Kentin hak ve hukukunun korunması, saydamlık, katılım, hesap sorma ve hesap verme mekanizmalarının gelişmesi için kurulan kent konseylerinde Ankara’nın karnesi zayıf çıktı. Atılım Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Zafer Şahin’in araştırması Başkent’teki kent konseylerinin durumunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Kent konseylerinde belediye hakimiyetinin olduğunu kaydeden Şahin, şunları söyledi;
Yönetim katılımcı değil
“Kent kimliğine, kentlilik bilincine ve katılımcı kent yönetimine katkıları belirgin olan kent konseylerinin sayısı son yıllarda Ankara’da arttı. Ancak, ne yazık ki Ankara’daki kent konseylerinin katılımcı kent yönetiminin oluşumuna katkıları yok denecek kadar az.
Hülle ile STK kuruluyor
Ankara’da bulunan 19 kent konseyinden altısının başkanı doğrudan belediye başkanının kendisi. Dördünün başkanı belediye başkan vekili, üçünün başkanı belediye meclis üyesi, ikisinin başkanı belediye başkan yardımcısı. Üçünde kent konseyinin başkanının başkanı yok. Sadece bir tanesinde kent konseyi başkanı sivil toplum örgütü temsilcisi.
Yine bu kent konseylerinin yürütme kurullarına bakıldığında da ilginç sonuçlarla karşılaşılmaktadır. 19 kent konseyinden 14’ünde mevcut belediye yönetimlerinde siyasetçi ya da bürokrat olarak görev yapan kişiler yürütme kurullarında çoğunluğu oluşturuyor. Bunun için belediye bürokratlarına hülle sivil toplum örgütleri kurdurulması, belediye yönetimine yakın eski belediye meclis üyelerinin yürütme kuruluna üye kaydedilmesi gibi çeşitli yöntemler izleniyor.
Ankara’daki kent konseyleri belediyelerin bir uzantısı haline geldiği, konsey başkanları ve yürütme kurulu üyeleri belediye yönetiminden devşirme biçimde oluşturulduğu için de kentlilik bilincine, kent kimliğine ve kent yönetimine yeterince katkıda bulunamıyor.
Hiç yorum yok...