Can Dedemi anmaya geliyorum. Her gelişimde bugünün ne kadar anlamlı olduğunu anlıyorum. Her sene Canevi’ni gezmeye gelen ziyaretçi sayısı artıyor ve bu bizi çok mutlu ediyor. Ziyaret edenler duyduğum söz, ‘Böyle bir dedeye sahip olduğun için ne kadar şanslısın’ oluyor. İnsanların beni unutmayışı ve onu yakından tanımak istemesi, bir torun olarak gurur vesilesi.”
Daha sonra Orhan’ın Kahvesi’nde toplanan Canseverler, burada Murat Şahin’in yönettiği “Akdeniz Yaraşıyor Sana” konu başlığı ile sunulan paneli izlediler. Panele konuşmacı olarak Şadan Gökovalı, Aydın Ilgaz ve Özkan Mert katıldı. Ardından, yine aynı kahvede, bu kez Ahmet Tuncay Karaçorlu’nun yönettiği “Bir Şair, Bir Can, Bir Vasiyet; Tohumculuk” konulu panel gerçekleşti. Panele konuşmacı olarak, Güzel Yücel, Tunç Soyer, Selimine Karaosmanoğlu ve Prof. Dr. Tayfun Özkaya katıldı.
Can Baba akşam saatlerinde de Cantaşı olarak bilinen mezarı başında anıldı. Can Baba’nın eşi Güler Yücel’in rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı anma gününde aileden kızları Güzel Gier, Su Yücel ve torunu Defne Gier hazır bulundu. Cantaşı’ndaki etkinlikte Can Baba çeşitli yönleri ile anlatıldı ve Can Baba’dan şiirler okundu, anılar tazelendi.
Cumhuriyet Gazetesi
BULUŞMAK ÜZERE
Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni
Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenceden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İçine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni
Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru
Her işin başında sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım.
Can Yücel
Hiç yorum yok...