Şehirlerarası yollarda ve de özellikle Eskişehir Yolu’nda yolcu indirilip bindirilmesi yasağı yargıya taşınıyor. ÇABA’da yapılan Çarşamba sohbetinde dava dilekçesi gelenlere okundu ve dava gerekçesi ve bölgenin haklılığı şu noktalara dayandırıldı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan, kısa adı UKOME olan Ulaşım Koordinasyon Merkezinin Genel kurulunun oturumunda, Ulaştırma Bakanlığının yazılarında özetle; Ankara giriş ve çıkış anayol kenarlarında düzensiz ve rast gele olarak yolcu indirilip bindirildiği, özellikle Samsun Yolu ve Eskişehir yolu kenarlarında gerekli alt yapıları ve düzenlemeleri olmadan oluşturulan yapılanmalar nedeni ile ölümlü trafik kazalarına yol açıldığı, karayolu taşımacılık mevzuatında şehirler arası düzenli yolcu taşımalarının terminalden terminale yapılmasının esas alındığı, terminal yapılması, işletilmesi ve denetimi ile ilgili hususların belediyelerin yetkisinde bulunduğu, belirtilerek, bu çerçevede sözü edilen hususların ilgili mevzuatı çerçevesinde UKOME gündeminde değerlendirilmesi ile çözüme kavuşturulması ve ulaştırma mevzuatı hususunda gereğinin yapılmasının talep edilmesi üzerine toplanan Alt Komisyonca özetle; Ankara kent merkezine diğer illerden düzenli olarak yolcu taşımacılığı yapan şehirlerarası otobüslerin, ilgili mevzuat çerçevesinde AŞTİ dışında başkaca bir terminal bulunmadığı, AŞTİ’den şehrin tüm semtlerine toplu taşıma araçlarıyla ulaşımın mümkün olduğu, denetimlerin trafik mevzuatı ve komisyon kararları doğrultusunda sürdürülmesinin uygun olacağı görüşüne varılmış,
UKOME genel Kurulunca da alt komisyon görüşü aynen onaylanarak karar haline getirilmiştir.
Bu kararın alınmasından sonra, Ankara - Eskişehir Yolu gidiş istikametinde, Koru Kent kavşağında bazı firmalarca yaptırılan mini terminallerin faaliyetlerine son verilmiş ve Eskişehir’den Ankara’ya geliş istikametinde, Koru Sitesi müteahhit’i MESA firmasınca yapılmış olan yolcu indirme, bindirme ceplerinde şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüslerin durmalarına izin verilmemiştir.
Belediyelerin kanunlarla tanınmış yetkilerini kullanırken, trafik düzenlemeleri ile görevli ve yetkili kuruluşların görüş ve önerilerini dikkate alması gerektiğine hiç kuşku yoktur. Ancak, bu yetkiler kullanılırken her şeyden önce kamu yararının gözetilmesi, halkın ulaşım hizmetinden en iyi ve en kolay biçimde yararlanmasının hedeflenmesi gerektiği de çok açıktır.
Ankara Büyükşehir Belediyesi UKOME kararında, Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüslerin AŞTİ’ den başka yerde indirme yapmalarının uygun olmayacağı, bu konuda, Ankara Valiliği İl Trafik Komisyonunun 19.11.2001 tarih, 2001/311 sayılı kararı doğrultusunda yapılan uygulamanın sürdürülmesi görüşü belirtilerek, Eskişehir ve Samsun Yolları ile kentin bütün girişlerinde yolcu indirme bindirme yasaklanırken ne yazık ki, kamu yararı ve halkın ulaşım hizmetlerinden en verimli şekilde yararlanmasının hedeflendiğini söylemek mümkün değildir. Çünkü, UKOME kararında söz edilen İl Trafik Komisyonu kararı 2001 tarihli olup, üzerinden 10 yıl geçmiştir. 10 yıl öncenin koşullarına göre alınmış olan söz konusu kararın, bu süre içinde kentte meydana gelen büyük gelişme ve değişiklikler nedeniyle bu gün ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğu tartışmasızdır. Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün Bartın ve Zonguldak menşeli otobüs firmalarının şehir girişinde yolcu indirme bindirme taleplerini içeren dilekçelerini, incelenmesi ve gereği için 2009’da UKOME’ ye intikal ettirmesi de bu durumun en somut kanıtı mahiyetindedir.
Son yıllarda Ankara büyük bir hızla büyümüş, şehir içi ulaşım sorunları kat be kat artmış, Şehirlerarası otobüs terminali ihtiyaca cevap vermekte yetersiz kalmıştır. Bu husus, şehrin batısına ve doğusuna ayrı terminaller yapılacağının bizzat belediye yetkililerinin verdiği beyanlarla sabittir. Dolaysıyla, trafik kazalarını gerekçe göstermek suretiyle, şehrin bütün girişlerinde yolcu indirme bindirmeyi yasaklayarak insanları tek bir terminalden hizmet almak durumunda bırakmanın bugün işlerliği olan bir uygulama olduğunu söylemek ve kabul etmek mümkün değildir.
