CHP’li Oran 17 Eylül 2011 tarihinde ilk sonuçlarını verecek olan kredi kartlarına ilişkin yeni yönetmelik hakkında vatandaşları yazılı bir açıklama ile uyardı. Oran, "Türkiye’de her kredi kartı kullanıcısı başına neredeyse 3 kredi kartı düşüyor. Bu döneme kadar yeterli bilgilendirme yapılmadığı için 17 Eylül tarihinde önemli mağduriyetlerle karşılaşabiliriz. Tedricen yapılması gereken değişikliklerin yeterli bilgilendirme yapılmadan ve aniden uygulanması vatandaşları zor duruma düşürebilir. Hükümet üyeleri ve BDDK yetkilileri doğabilecek sosyal sonuçları düşünmeden hareket etmiştir" dedi.
17 MİLYON KİŞİDE 50 MİLYON KART
Türkiye’de 17 milyon kişi tarafından yaklaşık 50 milyon kredi kartı kullanıldığını belirten Umut Oran, 10 milyon kişinin borcunu taksitlendirdiğini, takipteki kredi kartı borcunun da 3 milyon TL civarında olduğunu ifade etti. Oran şöyle konuştu:
"17 Aralık 2010 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan düzenleme ile hem ödenmesi gereken asgari tutar oranları değiştirilmiş hem de bir takvim yılında üç defa dönem borcunun yüzde ellisine kadar ödeme yapılmayan kredi kartları nakit kullanımına kapatılmıştır. Bu durum, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve düşük ücret politikaları sebebiyle kredi kartlarını günlük geçimleri için kullanan vatandaşları doğrudan etkileyecektir. BDDK ve Hükümet tarafından kamuoyu yeteri kadar bilgilendirilmediği için bu insanlar ödemeler dengesini yeni düzenlemeye hazırlayamamıştır. Bu da büyük mağduriyetlere gebedir. Kredi kartı borçlarını ödemek için vatandaşlar farklı yöntemler deneyebilir. Hükümet sessizliği ile vatandaşları adeta tefecilere yönlendirmektedir."
SOSYAL MALİYETLER GÖZ ÖNÜNE ALINMADI
"Hükümet hem gelir dağılımındaki adaletsizlikle ilgilenmiyor hem de kamuoyunu bilgilendirme görevini ihmal ediyor" diyen Umut vatandaşlara şu uyarılarda bulundu:
"Kredi kartları bugün vatandaşlar tarafından bir mikro kredi vasıtası olarak da kullanılmaktadır. Yani insanlar yüksek faizlere rağmen hem ticari hayatlarında bundan istifade etmektedir hem de günlük gıda, besin gibi temel ihtiyaçlarını dahi kartlarla karşılamaktadır. Bunu da insanlar yüksek faiz ödemeyi sevdikleri için yapmıyorlar. Buna mecbur oldukları, mahkum kaldıkları için yapıyorlar. Siz ailesini geçindirmeye çalışan milyonlarca insanı sert bir düzenleme ile adeta cezalandıramazsınız. Kredi kartlarını ilgilendiren hususlarda iyileştirme yapılması temelde doğrudur. Ancak yöntem olarak bunun sosyal maliyetlerinin de göz önüne alınması gerekir. Tedricen, uzun bir zamana yayarak ve vatandaşı mutlaka bilgilendirerek atılacak adımlar, yaşayacağımız mağduriyetleri engelleyecekti. Ancak hükümet, vatandaşın günlük sorunlarını umursamamaktadır. Dolayısıyla da işin sosyal boyutunu hiçbir zaman hesaba katmamaktadır."
-Metin Milliyet Gazetesinden alınmıştır-
Hiç yorum yok...