Diktiğimiz 02 - 03 fidanlar fazla bakım gerektirmiyordu. Ama 1,5 metre büyüklüğünde olanların toprağa alışabilmeleri, uyum sağlayabilmeleri için hiç olmazsa Haziran, Temmuz, Ağustos... hatta Eylül aylarında en az ikişer kere sulanmaları gerekiyordu. 

Önceleri öğrencilere burs yerine bakım ücreti ödeyerek fidanların bakımını yaptırdık. Ancak dikimler yoğunlaşınca, fidan sayısı artmaya başlayınca işler karıştı. 

Başarılı bir yöntem bulduk. Diktiğimiz fidanların bulunduğu bölgeye ölen yakının adını verip o ailesine bakımını yaptırmaya başladık. Başarılı olduk. Çünkü yakını ölen, kaybettiği kişiyi o orman alanında yaşatmaya çalışıyordu. Bir anlamda hem kendisi mutlu oluyor, hem de ağaçları gözü gibi kolluyordu.

Bu gibi yöntemlerle bugüne kadar diktiğimiz fidanların hiçbirini kurutmadık, bakımlarının tam ve zamanında yapılmasını sağladık.

Bu alanlardan biri de "Ümit Örnek Koruluğu" idi. Amacı sadece o adın yaşaması, genç yaşta kaybettiğimiz Ümit Örnek'in hayatta olan annesinin yüreğindeki acının biraz olsun azalmasını da sağlamaktı. Böylelikle bir taşla birkaç kuş birden vurulmuş oluyorduk...

Ancak olmadı, birileri, ilk diktiğimiz tabelayı söktü ve götürdü. İkinci tabelayı diktik, onu da parçalamayı başardılar. Oysa aynı alanda onlarca başka tabela bulunmaktaydı. Kim, ne istiyordu bu tabeladan. Üstelik bunu gibi onlarca tabela vardı aynı alanda... Sadece bizim diktiğimiz tabelayı birileri gelip ikinci kez parçalıyorlardı.

Ümit Örnek'in ablası aradı. "Ben emekli maaşımdan artırıp buraları sulatıyordum. Ama artık yıldım. Kusura bakmayın bu yıl bakım yaptırmayacağım. Tabelayı kim söküyorsa lütfen o gelip bakımları yaptırsın" dedi... Annesi de yatak odasından gördüğü tabela ortadan kaybolduğunda fena oluyormuş, çünkü o alanı oğlu gibi benimsemişti...

Amacımız orman alanımızın bir an önce ağaçlandırılmasını sağlamak. Boylu fidanlar da bakım gerektiriyordu. Bulduğumuz yöntem de güzeldi. Daha binlerce boylu fidan dikip bakımlarını yaptırabilirdik. Ancak birileri bu güzelliğe katlanamadılar. Küçücük tabelayı parçalayıp attılar... Oysa aynı alan içinde Rotary Kulübün "Bu arazi Maltepe Rotary Kulübünün Doğa ve Orman Alanıdır" yazılı tabelaya kimse ses çıkarmıyordu.