Haberler


Bananecilik ve sananecilik
  • Yorumlar: 0
  • 05 May 2005 20:01
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2403
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Bananecilik ve sananecilik

0 1

Aman efendim bu iki sözcüğe dikkat buyurunuz. Bu iki sözcük şahsen beni çok üzüyor ve derin derin düşündürüyor, mutlaka sağ duyulu insanlarımızı da aynı şekilde düşündürüyordur, bundan eminim...

Ülke genelinde, başkenimizde, ikamet ettiğimiz semtlerde, mahallelerde, çevremizde her yerde karşımıza “banane” ve “sanane” sözcükleri ile çok sık karşılaşmaya başladık. Bir toplumu yıpratan, yaralaşan, acımasız sözcükler. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın dercesine bencilleşiyoruz. Ben rahatım ya, benim karnım tok ya, bana ne gerisinden diyoruz ya, o zaman “Sorumlu insanlar, sorumsuz insanların esiri oluyoruz” fark etmeden.

Bakınız bir kaç örnekle bu dediklerimi özetlemeye çalışacağım. 

  • Çekirdek yiyerek parklara, kaldırımlara kabul döken çocuklara veya büyüklere, bu park, bu kaldırım hepimizin, kabukları lütfen bir poşete veya çöpe atsanız dediğimiz zaman, çok azı haklısınız dese de, çoğu “sana ne kardeşim” diyor.

  • Yere tüküren, burnunu silen birine ters baksak veya bu hareketiniz doğru mu? Benim bildiğim kişilerin bir mendili olur, dediğimde “Git işine kardeşim sana ne” diyorlar.

  • Ya bizim sokağın elektriği iki aydır yanmıyor. Bunu bir arızaya bildirsek numarasını biliyor musunuz? dediğimde komşum veya arkadaşım aman kimse umursamıyor “Sana ne kendini üzme” diyorlar.

  • Bak kardeşim yayaların yürüyeceği yere hep arabalar park etmiş, nereden yürüyelim, buna bir çözüm arayalım, nereye başvuralım dediğimde bu yıllardan yalnız sen mi, biz mi geçiyoruz burası Türkiye boş ver kötü olma “bize ne” diyorlar.

  • Geçenlerde Ulus’tan geliyorum. Vatandaşın biri durakta elinde büyük bir kutu ağırca... Otobüse binmek istedi. Şoför bu kutuda ne var, bunu alamayız, yük taşıtı değiliz deyince münakaşa çıktı, otobüsteki vatandaşların bazıları şoförü suçladı, ne olur alsan, niçin insanları zorda koyuyorsun diye. Şoför haklıydı. Duramadım, şoför bey görevini yapı-yor, haklı olarak dediğimde, içeriden biri “Sana ne, sana ne oluyor, haklıyı, haksızı sen mi tespit edeceksin, demez mi?”

  • Geçenlerde bir okulun bahçe duvarının dışında iki genç kavga ediyorlardı. Oradan geçen insanlardan hiç biri onları ayırmadı. Seyredenler bile vardı. İçim içimi yiyordu, bir eğitimci olarak, aman şu çocukları ayırsak, uzlaştırsak dediğimde bir beyefendi “Sana ne hanımefendi, başını belaya sokma, onlara bir şey olmaz” dedi.

Sağlık ocağında sıka bekliyordum. Bir çocuk geldi, benden sonra. Yüzleri alev alev kıpkırmızı, huzursuz, annesinin kucağında... Annesine, sıra benim ama siz girin belli ki çocuk çok hasta dedim. Teşekkür etti ve içeri girdi. Arkamdaki bayan, “Biz de çok hastayız, bizim adımıza nasıl karar verirsiniz, bana ne o zaman en arkaya gider yeniden sıraya girersiniz!” demez mi?

Aman Allahım bencillik, bananecilik, vurdumduymazlık almış başını gidiyor. Benim gibi düşünenler yok mu? Var ama gün geçtikçe azınlıkta kalıyoruz. Ne vakit bizler gibi düşünenler çok olsa...

Sorumluluk denen yüce bir sözcük, ailelerde, okullarda, çevrede daha çok işlense. Ben ve sen kalksa, biz olsak, birlik olsan, problemleri birlikte el ele, gönül gönüle çözsek, bu güzel ülkemin bir neferi, bir öğretmeni olarak o zaman düşlerim gerçek olacak...

 

Saygılarımla...

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.