Gazi Üniversitesi Çayyolu Polikliniği Diş Ünitesinin kapandığı, geçen gün cayyolum.com da haber yapılmıştı.

Bugün de Ziyaretçi defterinde öğreniyoruz ki, diğer önemli bölümlerin de bir kısmı kapanmış.

Kısacası poliklinik işlevsiz hale gelmiş.
Peki, hayırsever İmirzalıoğlu çiftinin bağışlarıyla yapılan bu polikliniği “gerine, gerine” açanlar şimdi neredeler?

Orayı bağışlayan İmirzalıoğlu çifti, gelinen noktayı görse acaba ne derdi onlara?
Bilinmelidir ki, şunu yaptık, bunu yaptık diye övünmek değil, hizmetin devamlılığını sağlamak önemlidir.

Bölgenin sağlık hizmetine kavuşturulması noktasında yerel yönetimler, üniversiteler ile işbirliği içinde olmalı, hizmetin nasıl, ne şekilde yürütüleceğini, ayrıntılı bir protokol’a bağlamalı ve ödünsüz uygulanması için gayret göstermelidir.

Bu yapılmadan sadece açılış yapıp, bakın neler yapıyoruz demek, “oy avcılığı için göz boyamak” olur.

Bilindiği üzere bölgemizde geçen yıl da kaşla göz arasında Beysukent' teki Hacettepe Üniversitesinin semt polikliniği kapatılmıştır.

Şu an itibariyle bölgede tam donanımlı olarak sağlık hizmeti veren kamuya ait bir sağlık tesisi maalesef yoktur.

Daha da acısı, bu iş için uğraş veren, önderlik yapan bir yerel yönetimde ortada yoktur.

Oysa belediyeler yasasının 14. maddesinde belediyelerin görevleri sayılırken  “sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve işletebilir” denilmektedir.

Lakin, nedense belediyelerimiz bu temel hizmetlere öncelik vermemektedir. 
Varsa, yoksa büfe ve restoran açılmakta ve park bahçe çalışması adı altında parklar ve yeşil alanlar betonlaştırılmaktadır.

Temel hizmetler göz ardı edilirken rant sağlayan işler ön plana alınmaktadır.
Çayyolu halkı, “acil servisi ve yataklı bölümü olmayan” bölgedeki birkaç özel polikliniğe mahkum edilmektedir.

Neden?

Tam teşekküllü en yakın kamu hastanesi hiç de yakın sayılmayacak Atatürk hastanesidir.

Çayyolu halkı acil durumlarda adeta kaderiyle baş başadır ve bu durum ne yazık ki yıllardır değişmemektedir. 

Bu garabet tablosu karşısında, Çayyolu' nu temsil ettiğini, Çayyolu’na bir çok yatırım yaptığını söyleyenlerden, tık yoktur.

Onlar, bağımsız ilçe olma talebine sahip çıkmadıkları gibi, Çayyolu'nun bu tür herkesi yakından ilgilendiren temel sorunları karşısında da duyarsız davranmaktadır.
Kimilerinin bu konuya katkıları, sadece özel sağlık kuruluşlarının açılışını yapmak veya reklamlarını yayınlamakla sınırlıdır.

Çayyolu halkı bunları görmeli ve sorunlarına sahip çıkanların yanında yer almalıdır.
Bu tür temel sorunların çözümünün, Çayyolu’nun ilçe olmasından geçtiği hiç unutulmamalıdır!.

 Çayyolu Tokmağı