Haberler


Böyle Muhalefet Olursa!
  • Yorumlar: 0
  • 14 Haziran 2013 13:23
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2531
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Böyle Muhalefet Olursa!

0 0

Siyaset yapmak, hele siyasi lider olmak, karizma sahibi olmanın ötesinde iyi bir bilgi birikimini ve öngörülü olmayı gerektirir!

Toplumsal olayları çok çabuk kavrayıp, çok çabuk yorumlama kabiliyeti ister!

Yapılacak her davranışta, atılacak her adımda ve söylenecek her sözde, azami özen gösterme disiplinine sahip bulunmayı zorunlu kılar.

Veriler aynıyken, bugün söylediklerini yarın reddetmeme istikrarı ve basireti içinde olmayı icap ettirir.

Bütün bunlar, lider olmanın temel ve genel kaidelerinin başında gelir.

Bu vasıflarınız yoksa veya eğer yeterli seviyede değilse, stratejiniz olsa bile taktikte kaybetmeniz, dolayısıyla da uzun menzilli iktidar mücadelesinde yenilmeniz kaçınılmazdır.
*
AKP liderinin, bu vasıfları yeterince taşımamasına karşılık on yıldır iktidar koltuğunda oturuyor olması, ülkenin kendine özel koşullarından kaynaklanan bir istisna olup, bu genel kaidelerin geçersiz olduğunun göstergesi değildir.

Zira AKP liderinin iktidarı kaybetmemesi biraz da, hatta büyük ölçüde, karşısında bu vasıfları çok daha gelişmiş bir başka liderin olmamasının sonucudur.

Oysa demokrasisi gelişmiş, halkı “özgürlük bilincine sahip” olan ülkelerde, bu vasıfları taşımayan siyasetçilerin lider olması mümkün olmamakta, kazara olsalar dahi liderlikleri son derece kısa sürmektedir.
*
CHP lideri Sn. Kılıçdaroğlu’nun, 6 Haziran günü Gezi Parkı ile ilgili açıklamalarda bulunurken “Halk gidip oyunu kullansın. Madem demokrasi diyoruz halkın doğrudan karar verme mekanizması içinde olmasını istiyoruz. O zaman gelin bunun yasal düzenlemesini yapalım. Halka güvenelim. Halk kentine sahip çıkacak ağacının kesilmesini parkının binaya dönüşmesini istemiyor” diyerek, referandum çağrısı yapması, bu çerçevede değerlendirilmesi gereken önemli bir örnek oluşturmaktadır.

Zira bu açıklamanın yapılmasından bir gün önce 5 Haziran günü, Taksim Gezi Parkı protestolarının bütün yurda yayılması nedeniyle Cumhurbaşkanıyla görüştükten sonra bir basın toplantısı yapan Başbakan Yardımcısı Sn. Bülent Arınç, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin İDO için yaptığı anketi hatırlatarak, Gezi Parkı için de “referandum yapmasını desteklerim” dediği herkesin malumudur.

Bu durumda, CHP liderinin yaptığı açıklamanın, Başbakan Yardımcısı tarafından hükümet adına yapılan açıklamadan farkının olmadığı, dolayısıyla hükümetin görüşüne destek anlamına geldiği ortadır.

Peki, bir muhalefet liderinin hükümet adına yapılan açıklamalardan bir tam gün sonra, üstelik İstanbul 6. İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararı verdiği bilinirken böyle bir açıklamada bulunması neyle izah edilebilir?

Bu, CHP liderinin yeterli bilgi sahibi olmadığını mı, yoksa bu tür ani toplumsal olayları anında kavrama ve yorumlama yeteneğinin bulunmadığını mı göstermektedir?

Bugün, “Taksim Dayanışması” platformu, referanduma karşı olduklarını söylediğinde CHP liderinin Taksim protestolarına verdiği destek anlamını yitirmeyecek midir?

Bugün, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamza Çebi’nin, “Bu referandum yapılamaz. Anayasanın 138. maddesi gayet açıktır. Taksim Gezi Parkı ile ilgili olarak 6. İdare Mahkemesinin bir yürütmeyi durdurma kararı  mevcut olduğu halde bu konuyu referanduma taşımayı düşünmek anayasayı  bilmemektir” demesi, CHP liderini zor durumda bırakmasının ötesinde açık bir çelişki değil midir?

Tamam, bu doğru bir açıklamadır, ama daha önce Genel Başkan tarafından yapılan açıklama ne olacaktır?

Onu yok saymak ne kadar mümkündür?
*
CHP bir kez daha, kendi söylemleriyle köşeye sıkışmış görünmektedir.

Bu çelişkinin izolesi pek kolay olmayacağa benzemektedir.

AKP’ nin, bunu sonuna kadar kullanacağına hiç kuşku yoktur!

Zaaf içinde olduğu bir konuda, CHP’nin attığı bu “can simidine” sarılacak, hatta CHP’yi yine “kıvırmakla” itham edecektir.
*
Diğer muhalefet partisi MHP’nin lideri Sn. Bahçeli’nin, Gezi Parkına gitmek isteyen partililerine, önce istifa etmeden gidemezsiniz diyerek, demokratik tepkilerini göstermek isteyenlere engel olup, partisini bu protestoların dışında tutması, ardından keskin bir dönüş yapmak suretiyle sadece sözlü açıklamalarla, protestolara destek verir görünmesi de, CHP ‘nin içine düştüğü çelişkiden pek farklı değildir.
*
Hal böyle olunca da AKP’nin birçok hatasına ve eksiğine rağmen on yıldır iktidar olmasına çok da hayret etmemek gerekir.

AKP’yi iktidardan indirmek için her şeyden önce liderlik vasıflarıyla donanmış güçlü bir öndere ihtiyaç olduğu her geçen gün daha net görünmektedir.

Mustafa T. Turhan

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.