Atatürk, AOÇ’yi Gökçek yağmalasın diye mi kurdu

ATATÜRK Orman Çiftliği’nin altı üstüne getirildi. Binlerce ağaç kesiliyor-sökülüyor yollar açılıyor, kavşaklar,alt üst geçitler yapılıyor.

Birinci derecenin de üzerinde özel sit alanı iken derecesi düşürülüp belediyeye devredilen AOÇ, aslına uygun yenileme yerine aslından eser almayacak şekilde değiştiriliyor. En iyi yerine ‘çakma’ Başkanlık Sarayı (Beyaz Saray) yapılacak. Kanı o ki, değiştirilmede bu yapının rolü büyük. Marşandiz geçidi yıkıldı, yerine yenisi yapılıyor. Bağlantı yolları ormanlık alanlardan, askeri bölgelerden geçirildi.

Anadolu Bulvarı genişletme çalışması, tren yolu hemzemin geçidinin üst geçide dönüşmesi ve bağlantıları ile doğu batı istikametinde çiftliği ‘karnını yararak’ ikiye ayıran yol çalışması derken imar için zemin hazırlanıyor. Atamızın emaneti, ‘Başkanlık Sarayı’ bahanesiyle tekrar küçültülüyor. Ağaçları iş makinaları söküyor ölen kökleri iç acıtıyor. Çiftlik, toz toprak içinde savaş alanı gibi...Hatip Çayı sözde ıslah ediliyor. Doğal hale getirmek yerine kenarına taş duvar örülüyor. Batılı ülkeler, böyle dere ve çayları doğal su yolları yapıp, kenarına tekne evler bağlayarak yaşam alanı yapıyorlar. Su ile insan arasına duvar örmüyorlar. Herkes seyrediyor, ”Ne oluyor ne yapıyorsunuz?” diyen yok! Mesela, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) neden tepkisiz? Şimdi değilse ne zaman?! Sadece ‘düşünmek’ suretiyle mi oluyor bu işler.

AOÇ, elden çıkıyor, seyretmek ‘değişimi’ güçlü kılıyor...
Yalçın CİNMEN