Ankara’ya AOÇ arazisi yakınlarında, oldukça büyük ve donanımlı bir Başbakanlık kampusü yapılacakmış ve özellikleri ile Beyaz Saray’ı andıracakmış.
Sayın Başbakan’ın kafasında Başkanlık sistemi olduğunu artık sağır sultan bile biliyor. Anlaşılan sayın Başbakan ve arkadaşları, olası bir referandumda halkımızın başkanlık sistemine ‘evet’ deyip o makama çıkacaklarından o kadar eminler ki, Başkanlık Saraylarını da şimdiden inşa ettiriyorlar! Türkiye’de olup bitenleri görünce aklıma Kuran-ı Kerim’de geçen şu hikaye geliverdi:
Hz. Muhammed’in yakın dava arkadaşlarından Ebuzer, Şam’a gider. Muaviye binlerce işçiyi çalıştırarak yeşil bir saray yaptırıyordu. Ebuzer oradan geçerken manzarayı görünce Muaviye’ye dönüp:
- Muaviye! Eğer sen bu sarayı halkın parasıyla yapıyorsan, ihanettir, kul hakkıdır ve eğer kendi paranla yapıyorsan israftır!
Muaviye cevap vermedi, Ebuzer yoluna devam etti. Mescide gidip oturdu. Yanına gelen Müslümanlar Muaviye’yi ona şikâyet ettiler ve ne zamandır maaşlarını alamadıklarını söylediler. Halkın karşısına dikilip şöyle dedi:
- Öyle olaylar yaşandı ki, ben hala bir şey anlamış değilim. Bu amellerin ne Allah’ın kitabında, ne de Peygamber’in davranışlarında hiçbir yeri yoktur. Hak ortadan kalkmış, batıl canlanmıştır. Yalancılık doğruluğa yeğ tutulmuştur ve düzensizlik ortaya çıkmıştır. Ey servet sahipleri! Fakirlere eşit olun! Bunlar yemeklerini eğlence ve törenle hazırlarlar. O kadar bol çeşitli yemekler yerler ki, bunları hazmedebilmek için ilaç kullanmak zorunda kalırlar. Oysa Peygamber dünyadan göçene kadar bir gün bile iki çeşit yemekle karnını doyurmadı. Hurmaya doyduğu gün ekmeğe doyamıyordu. Peygamber’in ailesi hiçbir zaman üç gün üst üste sabah ve akşam, arpa ekmeğiyle bile doyamadı. Bazen aylarca Peygamber’in evinde yemek pişirmek için ateş yanmıyordu...
Derken Yeşil Saray yapılır ve bunun üzerine Ebuzer el Gıffar, Müslümanları toplayarak sarayı basar ve şöyle der:
"Ey Muaviye görüyorum ki elbiselerinin sayısı artmış, sofranda kuş sütü eksik. Etrafın al yanaklılarla dolmuş. Muhammed’in getirdiği dinin neresinde yazıyor bunlar?!”
Engin BALIM
Hiç yorum yok...