Köy Enstitüleri gerçeğini beyazperdeye aktaran, çekimleri Ankara ile Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde gerçekleştirilen “Toprağın Çocukları” adlı film, “49. Antalya Altın Portakal Film Festivali”nde 44 film içinden yarışacak 11 film arasına seçildi. Filmin yönetmeni Ali Adnan Özgür, “Biz bu festivalden illa ödül alacağız diye düşünmüyoruz. Çünkü biz bugüne değin yapılmayan bir şeyi yaptık. Köy Enstitülerini anlattık, insanların dikkatine sunduk. Amacımıza da ulaştık. Bir aydır vizyondayız. Filmi de en fazla Ankaralılar izledi. Çünkü biz Ankara’yı çok sevdik” diye konuştu.

“Toprağın Çocukları” filmi, 1945 yılını, Köy Enstitülerinin üzerinde en fazla baskının oluştuğu dönemi yansıtıyor beyazperdeye. Erkan Can, Bahtiyar Engin, Şebnem Sönmez, Suzan Kardeş, Haluk Cömert, Ufuk Bayraktar, Türkü Turan, Müge Boz ve Serdal Genç gibi güçlü oyuncu kadrosuna sahip filmin çekimleri geçen yıl Hasanoğlan Köy Enstitüsü ile Ankara’da yapılmıştı. Bu nedenle “yarı Ankara filmi” olarak da adlandırılan film, “Altın Portakal” için yarışıyor. Filmin 50 bin TL gibi az bir bütçe ile çekildiğini anlatan yönetmen Ali Adnan Özgür, “Bu film festivalden ödül alır mı, almaz mı bilemem. Kimse de bilemez. Biz illa festivalden bir ödül alacağız diye de düşünmüyoruz. Biz ödül alamasak bile yapmak istediğimizi gerçekleştirdik. Bugüne değin yapılmayanı yaptık. Köy Enstitüleri gerçeğini anlattık; insanların dikkatine sunduk. Amacımıza da ulaştık. Bir aydır da vizyondayız” dedi. Köy Enstitülerinin kapatıldığı yılların ardından en çok bu yıl konuşulduğunu belirten Özgür, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunda en büyük payın bizim filmimiz olduğunu düşünüyorum. Düşünün bu yıl Köy Enstitüleri ile ilgili herhangi bir senenin 4 katı kadar haber yayınlanmış. Bugüne değin de bizi 50 bin kişi izledi. En çok da Ankaralılar izledi. Ankaralılar ‘Toprağın Çocukları’na sahip çıktı. Ayrıca film için bugüne değin çok güzel geridönüşler aldık. Cumhuriyet gazetesi de bize çok destek vermiştir. Orhan Bursalı, Ali Sirmen, Nilgün Cerrahoğlu gibi yazarlar bizim filmimiz hakkında çok iyi yazılar kaleme aldılar.”

‘İnsanlar sadece konuşmayı seviyor’

Filmin çekimlerinin yüzde 90 oranda Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde gerçekleştirildiğini, bunun yanı sıra Elmadağ ve İstanbul’da da çekimler yaptıklarını anlatan Özgür, Ankara ile İstanbul arasındaki farklardan da söz etti. Özgür, “Ankara ile İstanbul, Kanada ile ABD gibi... Ankara’da muhteşem bir gala yaptık mesela. En güzel galamızdı. 400 kişilik salona 800 kişi geldi. O gün salona girip filmi izleyemeyenler ise asla sorun çıkarmadı. ‘Sizinle olmak çok güzel’ diyerek bize destek verdiler” diye konuştu. Çok uzun zamandır pek çok kişinin Köy Enstitülerini beyazperdeye aktarmak istediğini ancak bunu başaramadıklarının da altını çizen Özgür, “Bizim insanımız ne yazık ki enstitüler hakkında anca konuşmayı seviyorlar. Bundan nemalanmayı seviyorlar. Bir şey yapmaya gelince yapmıyorlar. Biz bu filmin çekimlerini yaparken bize çok destek olunacağı söylenmişti, bizleri omuzlarında taşıdılar. Ancak ne yazık ki iş elini taşın altına koymaya gelince, koymadılar” görüşünü dile getirdi.

‘Ankara’ya ilişkin projeler var’

“Toprağın Çocukları”nın ardından Köy Enstitüleri hakkında ikinci bir filmin çekildiğinin bilgisini de veren Özgür, kendi filmlerinin diğer filmlere örnek teşkil ettiğine vurgu yaptı. Ankara’da yeni filmler çekmek istediklerine de değinen Özgür, “Yalnız bu konular bilindiği gibi bütçeye bağlı. Bizde proje çok ama bütçe sınırlı. Bütçe sorunu çözebilirsek çok güzel başka çalışmaların altına imza atmayı düşünüyoruz” dedi.

SELDA GÜNEYSU
Cumhuriyet