Uzman görüşleri; "Gazi üniversitesi basın açıklamasında iddia edildiği gibi; bu ulaşım planı mevcut durumu belgeleyen masumane bir çalışma olamaz." diyor. Üniversitenin basın açıklamasını çelişkili buluyor. İçinde ”PLAN” kelimesi varsa, bu projeksiyonlandırılmış bir geleceğin mekansal kararlarını oluşturan teknik ve hukuki açıdan yasal bir altlık demektir. Yani mahkemeler için bağlayıcıdır.
AUAP 2038 Projesi olmasa "planların kademeli birlikteliği" kuralı gereği; Melih Gökçek’in mevcut alt ölçekli tüm projeleri (ODTÜ yolu, AOÇ,Tema park, teleferik .. vb..) hukuken bir “üst nazım imar” planına referans vermediğinden dolayı hukuki açıdan ”yok hükmüne” girer. Şu anda noktasal ölçekte devam eden çalışmalar hiç bir üst nazım plana işli değildir. Yasal zorunluluk olan bir de buna daha öncesinden yapılması gereken üst ölçekli bölgesel "Ankara ili stratejik plan" çalışmasının eksikliğini de ekleyebiliriz.
Acaba Gökçek; 2013 yılında başlanan ve 2014 yılı şubat ayında bitmesi gereken fiziki plan çalışmanın bitmesini neden beklemedi.Gökçek, AUAP 2038 Projesinin önünden gidiyor… ve yol fatihi olarak zaten kafasındaki planı uyguluyor. Yani istim arkadan gelsin mantığı.
İlk kez ele geçen ve “basım tarihi” üzerinde belirtilmeyen broşürün incelenmesinde;
a) ”Plan yapımı müellif heyeti” yerine “icra heyeti” tanımının yapılması, acaba hangi planın “icrası” sorusunu akıllara getiriyor.
b) Broşürün konu alt başlıkları içeriği ve yöntemi incelendiğinde; mevcut durumu resmeden bir “trafik etüdü” işi olduğunu buradan bir ulaşım ana planı ve iddia edildiği gibi buradan da “1/25.000 1/50.000 ölçekli nazım çevre düzeni planı gibi bir sonuç ürünün çıkmayacağı mutlaktır. Dolayısıyla, çalışmanın adı ve içeriğinde teknik açıdan bir sorun var?
c) 2013 yılı şubat ayında başlayan mekan planlaması çalışmasının 2014 şubat ayında bitecek ve 1 yıllık bir protokol hükmü olduğu anlaşılmaktadır.Bu süre zarfında üst ölçekli yeni bir kentsel makraform plan çalışmasının yapılması imkansızdır. Teknik ve bilimsel açıdan mutlak bir başarısızlık halidir. Plancılardan oluşan akademik personelin çoğunun projeye destek vermediği de düşünülürse müellif imzası sorunu kapıda.
d) “Önce ulaşım planı, sonra nazım imar planı” yaklaşımı diye bir şey olamaz. Bu iki alan aslında tek bir kalemde ve bütüncü bir yöntem ile ele alınması gereken “tek bir proje çalışması” dır.!
Kaldı ki; belediye yol inşaatı çalışmalarının söz konusu proje çalışmalarının önünde gitmesi, ve Ankara Büyük şehir belediyesi tarafından bu plan çalışmasının bitmesinin beklenmemesi ve ANKARA ili strateji planının hazırlanmadığı da düşünülürse; söz konusu planın “ısmarlama” ve piyasa işi olduğu yönündeki uzmanların iddia ve eleştirileri ile de desteklenmektedir.
Projeyi alan fakültede; “ulaşım planlamasının” üç kredilik ve ders notu bile olmadan işlediği ve ”ulaşım proje atölyesi” nin bile olmaması da ayrı bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Peki Kim bu esrarengiz “Zübeyde Duman” ?
Bu tartışmalar sosyal medyada ve basında sürerken “Zübeyde duman” isimli bir kişinin Tahir hocaya yönelik neden 2011 yılında bu projeyle ilgili bir yazı yazmadın demesi bize biraz manidar geldi.
Bu tartışmalar olurken; Zübeyde hanım sosyal medyada Tahir Çalgüner hocanın bu plan ile ilgili eleştirel yazılarına neden 2013 tarihinde başladığın neden 2011 yılında yazmadığını ısrarlı bir şekilde sorması dikkatimizden kaçmadı.
Konu ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz Çalgüner ise; ”ANKARA kenti yakın çevresi ULAŞIM Planı çalışmasının” 2013 yılı başında başladığını öncesi olmayan sıfır bir proje olduğunu söyledi. Zübeyde Duman hanım kızımızı bir akşam yemeğe davet ettim ayrıntıları yemekte konuşalım dedim. Ama teklifime bir cevap gelmedi. Ben de o yemekte ”neden 2038 ?” diye kendisine sormayı düşünmüştüm” dedi.
Bu arada sosyal medyada, bu esrarlı kişinin yani Zübeyde’nin aslında sanal bir tetikçi yada ilgili planın işveren kurumun 2038 Ankara maskotu olabileceği de söyleniyor.
Kemalistler.org
Hiç yorum yok...