İstemediği kişiyle evlendirildiğinde yasalara göre çocuk denilecek yaşta henüz 15’indeydi. Evliliği zar zor bir yıl götürebildi. Ayrılıp ailesinin yanına döndü.

Kuzenleri S.D. ve Ö.D.’nin tecavüzüne uğradı, hamile kaldı. Aile, katline karar verdi. Öldürülüp Batman Çayı’na atıldı. Cesedine 11 gün boyunca sahip çıkan olmadı. Cenazesini alan amcası, camiye bıraktıktan sonra ortalıktan kayboldu.

Cenazesi kadınlar tarafından kaldırıldı. Diyarbakır Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkilileri ile kentteki kadın derneklerine üye yaklaşık 20 kadın, cenaze namazını kıldı. 

Kepçeyle açılan bir mezara ceset torbasıyla gömüldü.

O’na bir kefen bile çok görülmüştü…

Neydi suçu günahı?

Başkalarının hakkında aldıkları karara boyun eğmemek!...

Kendi kararını verebilmek!...

Tecavüze uğramayı mı istemişti? Hem de iki kuzeni tarafından!

Onlardan hamile kalmayı çok mu istemişti!

Hem tecavüz eden kuzenlerinin hiç mi suçu yoktu?!

Onu evlendiren, sonra da ölümüne karar veren baba pir-u pak mıydı?

TÖRE dedikleri ne menem şeydi ki, çocuk denilecek yaşta bir kız hakkında ölüm kararını en yakınlarına  aldırabiliyordu. Kızın anası hiç mi yara almamıştı bu olaydan; hiç mi üzülmemişti.

Oysa o küçük kızı da, kuzenlerini de yetiştiren birer anaydı, kadındı.

Öyle bir kadın ki; oğlunu saldırgan, kızını kendini savunamaz şekilde yetiştiren! Ve töreyi bu yüzyılda bile sürdürebilen, gelecek kuşaklara kalmasını sağlayan…

Böyle töre olmaz olsun! Bu olayı seyredenlere, ilgililere, yetkililere de yuh olsun!

Bu da Hindistan’dan

Hindistan, iki hafta önce bir otobüste 6 kişinin tecavüzüne uğradıktan sonra tedavi gördüğü Singapur’da dün ölen 23 yaşındaki tıp fakültesi öğrencisi kıza ağlıyor. Cinayetle suçlanan saldırganlar idam cezası alabilir. Sokaklara dökülen binlerce Hintli, “Adalet istiyoruz. Tecavüzcüyü asın” pankartları taşıdı… Yani toplum tepki koydu.

Bizde ne mi oldu?

Olanlar ortada…