Eximbank’ta uzun yıllardır çalışan Türkiye Cumhuriyeti 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in iki kızının sözleşmeleri yenilenmeyerek iş akitleri feshedilmiş?
Bunun üzerine bir CHP milletvekili de Hazineden sorumlu bakan Babacan'a " Bu iki personelin, 10. Cumhurbaşkanı’nın çocukları olmaları aleyhlerine karar çıkmasına, ayrımcılığa tabi tutulmalarına mı yol açmıştır?" sorusu başta olmak üzere bazı sorular yöneltmiş.
Kim olursa olsun, bir insanın tutarlı bir yasal gerekçe olmaksızın işten çıkartılmasını, görevden alınmasını onaylamak ve buna üzülmemek mümkün değildir.
Böyle hukuksuzlukları önlemek için yargıyı yolunu göstermek, yasalar çıkartmaktan ziyade, teamüller, gelenekler oluşturmak ve bunlara saygılı olmak çok daha önemlidir.
Hiç kimsenin haksız, hukuksuz olarak işinden edilemeyeceği yerleşmiş bir sistem olduğunda, bu tür olayların yadırganacağı ve yapanların sadece hukuk değil, kamu vicdanında da mahkum olacakları açıktır.
Yok, bu işler her dönem böyle gelmiş böyle gitmişse, bundan sonra da maalesef sıkça yaşanacak ve gürültüye gidecektir.
Bunların olmaması için teamülleri oluşturmaya çalışmak herkesten önce hukuk adamlarının, kamu yöneticilerinin işi olmalıdır.
Sn. önceki Cumhurbaşkanı Sezer, bu iki sıfatı da deruhte etmiştir.
Ancak, üzülerek ifade etmek gerekirse, kendi dönemiyle ilgili olarak hafızalarda kalan uygulama, kamu görevlilerinin görevlerinden alınmasına dair AKP hükümetlerince gönderilen kararnamelerin belki birkaç istisna dışında, hemen hepsinin imzalanmış olduğudur.
Bunun, bir çok mağduriyete neden olmanın ötesinde, kamudaki siyasi kadrolaşmada büyük ölçüde etkisi olduğunu söylemek de yanlış olmayacaktır.
Görevden alma ve işten çıkartmalarda, canım yargı yolu açık, oraya başvurun demek doğru değildir.
Zira asıl olan, bir işlemin hukuka uygun olduğunun yargı kararıyla tescil edilmesi değil, o işlem yapılırken hukuka uygun olup olmadığına özen gösterilmesidir.
Cumhurbaşkanları her gönderilen görevden alma kararnamesini imzalayacaksa, ortak kararnamelere imzalarının açılmasına ne gerek vardır?
Gerekçesini sorgulamaları, neden görevden alıyorsunuz demeleri gerekli değil midir?
Görevden alınanın yerine, bir başkasını atamak için gönderilen kararnameyi imzalamamak, bu yanlışı düzeltmeye yeterli değildir.
Hükümet, o atamayı vekaleten yaparak, kolaylıkla amacına ulaşacaktır.
Ki, böyle de olmuştur.
Öyleyse önemli olan, devletin ve hukukun, birileri mağdur edilirken orada olmasıdır!.
Maalesef bu durum, bugün olmadığı gibi, geçmişte de olmamıştır.
Umulur ki, bundan sonra olacaktır.
Çünkü bu, hukuk devleti olmanın ve demokrasinin vazgeçilmez gereğidir.
Mustafa T. Turhan
Hiç yorum yok...