Büyükşehir Belediyesi Yasasına yapılan bir eklemenin kabul edilmesiyle, Yenimahalle’nin bazı semt ve mahallelerinin Çankaya ve Etimesgut Belediyelerine bağlanması üzerine bir basın açıklaması yapan Yenimahalle Belediye Başkanı Sn. Fethi Yaşar, Çayyolu ve Batıkent’in ilçe yapılmasını istemiş.
Bunun üzerine benzer bir açıklama da adı Çayyolu olan Platformdan gelmiş.
Sn.Yaşar’ ın ve Platformun bu açıklamalarından daha önce www.cayyolum.com’ da “Çayyolu Gönüllülerince” yayımlanan haber yorumda da esas olanın, Çayyolu’nun ilçe olması yolunda mücadele verilmesi olduğu vurgulanmıştı.
Bu açıklamalar ve yorum, ilk bakışta, Sn Yaşar ve Platform ile Çayyolu Gönüllülerin aynı düşüncede olduğu izlenimini verse de gerçekte bu, zahiri (yanıltıcı) bir görüntüdür.
Çünkü, Mevlana’nın deyişiyle, “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler.”
Yani, bir şeyi sadece söyleyenler değil, ona gönülden inananlar aynı yerde buluşurlar.
Oysa, Çayyolu Gönüllüleri, Çayyolu’nun ilçe olmasını en içten, en samimi duygularla savunurken, Çayyolu ve Batıkent semtlerinden gelen ilçe olma isteklerine, “Küçülmek, kaynağın da küçülmesi demek. Oysa şimdi biz Yenimahalle çapındaki büyük kaynağı hizmete aç bölgelere yoğunlaştırıyoruz. Küçülmenin anlamı yok.” diyerek karşı çıkan Sn. Yaşar’dan başkası, buna sessiz kalan da platformdan başkası değildir.
O halde bugün, Çayyolu’nun ilçe olmasını her zaman her ortamda savunanlarla aynı dili konuşsalar da bunun inandırıcılığının olmadığı çok açıktır!
Çayyolu ve Batıkentin ilçe olmasıyla ilgili olarak, dün “İlçe olma kararını Meclis verirse herkes saygı duyacak. Ama ben o bölgelerde sürekli geziyorum, vatandaştan böyle bir talep görmüyorum.” Diyen Sn. Yaşar’ın bugün,
“Eğer bölgenin bir düzenlemeye ihtiyacı olduğu düşünülüyorsa, Batıkent de Çayyolu da ilçe yapılsın. Bölgede yaşayan vatandaşların bu yönde isteklerinin olduğunu biliyoruz. Ben dönemimde belediye saraylarını inşa ettirdim. Halkın isteğini yerin getirsinler. Halkla en fazla diyaloğu olan bir yerel yönetici olarak söylüyorum ki o zaman bölgedeki vatandaşlara hizmet etmiş olurlar. O zaman benim de söyleyecek bir sözüm olmaz." Demesi ne kadar samimidir?
Unutulmamalıdır ki, doğru tektir ve her zaman doğrudur, ona koşulara göre farklı anlamlar yüklemeye kalkmak sadece ve sadece kendinizi aldatmak olur.
Çayyolu’nu ilçe olmasını savunmak doğrudur, bunu halk dün de istiyordu bugün de istemektedir.
Doğru buyken, işiniz geldiğinde halk istemiyor, işinize geldiğinde halk istiyor diyerek duruş sergilemek, sizin ne kadar samimi olduğunuzun göstergesi olmaktan başka bir anlam ifade etmeyecektir.
İşte bu nedenlerledir ki, Sn.Yaşar ve platform bugün, Çayyolu Gönüllülerinin her daim dile getirdiklerini tekrarlayarak, onlarla aynı çizgide görünseler de, bu sadece suni bir “görüntü” olmaktan öteye gidememektedir!
Çayyolu’nun ilçe olması konjonktüre göre bir öyle bir böyle konuşularak değil, koşullar ne olursa olsun, inanarak gönülden savunarak sağlanabilir!
Önce buna inanmak, bu inanç yoksa da işi inananlara bırakmak, onlara saygı duymak gerekir!
“Demir tavında dövülür”, bu gerçeği unutanlar, kaybetmeye mahkumdur!
Aslında, ne Sn. Yaşar’ ın ne de onun, Çayyolu’nun ilçe olması “küçülmek olur” şeklindeki açıklamalarından sonra “kuruluş amaçlarını” unutanların, bu konuda tek laf etmeyip, tek satır yazmayanların bugün yapacakları en anlamlı şey susmak olmalıdır!
Bazen susmak da bir erdemdir!.
Çayyolu Gönüllüleri
Hiç yorum yok...