Evet, burası Çayyolu Platformu ve artık 140 m2’lik bir daireye sığamaz hale geldik. Böyle olacağını da yıllarca önceden gördük. Bölgenin büyük bir kültür merkezine ihtiyacı olduğunu defalarca dile getirdik, birilerine bunun gerekliliğini anlatmaya çalıştık. Anlamadılar ya da anlamak istemediler.

Bu fotoğrafların çekildiği gün 7 Kasım 2006. Salonda Çağdaş Eğitime Destek Derneği toplantı halinde. Bir odada Tüketici Hakları Derneği çalışmalarını sürdürüyor. Öte yanda ADD’den bir komisyon iletişim ve halkla ilişkiler konulu bir bilgilendirme yürütüyor. Büyük odada ise ebru kursu ve ardı arkası kesilmeyen ziyaretçiler var...

Perşembe günlerini özellikle boşalttık. Her ayın ilk perşembe günü öğleden sonra salonda Danışma Kurulu Toplantısı yapılıyor. Çayyolu Platformu’nun kırk danışmanı o gün toplanıyor ve gelişmeleri değerlendirerek çalışmalara yön vermeye çabalıyor... İkinci, üçüncü ve dördüncü perşembe günü ise konferans, panel ve tartışma şeklinde eğitim çalışmaları yapılıyor. Diğer günler özellikle cumartesi ve pazar günleri yoğun bir biçimde kurslar ve dernek çalışmaları sürüyor...

Kurslarda da geçen yıla göre yoğunluk yaşıyoruz. Bazı kurslar hem hafta içi, hem de hafta sonu veriliyor. Bu yıl özellikle gitarda üç sınıf oluşturuldu. Saz kursları haftada iki saat... Ebru hakeza öyle... Şimdi düşünün, bu kurslar bir kültür merkezinde, rahat bir ortamda yapılsaydı ne kadar iyi olurdu...

Belediyelerden önce kültür merkezi istedik, olmadı. Sonra arsa istedik; üzerini yaptırabilecek birilerini bulduk, hatta arsa verecek biri çıktı, (verilecek arsanın belediye üzerinden geçmesi gerekiyordu) randevu bile vermediler. Bugün biliyoruz ki, eğer biri çıkıp da bize arsa bağışlasa, bir diğeri üzerine bina yapacak olsa ya projemizi onaylamazlar ya da iskan izni vermezler... Çok değil az kaldı, sıkın dişinizi, gelip bizden oy isteyecekler. Biz de o zaman mahkemenin kadıya mülk olmadığını güzel güzel anlatacağız...