Ankara Valisi Alâaddin Yüksel’in Başkanlığında düzenlenen toplantıya Vali Yardımcıları Mehmet Kurt ve Dr. Ahmet Şahin Özcan, Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek; Ankara Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezleri Müdürleri; Hacettepe Üniversitesi Doğal Afetler Araştırma ve Uygulama Merkezi ve ODTÜ Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürleri ile Bilim Adamları, Öğretim Üyeleri, İl Afet ve Acil Durum Müdürü Ömer Akbaş, İl Çevre ve Şehircilik Müdürü Kasım Kayıhan, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Fatih Söyler, Jeofizik Mühendisleri Odası Temsilcisi Teknik Başkan Murat Akbaş, İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Başkanı Nevzat Ersan, Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Serhan Soner ile deprem uzmanları katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Ankara Valisi Alâaddin Yüksel “Topraklarının %66’sı ve nüfusunun ise büyük bir bölümü çeşitli derecelerde deprem etkisi altında olan ülkemizde, sonuçları her defasında hepimiz için gözyaşı ve acı olan deprem afetini, toplumsal ve ekonomik kayıpları dahil, tüm sonuçları itibariyle değerlendirdiğimizde; savsaklamadan, göz ardı etmeden, unutmadan, çok ivedi ve ciddi tedbirler alınmasının zarureti artık özellikle Van örneğinden sonra tartışılmayacak kadar açıktır. Can ve mal kayıplarımızın ötesinde milli hâsıla içerisindeki gelir kayıpları ve en önemlisi giderek toplumsal moral değerlerimizin de kaybedilmesinin; sadece deprem ve sonrası için değil, geleceğimiz bakımından da çok önemli tehditler oluşturduğuna artık tereddüt bulunmamaktadır.”dedi.
Geçmişten günümüze Anadolu topraklarında meydana gelen depremlerle ilgili bilgiler veren Vali Yüksel “1900 yıllarından itibaren Anadolu topraklarında, takriben 100 yılı aşkın sürede; 200 civarında büyüklü-küçüklü, maalesef can ve mal kayıplarına yol açan depremlerin meydana geldiği görülmektedir. Yani yılda ortalama 2 deprem. Bu süre zarfında son Van depremi ile birlikte 100.000 üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve 200.000’in üzerinde vatandaşımız da yaralanmıştır. 600.000 konut yıkılmış veya kullanılamaz hale gelmiştir.”dedi.
Ankara’nın gerek coğrafi gerek jeolojik konumu itibariyle, ne tarihte ne de yakın geçmişte, hiçbir zaman büyük bir depremin merkez üssü olmadığını söyleyen Vali Yüksel “Ankara’nın 100-120 km. kuzeyinde yer alan ve ülkemizin en aktif fay zonlarından biri olan Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun batı uzantısındaki depremlerle kentin 90-100 km. güneydoğusundaki Kırşehir-Keskin Fay Zonu’ndaki depremlerden önemli ölçüde etkilendiğini; en son Aralık 2007 içerisinde Ankara’nın 15-20 km. güneydoğusunda yer alan Bala ilçesinde oluşan orta büyüklükteki depremlerin de Ankara’da oldukça şiddetli hissedildiğini; bu durumda Ankara’nın, 20-70 km.lik uzaklıklar içinde oluşacak büyük (M>7.0) depremlerin etkisi altında kalabilen bir kent olarak tanımlanabileceğini” dile getirdi.
Vali Yüksel konuşmasının devamında, yakın geçmişte yaşanan depremlere ve onların verdiği hasarlara ilişkin bilgiler de vererek “1938 Kırşehir-Keskin depremi 6.6 büyüklüğünde gerçekleşmiş ve yapılarda çatlama ve baca yıkılmalarına neden olmuştur. 1944 Bolu-Gerede depremi ise 7.2 büyüklüğünde olup 125 ölü, 158 yaralı, 1450 yıkık ve 2716 hasarlı yapı 1829 hayvan kaybı olarak belirlenmiştir. Ankara İli büyük bir bölümü itibariyle Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’nda 4. derece deprem bölgesinde yer almakla birlikte, kuzey ve doğusundaki bazı ilçeleri 3.,2. ve hatta 1. derece deprem bölgelerine girmektedir. ”dedi.
Vali Yüksel “Şimdi bu sonuçlara bakarak ne yapacağız? Bu coğrafya bizim coğrafyamız. Bu vatan bizim vatanımız, anayurdumuz. Buradan bir yere gidebilir miyiz? Şimdi yapılması gereken; Ankara’da afet yönetimi çalışmalarına derhal başlamalıyız. Özellikle yerleşme ve yapılaşma süreçlerinin yeniden düzenlenmesi ile imar ve yapı sisteminin ‘risk yönetimi’ni de içerecek biçimde yenilenmesi zarureti açıktır.”dedi.
Vali Yüksel konuşmasının sonunda, özellikle yerleşme ve yapılaşma süreçlerinin yeniden düzenlenmesi ile imar ve yapı sisteminin risk yönetiminin de mutlaka yenilenmesi zaruretini dile getirerek; Ankara Deprem Stratejisi ve Eylem Planı’nı ivedilikle hazırlamak ve uygulamaya hazır hale getirmek görevimiz olmalıdır.” dedi.
Toplantıda;
Ankara İl Afet Müdürlüğünce; Ankara’nın mevcut deprem risk durumu ve yakın geçmişte yaşanan depremler,
İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünce; Ankara’daki kamu bina stokunun deprem riski açısından durumları ve bu konuda yapılan çalışmalar,
Büyükşehir Belediye Başkanlığınca; Ankara’nın imar planı ruhsatlı/ruhsatsız yapı stoku deprem riskine göre bu yapıların durumları ile bu konuda yapılan çalışmalar,
Üniversitelerin deprem araştırma ve uygulama merkezleri, mesleki kuruluşlar ve odalar tarafından sunulan öneriler ve değerlendirmeler sunum eşliğinde açıklandı.
Toplantı sonunda; Ankara İli Deprem Stratejisi ve Eylem Planı (2012-2023) hazırlıklarına esas olmak üzere alt çalışma grupları oluşturulması ve hazırlıklara hemen başlanmasına karar verildi.
UYGULANACAK MI?
Van depremlerinden sonra etekleri tutuşan bürokrat ve siyasiler hemen her ilde deprem komisyonları oluşturup çalışmaya başlamak istiyorlar. Bu sebeple de geçen hafta Ankara valisi başkanlığında bir toplantı yapıldı. Bu toplantı sonucunda Ankara’nın depremselliği ve deprem strateji planı hazırlanması için bir komisyon kurularak çalışmalara başlanması kararlaştırıldı. Bu toplantı ve komisyon kararı ile ilgili ayrıntılara valiliğin web sayfasından aşağıda verdiğim link üzerinden ulaşabilirsin.... bakalım bu komisyon gerçekten çalışıp Ankara için bir şeyler yapacak mı yoksa Van depremi unutulduktan sonra bu komisyonda atıl vaziyette mi kalacak... zaman gösterecek...
Hiç yorum yok...