"Türkiye’de kentsel dönüşüm acil bir gereksinimdir. Ancak kentsel dönüşümün yeni rant alanları yaratıp bunları iktidar sahiplerinin paylaşacağı ya da dağıtacağı bir düzenlemede değil, halkın ihtiyaç, hak ve yararları öncelik sayılarak gerçekleştirilmesi gerekir. CHP dayatmacı rantsal dönüşüm değil, halkçı kentsel dönüşümden yanadır."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı’nı değerlendirmek amacıyla düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında,”Bu tasarı yoksulun barınma hakkını yok sayan yeni bir sürgün fetvasıdır” dedi.
Günaydın, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın’ın da katıldığı basın toplantısında, tasarının önümüzdeki hafta TBMM’de görüşülmeye başlanacağını belirtti.
Tasarı ile demokratik yaklaşımlarla bağdaşmayan bir rant döneminin başlatılmak istendiğini ileri süren Günaydın, tasarıyla riskli yapıların vatandaşın kendisi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ veya belediyeler tarafından tespit edileceğini, tespite yapılacak itirazların ise ikisi Bakanlık görevlisi üçü de Bakanlık tarafından seçilen öğretim üyelerinden oluşan beş kişilik komisyonda değerlendirileceğini söyledi.
Riskli olmadığı halde uygulama bütünlüğü bakımından Bakanlıkça gerekli görülen yapıların da tasarı kapsamında yer aldığını dile getiren Günaydın, riskli yapıların elektrik, su ve doğalgazının kesileceğini, satış ve kiralanmasının yasaklanacağını, tebligatın yapılmasının ardından 30 gün içerisinde de yakılmasının zorunlu olacağını kaydetti.
Tasarının ayrıntıları hakkında bilgi veren Günaydın, uygulamalara karşı idari yargıya dava açılabileceğini, ancak mahkemelerin yürütmenin durdurulması kararı veremeyeceğini belirtti.
”Bu tasarı yoksulun barınma hakkını yok sayan yeni bir sürgün fetvasıdır. Yurttaşın mülkiyet hakkına tecavüzün yasal temeli oluşturulmaktadır” diyen Günaydın, bütün yetkinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TOKİ’de toplandığını da savundu.
Yerel yönetimlerin yasalardan kaynaklanan yetkilerinin ortadan kaldırıldığını, yurttaşlar arasında ayrımcı uygulamaların temelinin atıldığını ”ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin” anlayışının dayatıldığını da belirten Günaydın, şunları kaydetti:
”Türkiye’de kentsel dönüşüm acil bir gereksinimdir. Ancak kentsel dönüşümün yeni rant alanları yaratıp bunları iktidar sahiplerinin paylaşacağı ya da dağıtacağı bir düzenlemede değil, halkın ihtiyaç, hak ve yararları öncelik sayılarak gerçekleştirilmesi gerekir. CHP dayatmacı rantsal dönüşüm değil, halkçı kentsel dönüşümden yanadır.”
Murat Karayalçın da tasarıya ilişkin Günaydın’ın eleştirilerine katıldığını söyledi. Afet riskinin önemli ve öncelikli bir konu olduğunu, ancak kentsel dönüşüm düzenlemelerinin sadece bu konu etrafında geliştirilmemesi gerektiğini vurgulayan Karayalçın, hava kirliliğinden kaldırım yüksekliğine kadar her konuda yüksek kentsel standartların göz önünde bulundurulmasının önemine işaret etti.
Belediye başkanlığı döneminde hayata geçirilen Dikmen Vadisi 1. Etap ile Portakalçiçeği Vadisi kentsel dönüşüm projelerinin hala aşılamamış çalışmalar olduğunu savunan Karayalçın, Dikmen Vadisi projesinin aralarında bölgede yaşayanların da bulunduğu geniş katılımlı bir karar kurulu ile gerçekleştirildiğini, bunun da yönetime katılma değil, birlikte yönetme anlayışının ürünü olduğunu belirtti.
Ankara Büyükşehir Belediyesini ve Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi’ni eleştiren Karayalçın, şöyle konuştu:
”Sayın Büyükşehir Belediye Başkanının Sayın Başbakana teşekkür ilanlarını gördüm. Sayın Belediye Başkanı, Sayın Başbakana teşekkür ediyor kentsel dönüşüm projelerine verdiği destek nedeniyle. Herhalde Kuzey Ankara girişi projesini kastediyor olmalı. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve TOKİ burada yasa ile görevlendirildi. O nedenle söylüyorum. Allah aşkına 7 bin konutluk proje 8 yılda bitirilemez mi?”
Hiç yorum yok...