Melih Gökçek, suları gereksiz yere harcayanlara, kapısının önünde halı yıkayanlara, otomobilini suyla temizleyenlere, hortumla bahçe sulayanlara ceza üzerine ceza uyguluyor. Bir zahmet, Alacaatlı Köyü camiine bir uğrayıp da yukarıdaki şadrıvanı bir görse herhalde çıldırır. Şadrıvanın sekiz çeşmesi var. Su gürül gürül akıyor, muslukları yok.
Bir kenarda oturan dini bütünlere sorduk; “Akan su nereye gidiyor?”... “Aşağıdaki bahçelere” dediler. Ankara’da yaşanan su sıkıntısını, suyun katresinin ziyan edilmemesi gerektiğini anlatmaya çalıştık ama pek başarılı olduğumuz söylenemez.
İnşaat malzemesi satılan yeri işaret edip, “Gelin şuradan musluk alıp taktıralım, suya yazık oluyor” tezimiz de tutmadı. Musluk takıldığında su boruları patlıyormuş(!)...
Akan suyun nereye gittiğini araştırdık. Bu kıymetli suyun olduğu gibi Çayyolu’nun deresine aktığını öğrendik.
Hiç yorum yok...