İstatistikler, trafik kazalarının büyük oranda ışık ihlali ve aşırı süratten meydana geldiğini göstermekte olup, yolcu indirme bindirme işi uygun ceplerde yapıldığı için kazaya neden olma olasılığının son derecede az olduğu açıktır. Dolayısıyla bunun bir gerekçe olarak ileri sürülmesi isabetli olmayacaktır.
Kaldı ki, belediye bünyesindeki UKOME tarafından alınan bu karar, şehrin bütün girişlerinde uygulanmamaktadır. Samsun Yolu ve Doğu giriş çıkışlarında otobüsler yolcu indirip, bindirmekte, buna yetkililerce hiç bir müdahalede bulunulmamakta, ancak Eskişehir Yolu üzerende, özellikle Çayyolu ve Ümitköy bölgesinde, son derece katı bir uygulama yürütülmektedir. Bu çok açık bir çelişki olup, kararın, trafik güvenliği bakımından alındığı hususunda kuşku yaratmaktadır.
Şehrin Eskişehir Yolu dışındaki giriş, çıkışlarında fiilen uygulanmaması, bir tek Eskişehir Yolunda son derece katı biçimde uygulanması, UKOME kararının aslında sadece Çayyolu ve Ümitköy civarında oturanlar ile ilgili olarak alınmış olduğunu, bunun göze batacağı, hem de eşitliğe aykırı olması nedeniyle idari dava konusu olacağı gözetilerek şehrin bütün girişlerinin konuya dahil edildiğini göstermektedir.
Oysa ki, Çayyolu ve Ümitköy bölgeleri mevcut alt yapıları itibariyle, şehirlerarası otobüslerin yolcu indirme bindirmeleri için, şehrin diğer bütün giriş çıkışlarından daha müsait bir durumdadır. Yukarıda belirtildiği üzere, MESA firmasınca Koru kent kavşağında yapılmış olan cep ve aynı yerde Eskişehir yolunun gidiş istikametindeki servis yolu trafik güvenliği ihlal edilmeksizin yolcu indirip, bindirmeye elverişlidir.
UKOME kararı ile gündeme gelen bir başka çelişki de, anılan kavşakta bazı şehirlerarası otobüs işletmelerince açılmış olan son derece güvenli indirme bindirme yapılan mini terminaller kapatılırken, yine Eskişehir yolu üzerinde bulunan Varan Turizm ve Ulusoy Turizme ait özel terminallerin işletilmesine ses çıkartılmamasıdır.
Şayet AŞTİ dışında yolcu indirme bindirme yapılamayacaksa, bu özel terminallerin de faaliyetten men edilmesi gerekir. Bunun yapılmaması alınan kararın, kamu yararı ve trafik güvenliği gerekçelerinden hareketle değil, başka saiklerle alındığını gösteren bir başka örnektir.
Trafik güvenliği ve kamu yararının gözetilmesi halinde, Çayyolu ve Ümitköy sakinlerinin, batı ve güney bölgelerinden geldikten sonra evlerine çok yakın yerde, güvenli olarak inmelerine imkan varken, kilometrelerce daha yol kat ederek AŞTİ’ ye gitmek zorunda bırakılmamaları gerektiği ortadadır.
Bu durum, hem ciddi zaman kaybına yol açmakta, hem de insanlar Ankara’ya kadar gelmek için ödedikleri bilet parasından daha fazlasını taksi ücreti olarak ödemek durumunda kalmaktadır. Yolcuların ve yolcu yakınlarının AŞTİ’ ye gidip, gelmeleriyle şehir trafiğine getirdikleri yük de bütün bunların cabasıdır. Kısacası, mevcut uygulama maddi ve manevi kayıplara neden olmaktadır.
UKOME kararında her ne kadar AŞTİ den şehrin bütün semtlerine servis hizmeti verildiği belirtilmekteyse de, uygulamada özellikle Çayyolu ve Ümitköy için bunun işlerliğinin olmadığı yaşanmış olaylarla sabittir. Talep eden herkese, her zaman servisin 1 saat sona kalkacağı söylenerek beklememesi sağlanmaktadır. Anlaşılan odur ki, servis uygulaması da bir idari davanın önünün kesilmesi için göstermelik olarak karara derc edilmiştir.
Belediye’nin bu bölgede acilen terminal yapılmasını gündeme getirmesi de yukarıda değinilen bütün hususların doğruluğunu teyit etmektedir. Ne var ki, belediyenin bu terminal yapımını, bütçesine dahil edip, projelendirdikten sonra ihaleye çıkması ve inşaatın tamamlanmasını müteakip hizmete sunması çok uzun yıllara yayılacaktır. Bu zaman içinde ise Çayyolu ve Ümitköy sakinlerinin gereksiz yere çektikleri çile devam edecektir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle, kamu yararını ve halkın huzur ve rahatlığını gözetmediği açık olan, tersine maddi ve manevi sıkıntılar yaşanmasına yol açan Ankara Büyükşehir Belediyesi UKOME genel Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini arz ve talep ederim.
Çayyolu Haber
çayyolum.com
Hiç yorum yok...