Bin dokuzyüz yirmiikilerin Ankarası. Mustafa Kemal büyük özveriyle çalışıyor. Her sabah Çankaya Köşkü’nden çıkıp Büyük Millet Meclisi’ne giderken o yolda sadece tek bir iğde ağacı var. Bir tek!
Mustafa Kemal o ağacın önünden geçerken her sabah... Ve dönüşte hemen hemen her akşam... Yanında kim varsa ona, ne konuşuyorlarsa sözü kesip;
“Bak,” diyor “bak bu benim iğde ağacım!”
Sonra bir gün, gene beraber olduğu bir dostuna ağacı göstermek için otomobilin penceresine uzandığında Mustafa Kemal gözlerine inanamıyor. Çünkü iğde ağacı yerinde yok.
Hemen otomobili durdurup iniyor yol üstünde çalışan işçilere doğru hızla yürüyor ve
“Çocuklar” diyor. “Buradaki ağaca ne yaptınız?”
İşçilerden biri
“Kestik efendim” diyor. “Yolu genişletmek için. Mühendis beyler emretti.”
Mustafa Kemal hüzünlü bir yüzle arabasına dönüyor, yüzünü elleriyle kapatıyor ve çocuklar gibi içtenlikle ağlıyor.
“Ama o benim ağacımdı...”
YORUMSUZ
Hiç yorum yok...