Salı günü duruşma salonuna CHP’li gençler geldiler. CHP gençlik kollarında aktif çalışıyorlar. Arada bir uğruyorlar. Son gelişleri doluydu. Ankara’dan, kurultaydan dönmüşlerdi.
İçlerindeki alev yüzlerindeki yorgunluğu parlatıyordu. Duruşma salonuna gelen ziyaretçilerle aramızda 5 metrelik bir mesafe var. Biraz bağırarak da olsa duruşma aralarında konuşabiliyoruz.
Üniversite öğrenimini İstanbul’da sürdürmekte olan İzmirli Oğuz Kemal kurultay salonuna sabaha karşı 04.00’te gitmiş. Salonda, düzenlemeleri yapan gençlik kolları gönüllüleri varmış. Sabahın ilk ışıklarına kadar art arda binlerce genç gelmiş.
Başından sonuna kadar kurultayda kalan, ikinci kurultaya da giden bir genç olarak gözlemleri şöyle:
“Medya çok göstermedi, ama coşkulu bir gençlik vardı. Gençlerin içinde değişik renkler vardı. Ancak partinin ortak sloganlarına yürekten katıldılar. CHP tabanının ortak eğilimi partide bir bölünme olmaması yönündeydi... Salondan ayrılırken çoğumuz partinin kurultaydan güçlenerek çıktığı görüşündeydik...”
***
Ben de CHP kurultayını hücrede tek başıma 3 haber kanalının verdiği ölçüde izledim. Televizyonlar geniş bir yelpazeden yorumcular çıkardılar. Günlük okuduğum 15 gazete de kendi çizgisi doğrultusunda geniş ölçekte CHP haberleri, yorumları yayımladı.
Artık CHP’de hiçbir yeniliğin yaşanmayacağını, kişi değişikliklerinin çizgi değişikliği anlamına gelmeyeceğini söyleyenler bile uzun uzun CHP yorumu yapmaktan kendini alamıyordu.
CHP’den beklentisi olanların içinde ise çok daha geniş bir yelpaze var. CHP’den hiçbir kişisel beklentisi olmayan pek çok yazar, Türkiye’nin geldiği noktada iyi bir iktidar seçeneğinin kaçınılmazlığına vurgu yapıyor ve CHP’nin sorumluluklarının altını çiziyordu.
Her şey bir yana, bu beklenti yoğunluğu bile CHP için çok önemli bir güç.
İktidar koalisyonunun kurultay beklentisi şuydu:
CHP’de tam bir parçalı yapı ortaya çıkacak, kurultay baştan sona kavga gürültü ile geçecek, belki de tamamlanamayacak. Tamamlansa bile mutlak, sonuçları onaylamayan bir kesim çıkacak. Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı daha tartışmalı hale gelecek...
Bu beklentinin tam tersi bir tablo ortaya çıktı. Kurultay, tüzük tartışmalarını, oylamalarını yaptı, ortaya öteki partilerin çok önünde bir metin çıkardı.
Kimi beklentilerin aksine CHP’de bölünme ya da kopma olacağını sanmıyorum. Mücadelesini saygıyla izlediğim İsa Gök’ün kurultayda böyle bir konumda olmamasını dilerdim. Türkiye’nin her sorununa merhem olmaya çalışan Gök’e CHP’nin ihtiyacı var. Gök’ün de mücadelesini sürdürebileceği güçlü bir CHP zeminine.
***
Önümüze bakarsak...
CHP kurultaylardan kendisine yönelik beklentileri yükselterek çıktı.
Sıra bu beklentilerin içini doldurmakta. Bunun için önünde uzun ya da kısa olarak nitelendirilemeyecek, orta vadeli bir zaman var.
Takvim belli; 2014 yerel seçimleri ve 2015 genel seçimi.
2011 seçimlerinde iktidar koalisyonunun hedefi şuydu:
Anayasayı değiştirme gücüne de sahip mutlak bir tek parti iktidarı ve güçsüz bir tek parti muhalefeti.
Bu tutmadı, tutturulamadı. Meclis’te 4 partili yapı var. İktidar, içinden geçeni dile getirip, 3 muhalefet partisinin tek potada olduğunu söylese de tutmuyor.
Doğanın bir yasası vardır:
En büyük olan değil, değişime en iyi ayak uyduran hayatta kalır.
Tarihimizdeki siyasal kırılmalar, CHP’den daha yüksek oy almış pek çok partinin bitmesine neden oldu.
Önümüzdeki dönem, iyi değerlendirilebilirse CHP zamanıdır.
Mustafa Balbay
Cumhuriyet
04/03/2012
Hiç yorum yok...