Bugün saat 16.45 sıralarında yönetim kurulu üyeleriyle birlikte ÇABA’dan çıktık. Kapının önünde vedalaşıp arabalarımıza binmek üzereyken Hukukçu Dostlar Sitesi’nin yamaçlarında duman fark ederek hep birlikte o tarafa yöneldik. İş Bankalılar Sitesi’nin ana girişinin tam karşısında, ormanın içindeki trafo ve civarında kuru otların tutuşmuş olduğunu görüp, hemen 110’u çevirdik ve karşımıza çıkan zata, trafonun civarındaki kurumuş otların tutuştuğunu, alevlerin yanı başındaki ağaçlandırılmış alana siraiyet ettiğini, yangının yayılmaya başladığını bildirdik. Telefon açtığımızda saatler 17.56’yı gösteriyordu.
KÜREĞİNİ ALAN VATANDAŞ YARDIMA KOŞTU
Bu arada yangının yayıldığını gören İş Bankalılar Sitesi görevlileri ve bazı vatandaşlar ellerinde küreklerle yangına müdahale etmeye başladılar. Bunların arasında ÇABA Yönetim Kurulu üyeleri de vardı. Sonuçta o alan için özellikle de bu yıl çok büyük emek vermiştik. Büyük ağaçlar tutuşmaya ve yangın artarak sürmeye başladığında, itfaiyenin nerede kaldığını sormak için yeniden telefona sarıldık. Bizim gibi yoldan geçenler de polisi ve itfaiyeyi aramaya başladılar. Aradan 15 dakika geçmesine ve büyük ağaçların da tutuşması üzerine bir bayan arabasıyla itfaiye’nin bulunduğu noktaya hareket etti.
O arada alanda sulama sistemi bulunan İş Bankalılar Sitesi suyu devreye soktu. Kimi yerde kazma ve küreklerle, kimi yerle su fışkırtarak yangını söndürmeye çalışıyorduk. Zaman ilerledikçe itfaiyeden umudumuzu kesmeye başladık. İtfaiyeyi getirmeye giden bayan, döndüğünde, itfaiyenin tüm kapılarının açık olduğunu, içeride de hiç kimsenin olmadığını söyledi. Yangını söndürmeye katılanlarla birlikte alevlerin önünü aldık. Peşinden soğutma için su sıkmaya devam ettik. Yangını 30 kadar ağacı kurban vererek söndürebildik.
Bu arada bir polis aracı geldi. İçindeki polislere itfaiyenin gelmediğini söyledik. Yangının nasıl çıktığını da bilemediğimizi belirttik.
İTFAİYENİN KOCA BİNASI BOMBOŞTU
Yangın tamamiyle kontrol altına alındıktan sonra arabamıza atlayıp itfaiyenin bulunduğu binaya gittik. Kapıda bir itfaiye aracı kuzu kuzu yatmaktaydı. İçeri girdiğimizde bir itfaiyecinin gazete okumakta olduğunu hayretler içinde gördük. Biraz da sertçe niçin yangına müdahale etmediklerini sorduk.
“Ben Çayyolu itfaiyesinden değilim, itfaiye birimlerini dolaşıp, günlük raporları toparlayıp merkeze ulaştırırım. Görevim bu. Burada da Çayyolu itfaiyesinin raporlarını alabilmek için arkadaşların işyerine dönmesini bekliyorum. Dışarıdaki Ranger arabayı kullanıyorum” dedi.
Çayyolu’nda itfaiye örgütü var, kapının önünde araç da var, ancak personel yok! Olacak iş değil! Fotoğraflarımızla durumu tespit ettikten sonra oradan ayrıdık.
Çayyolu’nun bir garip hali var. İtfaiyesi var, personeli yok; Karakolu var polisi yok!
O nedenle yangın falan çıkacak olursa, itfaiye gelir diye boşuna beklemeyin. Nasıl olsa, bir başka görevdeydik, deyivereceklerdir.
AKLIMIZA TAKILAN SORULAR
- Eğer gidilen yangın büyüktüyse o aracın Çayyolu itfaiye teşkilatının önünde ne işi vardı, niçin onu da müdahale için götürmediler?
- Bu durum personel eksikliğinden mi kaynaklanıyor?
- Yaşanan bu olumsuzluk konusunda belediyenin açıklamasını bizzat bekliyoruz! Bakalım hangı makul nedenlere dayandıracaklar?!
Çayyolu Haber Bülteni
Hiç yorum yok...