Yenimahalle belediyesi, tüm kamu idareleri gibi yasa ve yönetmeliklerin kendilerine verdiği görevleri tam ve zamanında yerine getirmekle yükümlüdür.
Dolayısıyla esas olan, yapmakla yükümlü olduğu işleri herhangi bir şikayete gerek kalmadan kendiliğinden gerçekleştirmesidir.
Ama ne yazık ki, böyle olmadığı gibi, çoğu kez şikayetler bile gereği gibi takip edilmemekte, teamüller, yasa ve yönetmelikler bizzat kendilerince uygulanmamaktadır.
Konutlar, imar mevzuatına aykırı şekilde iş yerine dönüştürülürken, otoparkları dahi ilgili yönetmeliğe rağmen işyerine ilave edilirken, açık bahçe ve çekme mesafelerinin sadece yanları değil, üstleri de kapatılarak, imara tamamen aykırı kış bahçeleri yapılırken, belediye herkes gibi seyretmekte, iş bittikten sonra gelip sözde yıkım kararı almakta ancak, kısa süre sonra "görünürde" cüz’i bir ceza keserek, bu imara aykırı işleri ruhsata dahil etmektedir.
Sistem budur!
Konutunu işyerine çevirenler ve işyerinin m2’sini büyütenler yönünden ciddi bir rant yaratılırken, çevre tahrip edilmekte, doku bozulmaktadır.
Çayyolu bölgesinde bunların yüzlerce örneği vardır.
Bir çok yer, bu uygulamadan nasibini alarak, adeta panayıra dönmüş, çevre ve dolayısıyla insanlar olumsuz etkilenmiştir.
Bunların yanı sıra, bizzat belediye tarafından parkların içine kondurulan restoranlar, kafeler, büfeler ise kanayan bir başka yaradır.
İmara aykırı oluşturulan işyerlerine açılan eğlence mekanlarına verilen canlı müzik izin saatlerinin ve mekanların kapanış saatlerinin sürekli ihlal edilmesine karşılık gerekli denetim ve müdahalelerin ancak şikayet olursa kerhen yapılması da bir diğer sorundur.
Bütün bu süreçlerde görevinin ne olduğunu unutanlar, iş emekliye, bu yanlış uygulamaları şikayet etme cesareti gösteren vatandaşa, icraatlarını eleştiren yayın organlarına reklam veren esnafa, garibana gelince aslan kesilmekte, birden görevini hatırlamaktadır.
Bugünkü Cumhuriyet Gazetesinde Işık Kansu’ nun aktardığı olay bu gayretkeşliğin örneklerinden sadece birisidir.
Emekli öğretmene ceza kesenler, imara aykırı bir şekilde işyerleri büyütülürken, parklara büfeler kondurulurken nerededir?
Daha dün, tek evi olduğu için yıllardan beri vergi muafiyetinden yararlanan emeklilere, mevzuat zorlanarak, m2 leri yüksek gösterilmek suretiyle vergi tahakkuk ettirilmiş, geriye doğru asfalt parası borcu çıkartılmıştır.
Her şey halledilmiştir de sıra bunlara mı gelmiştir?
Belediye, deyim yerindeyse “kimine şahin, kimine kargadır”!
İşin üzücü tarafı, bu belediye, kendisine sosyal demokrat diyenler tarafından yönetilmektedir.
Rant için değil, kent için belediyecilik yapması gerekirken maalesef bunu başardığını söylemek mümkün değildir.
Bu tablo, “yok birbirlerinden farkları, hepsi aynı” diyerek, insanların sosyal demokratlara güvenlerini kaybetmelerine yol açmaktadır ki, en önemli sonucu budur!.
Bunun vebali, kamu görevini layıkıyla yapmamaktan çok daha ağır olsa gerektir!.
Çayyolu Tokmağı
Hiç yorum yok...