Mamak Cengiz Topel Mahallesi’nde yaşanan toprak kaymasının ardından Pursaklar’daki TOKİ konutlarına yerleştirilen Metin-Yeliz Ateş çiftine yönelik baskılar sürüyor. Yeliz Ateş dün Cumhuriyet Ankara’yı arayarak “Gazeteci” olduğunu söyleyen 3 kişinin evine geldiğini söyledi. Ateş, gelenlerin çıkan haberleri zorla yalanlatmaya çalıştıklarını anlattı.

Gecekondularından taşındıktan sonra TOKİ konutlarında daha zor bir hayatla karılaşan ailenin haberinin Cumhuriyet Ankara’da çıkması tepki çekmişti.

Çıkan ilk haberin ardından belediyeden aradığını söyleyen biri aileden haberi yalanlamasını ve “Melih ve Nevin Gökçek’e minnettarız, bize yardım ettiler” şeklinde demeç vermelerini istemişti. Aile “Bizi evden atarlar mı?” korkusu yaşıyordu.

Dün “Heyelanzedeye taciz” başlıklı ikinci haberin yayımlanmasının ardından Ateş ailesine bu sefer de basın aracılığıyla baskı yapıldığı öğrenildi.

Gelişmeleri Cumhuriyet Ankara’ya anında haber veren Yeliz Ateş aralarında geçen diyologları ve yapılan baskıyı şöyle anlattı:

“Biri gazeteci üç kişi yarıma doğru eve geldiler. İki kişi de belediyeden olmalı. Ellerinde Cumhuriyet’in bilgisayardan çıkartma fotokopileri vardı. ‘Bunların yazdığı haber doğru mu, siz mi söylediniz, onlar mı geldi?’ diye sordular. Ben de ‘Biz kendimiz anlattık, hepsi doğru, içimi döktüm resmen, çünkü biz kandırıldık mı, aldatıldık mı ne oldu bilemedik’ dedim. ‘Nasıl yani?’ dedi. Ben de ‘Buraya bizi oturttular. Sonra ne gelen ne giden oldu. Verilen sözler tutulmadı. Melih Gökçek televizyonda farklı konuşmuştu. Bende hepsini söyledim. Oğlum okula gidemiyor, para cezası gelecek, hastaneye gidemiyoruz’ dedim. Sonra bana sizin gazeteyi göstererek, ‘Bu gazeteyi oku bakalım hiç yanlış yok mu? Düzgün bak’ dediler. Ben onlara da size söylediklerimi aynen söyledim ama yazmadılar. Çünkü belli, gelenler Nevin ve Melih Gökçek’i destekliyor. Sıkıştırmaya çalıştılar. Israrla ‘Hepsi mi doğru, hiç mi abartı yok?’ diye sordular. “İyi bak, kendileri abartmış olmasın’ diyorlar. Ben de ısrarla doğru olduğunu söyleğince haber yapamadan kalkıp gittiler. Numaramı istediler verdim. Bu söylediklerimin hiçbirini de yazmadılar!”

İKLİM ÖNGEL 
(Cumhuriyet)