CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Sivas Davası'nın zamanaşımından düştüğü gün grup toplantısında konuşuyor. İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları:
- Yüreğinde insan sevgisi olan bir Türkiye'ye yakışmıyor. Bu tablonun içinde AKP'nin ağırlığı var. Çünkü Sivas'ta insan yakanların avukatlığını yapanlar AKP'de vekil oldu.
- 11 işçimiz yaşamını yitirdi Faruk Çelik diyor ki 'iş güvenliği yasasına ihtiyacımız var'. Sanki getirdiler de destek vermedik. Elinizden tutan mı var? O işçiler kaç aydır orda sigortasız çalışıyor?
- 4+4+4'ün sonuçlarının ne olacağını değerlendirdik. Gazetelerin genel yayın yönetmenlerine çağrıda bulunduk. Gelen arkadaşlara teşekkür ederim, geldiler. Yıllarını eğitimi için ağartmış bir profesörümüz açıklama yaptı. Kendisi 'Eğitim konusanda bilgimi aktarırken mevcut yasa hakkında görüşümü bildirirsem bunun bedelini öder miyim bilmiyorum' dedi. Bu cümle çok acı... Gelinen durumu aktarıyor.
- Bir sivil toplum örgütü bir açıklama yaptı. Erdoğan kalktı vay efendim siz bunu nasıl yaparsınız diye dünyayı ayağa kaldırdılar.
'Bir kadına nasıl tekme atarsınız'
- Bu görüşlerin dile getirildiği sırada bana telefon geldi. CHP vekilleri zorbalık ve alçaklıkla darp edildi. CHP'li vekiller yumruklandılar, tekmelendiler. (Salondan yuh sesleri yükseldi) Bu topraklarda yere düşene tekme atılmaz ama onların inançlarında tekme atılıyor. İnanç, saygı duymaktır herşeyden önce. Bir kadına nasıl tekme atarsınız. Tek kelime etmedi Erdoğan. İnsanda biraz utanma olur.
'CHP'yi susturamazsınız'
- Nasıl gelirseniz gelin, kimle gelirseniz gelin CHP'yi susturamazsınız. Orman kanunun geçerli olduğu bir Meclis. Orman kanunun geçerli olduğu Meclis doğru düzgün çalışabilir mi?
- Herkesin özgürce konuşabileceği bir Türkiye için sonuna kadar çalışacağız. İnsanı dövmek değildir aslı olan. Asıl olan insanı dinlemektir. Şiddet uygulasalar bile bizi engelleyemeyecekler. Eğer demokrasi düşmaları bu ülkede vekilleri tekmeliyorsa, o demokrasi düşmalarına milletin ders vermesini istiyoruz.
- Milletvekili adı üstünde milletin vekili olduğu için, milletin sesini dile getirdiği için milletvekili oldular. Bazı 'aydınlar' 'bu ülkede muhalefet yok, CHP muhalefet yapmıyor' diyor. Bir daha bunu derken tekmelenen vekilllere bakın. Biz gerekirse bedel ödemek için yanarız, tekmeleniriz.
- Bu kadar önemli bir konu gece yarısı parlamentoya getirilmesini Erdoğan neden açıklamıyor. Neden Bakanlar Kurulu'nda imzaya sunmadı. Hangi bakan o teklife imza atmayacaktı. Çık açıkla.
- 'Hangi dilden anlarlarsa ordan konuşuruz' diyor Başbakan. Biz hangi AKP milletvekilini yere yatırıp tekmeledik sayın Başbakan. Çağdışısın geri kafalısın sen. Ormanda mı yetiştin? Oraya CHP milletvekillerini darp etmek için geldiler.
- Sayın Bülen Arınç'ın arada bir doğurları söylediğini biliyorum. Ama Arınç'a bir şey sormak istiyorum. 'AKP'li vekiller geldiler' diyor. CHP'li vekiller ayakta kaldı. CHP'li vekilller konuşma sıralarını aldılar. Keşke konuşşasalar da bir şeyler öğrenseler. Önceden hazırlanmışlar. Sayın Arınç o bilgileri kimden aldınız. Sayın Arınç'a sesleniyorum. Kuldan utanmıyorsak Allah'tan korkalım ve yalan söylemeyelim.
- Nereden nereye geldik. Talimat veriyor: Pazar günü çıkacak. Demokrasilerde yargı organına taimat verilmez. Beyfendi talimat veriyor. Militanlerı geliyor. Tasarı geçiyor.
- Eğer birbirimizin dilinden anlıyorsak ülkede barış olur zaten. Dünayaya bakışımız farklı, insan haklarına bakışımız farklı. Ama sen kaba kuvveti meşru göstermeye çalışıyorsun.
- Bu ülkde en önemli sorun eğitim konusu zaten. Benim çocuğum senin çocuğun için değil bu herkesin çocuğu için. 'Gelin uzlaşalım' dedik. Ama demokrasi anlayışı olmayan birisi ile nasıl uzlaşacaksınız. Ağzından devamlı kavga sözü çıkan birisi ile uzlaşma münkün olur mu? Çifçisi ile kavgalı, akademisyenleri ile kavgalı böyle birisi ile uzlaşmak münkün olur mu. Biz bütün bunlara rağmen uzlaşıdan demokrasidee söz ediyoruz. O ne yaparsa yapsın biz görüşlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Biz insanları düşünüyoruz. Onlar alkışladılar ama biz linç edilen Kaddafi'yi de düşünüyoruz. Bu demokrasini gereğidir. İnsan haklarının gereğidir.
"Diktatörlerin tetikçilerine sesleniyorum"
- Buradan postmodern diktatörlerin tetikçilerine de sesleniyorum. O insanlar küçük insanlardır. Onlar tarih önünde sorumludurlar. Bir başbakan yanlış yapıyorsa yanındakiler uyarmalı. 20 dakikada kanun çıkar mı arkadaşlar?
"Zulüm varsa duyuracağız"
- Örtemezsiniz bazı şeylerin üstünü. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın gerçekleri saklayamazsınız. Artık en baskıcı ülkeler arasında Türkiye'nin de adı geçiyor. CHP bunu bütün dünyaya anlatacak. Bir diktatörün foyası ortaya çıktı diktatör zıvanadan çıktı. Neymiş CHP bizi yırt dışında kötülüyormuş. Bu başbakanın dünyadan haberi yok. Eğer ben burada konuşuyorsam eğer haberse dünyaya zaten gider. 32 yıl önceki Kenan Evren gibi onun söylediklerini Tayyip Erdoğan söylüyor. Zulüm varsa, insanlar derdest ediliyorsa, avukatına dosya verilmiyorsa bunu elbette duyuracağız.
Cumhuriyet
Hiç yorum yok...