Bir zamanlar Çayyolu’nu ilçe yapabilmek için TBMM’ye gidip Ankara milletvekilleriyle görüştük. Bazı dernek başkanları, site yöneticileri ve bölge köylüleri ile bir grup oluşturup, Meclis’e gittik. TBMM içinde koşuştururken, Kazan köylüleriyle karşılaştık. Onlarla bizim köylüler kucaklaştılar, hal hatır sordular. Kazan köylüleri, "Sizin köylere Hızır Aleyyisselam geldi. Tarlalarınız arsaya, arsalarınız apartmana döndü. Bu binaların yarısı da sizin oldu. Zengin oldunuz gitti" dediler.

Şimdi aynı şey Ankara Hekimler Sitesi için sözkonusu. Ankaralı hekimler bir araya gelip Çayyolu’nda yıllar önce bir site kurmuşlar. Sitenin arka kısmına da bir çarşı yaptırmışlar. Dağın başındaki çarşıda ne iş olur ki; ne gelen olmuş, ne de giden. Tutmuşlar, site görevlilerine iğreti bir-iki konut çıkarmışlar, projeyi bozmadan. Yıllar boyu da bina dökülegelmiş. Kimi yerlerde pencere bile yok!

Geçenlerde Yenimahalle Belediyesi, Gazi Üniversitesi ile birlikte Çayyolu’na bir poliklinik açmak üzere protokol imzaladılar. Bu arada anne ve babaları Kezban-Hüseyin Mercan adına bir sağlık ocağı yaptırmak isteyen Selahattin ve Seyfettin Mercan isimli hayırsever dostlarımızı biz Yenimahalle Belediye Başkanı ile tanıştırdık. Sağlık ocağının özellikle Yaşamkent’in ihtiyacı olduğunu da vurguladık.

Sonuçta İmar, Yaşamkent bölgesinde her iki projeye de yer gösterdi ve anlaşma sağlandı. Neresini mi, Ankara Hekimköy Sitesi’nin metruk çarşısının yanıbaşını.

Bildiğimiz kadarıyla sitede yaşayanların ortak malı olan çarşı şimdi oraya gelir kapısı oluverecek. Site sakinleri aidat ödemek bir yana, belki de oluşan gelirden pay bile alabilecekler...