Silivri'de tutuklu bulunan Mustafa Balbay'ın, Ergenekon davasını ve yargılama sürecini anlattığı "Silivri Toplama Kampı - Zulümhane" isimli kitabı büyük ilgiyle karşılandı. Kitap daha piyasaya çıkmadan yurdun dört bir yanından sipariş yağmaya başladı.
Cumhuriyet Kitapları yetkilileri kitaba olan ilgiyi zaten beklediklerini ama gelen taleplerin tahminlerinin de üstünde olduğunu belirttiler.
Önümüzdeki günlerde okurla buluşacak olan "Zulümhane" üç bölümden oluşuyor. Balbay birinci bölümde Ergenekon iddianamesinde yer alan suçlamaları ayrıntılarıyla irdeliyor. Genelkurmay’ın, Emniyet’in, MİT’in ve Jandarma’nın var olmadığını resmi olarak mahkemeye bildirdikleri, uydurma Ergenekon örgütü üzerinden sanıklara yöneltilen suçlamaları anlatıyor. İkinci bölümde suçlamalara verdiği yanıtları özetlerken, uydurma iddiaların sanıklar tarafından nasıl çürütüldüğünü açıkça gözler önüne seriyor. Üçüncü bölümde ise, “Silivri Toplama Kampı” adını verdiği cezaevinde, delilsiz suçlamalarla tutuklanan diğer sanıklarla birlikte yaşadıklarını, başlarına gelenleri ve duygularını anlatıyor. Kitabın sonundaki “Sayın Yargıçlar” başlıklı bölümde ise, Balbay’ın duruşmalar sırasında, yargıçlara hitaben yaptığı konuşmaların metinleri yer alıyor.
Balbay kitabını şu sözlerle bitiriyor: “Sayın yargıçlar... Öylesine tartışmalı delillerle hakkımızda öylesine ağır cezalar istiyorsunuz ki; Hammurabi kanunları, bu uygulamaların yanında ‘Hamur Abi’ kalırdı. Şu gerçeği tarihteki hiçbir yargılama değiştiremediği gibi, Silivri mahkemeleri de değiştiremeyecek: Türküleri yakanlar, yasaları yapanlardan daha güçlüdür. Türküleri yakılanlar, yasaları uygulayanlardan daha güçlüdür. Bizim türkülerimiz yakılacak, o türkülerle Silivri yıkılacak!”
Cumhuriyet
Hiç yorum yok...