Haberler


ÇOCUKLAR YÖNETSEYDİ!...
  • Yorumlar: 0
  • 05 May 2010 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2203
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

ÇOCUKLAR YÖNETSEYDİ!...

0 0
Yine onlar… Ciğer parelerimiz, koklamaya, dokunmaya kıyamadığımız, evlerimizin çiçeği, ülkemizin geleceği, yarınlarımız… Sevilmeyi sarılıp sarmalanmayı bekleyen çocuklarımız...
 
Gazeteler, televizyonlar, radyolar yine onlardan bahsediyor… Henüz tanıştıkları yaşamın nasıl dar edildiğini, küçücük bedenlerine vurulan yükü yazıyor gazeteler; fiziki şiddetin yanı sıra cinsel istismara uğramalarını da…
 
Yasaların, yapılan anlaşmaların, verilen sözlerin bir anlamının olmadığını kanıtlıyor, yaşadıkları… Geri kalmışlık, dini baskılar, feodalizm, törenin kuralları, meydan okuyor çıkartılan yasalara, imzalanan sözleşmelere…
 
Sokakta, pazarda, sanayide, her türlü insanlık ayıbı işlerde çalışmaya zorlanan çocukların kendilerine armağan edilen bayramdan haberi yok...
 
Nisan ayı başlarında bir TV programında “Doğu ve Güneydoğuda 100-200 lira aylıkla çalıştırılan çocuklar tespit ettiklerini” söylemiş Başbakan Erdoğan. 
 
Vallahi  bravo!.. Dedim içimden…
 
Demek ki, Başbakanın 100-200 lira aylıkla çalıştırılan çocukları tespit edebilmesi için 8 yıl geçmesi gerekiyormuş… Çocuklarımızın fiziksel ve cinsel istismarından da bihaber, anlaşılan…
 
Çocukların yaşadığı ‘insanlık ayıbı’, aileler aralarında anlaşarak çözüldüğüne göre hükümete ne hacet!  
 
2010 Nisan’ında Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın ‘ancak’ farkına varabildiği tespit, 22 Kasım 2007 tarihinde TBMM Genel Kurulunda CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk tarafından yapılmış ve hükümet uyarılmıştı.
 
Köktürk özetle; "Türkiye’de, tahminlere göre 9 milyon çocuğumuz yoksulluk sınırının altında yaşıyor; her üç çocuktan biri ne yazık ki gelişme çağlarında yeterince beslenemiyor… 500 bin kadar da sokak çocuğumuz veya sokakta çalışan gencimiz var. Yoksul bir ailenin çocuğu olmak, çocuklar için pek çok olanaktan yoksun olmanın yanı sıra, okula gitmek yerine erken yaşta çalışmaya başlamak anlamına da geliyor.” demişti. 
 
Çocuk Vakfının hazırladığı, “23 Nisan 2007 de Türkiye’nin Çocuk Gerçeği raporuna” göre ise; Türkiye’de her 5 çocuktan biri, yani 6-14 yaş grubunda 1 milyonun üzerindeki çocuk fiilen  çalışmakta; bu çocukların % 71 i okullarını bırakmakta, sigaraya ve uyuşturucuya alışmakta, kolay yoldan para kazanmaya ve suça yönelmeye başlayarak  akabinde, dışlanma, aşağılanma, şiddet gibi tehlikelere maruz kalmaktadır. Ayrıca, çalışan 420 bin civarında çocuk, yaptığı iş karşılığında da her hangi bir ücret almamaktadır.
 
Bununla birlikte, 2006–2007 eğitim-öğretim döneminde ilköğretim çağı nüfusunda olup, ilköğretime devam edemeyen kız çocuklarının sayısı 667 bin, erkek çocukların sayısı 444 bin.
 
Dünya Bankası ve IMF’nin ortak “Krizden Sonra Binyıl Kalkınma Hedefleri” başlıklı 2010 Küresel İzleme Raporu (Global Monitoring), acı gerçeği ortaya seriyor; Türkiye’de en yoksul ailelerinin yüzde 75’i çocuklarının gıda harcamalarında kesinti yaptı, yüzde 29’u sağlıkta, yüzde 14’ü de eğitimde kesintiye gitti. Orta sınıf hane halkları dahi özellikle eğitim harcamalarını kıstı. (Cumhuriyet, 26 Nisan 2010)
 
Deniz Bayramoğlu 26.04.2010 tarihli Referans’ta, TÜİK'in 2006 çocuk istihdamı anketini değerlendiriyor;
 
1)      Türkiye'de 958 bin çocuk ekonomik faaliyette bulunuyor. 392 bini tarımda, 271 bini sanayide, 205 bini ticarette, 89 bini hizmetler sektöründe çalışıyor;
2)       Kızların çalışma oranı erkeklerden yüksek.
3)      Çalışan çocukların yüzde 78'i haftada 40 saatin üzerinde çalışıyor.
4)      Çalışan çocukların aile reislerinin yüzde 65'i ilkokul mezunu, yüzde 31'i ise okuryazar olmayanlar veya okuryazar olup bir okul bitiremeyenler.
5)      Gelir elde eden çocukların yüzde 88'inin aylık geliri asgari ücretin altında.
6)      Çalışan çocukların yüzde 61'i gelirin tamamını, yüzde 25'i ise gelirin bir kısmını ailesine veriyor.
 
Bayramoğlu’nun,  26 Kasım 2010'da, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin kabulünün 21. yılı nedeniyle düzenlenecek olan 1. Çocuk Hakları Kongresine  sunulacak 6320 çocukla yapılan anketten çıkardığı tespitlerde çok önemli.
 
Ankete katılan çocuklara “Türkiye'de çocuklar için yapılmasını istediğiniz üç şey nedir” diye de sorulmuş. Çocukların yaşadıkları coğrafya’ya ve verilen yanıtlara lütfen dikkat ediniz !..
 
·       Karabük Çocuk Meclisi, “Anaokulları çoğalsın; oynayabileceğimiz parklar yapılsın; oyuncak, dondurma, şeker fabrikaları yapılsın”;
·      Adıyaman Çocuk Meclisi, “Şiddet uygulanmasın; kız çocukları okutulsun; çocukları çalıştıran ailelere ve işyeri sahiplerine en ağır cezalar verilsin”;
·      Sultangazi Çocuk Meclisi, “Adalet, adalet, adalet; geniş kapsamlı sosyal hayat; daha yüksek seviyeli eğitim”;
·     İstanbul Çocuk Meclisi, “Çocuk hakları sözleşmesinin Türkiye'de tam olarak uygulanması; çocuklara şiddetin her türlüsünün yasaklanması; çocuklar için şikâyet ve başvuru mekanizmalarının oluşturulması”;
·     Sarıyer Özdemir Sabancı Lisesi, “Sınavlar kalksın; spor alanları artırılsın; sanata daha çok önem verilsin” yanıtı verilmiş.
 
Çocuklarımızın yanıtları o kadar açık, o kadar samimi, o kadar anlaşılır ki, keşke diyorum ülkeyi çocuklar yönetse… Yalan yok, riya yok, görevini kötüye kullanmak yok, dolandırmak yok… Üstelik her dakika hesap vermeye ve sorguya hazırlar…
 
Toplumun da özlemi bu değil mi?...
Mustafa Nuri ÖZDEN
Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.