4 Temmuz’da Çayyolu’nda ilginç bir olay yaşandı. Hukukçu Dostlar Sitesi eteklerinde çıkan yangına itfaiye başka bir olaya gittiği için müdahale edemedi. İlginçtir, Çayyolu itfaiye biriminde 3 personele karşın, 3 araç bulunuyor…

Bu konuyla ilgili Nejat Kumbasar’ın anıları arasından birini aldık.

İşte biz böyleyiz!

İŞTE O ANI

“Gene belediye teftişlerinden birindeyim. Belediyenin önünde pırıl pırıl kırmızı renkli, belediyenin adı üzerinde yazılı, yepyeni bir itfaiye aracı duruyor. Ancak yaptığım kısa bir araştırmada; belediyede ne itfaiye şoförü kadrosu, ne de itfaiye erleri kadrolarının olmadığını tespit ettim ve anladım. Çünkü İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünden kadroların halen gelmediğinden iş yapamayacak durumda olan bir belediye idaresi ile karşılaştım. Bunun tam tersi benzer diğer bir kasaba belediyesinde ise dışarıda üniformalı  10 kişinin üstünde bir güruh itfaiye personeli, bomboş oturmakta fiyakalarından geçilememekte olduğunu gördüm ve tespit ettim. Bu sefer de itfaiye aracının alımı için İçişleri Bakanlığından halen izin gelmediği anlaşıldı. Denetim elemanlığımca yapılacak tek şey durumu Genel Müdürlüğe bildirmekti. Orası da, kadroların ve araç satın alım izninin gerçekleştirilemediğinden yapacakları bir hususun olmadığını söylüyor, ben de gelecek bütçe döneminde durumların düzeleceğini bildirmekten başka bir yol olmadığı sonucuna ulaşıyorum.

İşte yıllarca belediyeler bu şekilde merkezi idare ile ilişki kuramadan, kursa da mevzuat hazretleri nedenleriyle trajik komik durumlarla karşılaşarak hizmet vermeye çalıştılar.  Sanırım norm kadrolarla bu durumlar sona ermiştir.

Artık belediyeler kadro konusunda ve hizmet alımlarında özerk olmalı, Belediye Meclislerinin alacağı kararlarla yerinden idare edilmelidirler.Nasıl vatandaş verdiği oylarla hükümetlerin kurulmasına az da olsa karar verebiliyorsa ve sonuçlarına itirazsız katlanıyorsa, bundan böyle yerel yönetimler de kendi meclislerince yönetilmeli, merkezi idarenin otoritesinden, vesayetinden kurtulmalıdır.

Her toplum (Ülke) ve her yerel idare (Belediye) layık olduğu kişilerce yönetilir !!! Topluma, beldeye hizmette yetersizler, başarısızlar  veya yeterliler, başarılılar o yerin seçmenlerince taktir edilmeli oy verilmemeli yada oy verilmelidir. 

 Tabiatıyla gerçek bir Ulusal ve Yerel Seçim Yasası ile Çağdaş bir Siyasi Partiler Yasası ayrıca da şeffaf bir Yüksek Seçim Kurulu oluşturulmalı, seçimlerde hile ve bilgisayarda yapılabilecek üçkağıtların önceden tedbirini almış, adaylarda belli bir dürüstlükle beraber ön seçim sonucu aday olabilme, seçmene tercihli oy verebilme imkanı veren bir sistem sağlanmalıdır. Yoksa seçim yapmanın bir anlamı da yoktur…”

Nejad KUMBASAR SBF 1976, İçişleri Bakanlığı E. Başkontrolörü