1- Akşam saatlerinde yandaş siteye bir göz attığımda bir haber dikkatimi çekti; Sosyal Demokrasi Derneği' nin Panelinden sonra, “bir grup SDD'li çiçeğin salona alınmamasından dolayı SDD'den istifa etti! bir çiçeğin salona dinleyici(!) olarak alınmaması soruna neden oldu” diye yazıyordu.

Oysa ki, adı geçen derneğin toplantısında, Yenimahalle İlçe Başkanı Sn. Şerafettin Terzi'nin gönderdiği kutlama çelengi diğer çelenklerin arkasına atılmış, ikazlara rağmen bunda ısrar edilmiş ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu aleyhine yapılan konuşmaları çok haklı olarak protesto eden bir kısım dernek üyesi tartaklanmıştı.

Aynen bunlar yaşanmışken, nasıl olup da böyle bir çarpıtma yapılabiliyordu?

Bu olsa,olsa yavuz hırsız misali davranan bir zihniyetin ürünü olabilirdi.

Evet, tıpkı yavuz hırsızlar; Kalkacaklar, bir dernek toplantısında hangi konumda olduklarına, hadlerinin ne olduğuna, yaptıklarının yakışık alıp almadığına bakmadan Genel başkanlarını eleştirecekler, İlçe Başkanının gönderdiği çiçeği saygısızca aşağılayacaklar, partili olsun olmasın CHP’ye gönül vermiş insanlar da buna tepki gösterince, onları olay çıkartmakla suçlayacaklar. Bunu başka türü adlandırmak mümkün mü?

“Bir çiçeğin salona dinleyici(!) olarak alınmaması” ifadesi,  İlçe başkanının, gönderdiği çiçek üstünden aşağılanmasının en somut kanıtı değil mi?

Siz sosyal demokrat parti örgütlenmesinin ilkelerini tartışmak adına toplantı düzenleyeceksiniz, sonra kalkıp orada genel başkanı eleştirip, İlçe başkanının itibarını zedelemeye çalışacaksınız, toplantıyı siyasi hırslarınıza alet edeceksiniz ve kimse sesini çıkartmayacak.

Bu sosyal demokratlığın neresinde yazıyor?, Bir anlatında herkes öğrensin.

Sosyal demokratlar da biat kültürü var mı? Önce onu öğrenin. Siz, haddinizi ve içinde bulunduğunuz ortamı bilmeyerek, muhalif düşüncelerinizi anlatıp, genel başkana yüklenmek suretiyle, oraya bir panel izlemeye gelenlere, saygısızlık yapacaksınız, herkes susacak öyle mi?

Dönüp kendinize sorun bakalım; Bu hırs niyedir, kimsiniz ve kim adına neyin kavgasını veriyorsunuz.?

2- Sonra bir ilçe belediyesinin başkanının muavini, kalkacak, konumunu ve cürümünü düşünmeden, o belediyenin siyasi duruşunu belirlemeye yeltenecek, hatta parti içinde bir hizbin lideriymiş rollerine bürünecek, aklına geldiği gibi, konuşup açıklamalar yapacak, koskoca parti ve ona sahip çıkan halk da bunu yutup alkış tutacak  öyle mi?

Gülerler adama!

Kimler gelmiş kimler geçmiş, hiç kimse nehirleri geriye akıtamamıştır. Her zaman, birilerini adamı olanlar değil, halkın sesi ve halkın adamı olanlar kazanmıştır. Siyaseti ikbal kapısı olarak görenler eninde sonunda, hep kaybetmiştir.

Önemli olan kazanma hırsına sahip olunduğu kadar kaybetmeyi de içe sindirebilmeyi bilmektir.

Her şeyin olduğu gibi, siyasetin de bir adabı muaşereti vardır.

Çayyolu Tokmağı