Elbette anayasa otoritesi değilim. Ama, yapılacak anayasa ile idare edilecek birisi olarak benimde bir katkımın olmasını isterim. Bu nedenle de bu güne kadar  bu konuda bir çok yazı yazdım. Yazılarımda eleştirilerim de oldu, katkılarım da.

Kaldı ki, benim gibi o kadar çok kişi yazdı ki!

Ama halâ “imam bildiğini okumaya devam ediyor.”

Beyler, türbinlere oynamayı bırakın.

Sizler anayasayı tamamen mi değişeceksiniz, yoksa uzlaşılan maddelerini mi eskiden yapıldığı gibi değişeceksiniz?

Şayet tamamen yeni bir anayasa yapacaksanız, öyle 10-15 kişiyle bu iş olmaz. Bu milletle alay etmek, yüce Meclis’in vaktini öldürmek olur. Sizler orada aldığınız maaşın ve ünvanın hakkını vermelisiniz. Şov yaparak bu hak ödenmez.

Sayın Meclis Başkanı’nın son açıklamasına göre; “en geniş katılımla anayasa değişikliği yapılması gerekiyor”muş.

Yıllardır yazdığım da bu idi.

Diğer konu; yapılacak anayasanın 50 maddeyi geçmemesi, bir diğeri de fikrini beğenseniz de beğenmeseniz de hem hukukçu olup, hem de Anayasa Mahkemesi Başkanlığı yapmış kişilerin de görüşlerine başvurmak. Bunlar o kadar zor mu?

Şu yumruk kadar ülke olan Kıbrıs Rum Yönetimi, ulusalını ilgilendiren bir konudaki toplantıya; hem parti içi muhalifini, hem de parti dışı muhalifini alarak katılıyor. Bunlar kadar da mı bir birimize tahammülsüzüz?

Ama bu gün hukukçu olmayan ve 2 oyla Anayasa Mahkemesi Başkanı seçilmiş olan Sayın Kılıç’a adeta biat edercesine görüşlerine önem veriliyor da diğerlerine neden “tuu kaka” ediliyor?

Eldeki mevzuatımız gereği sayın Kılıç’ın orada bulunuşunu veya bulunuş şeklini eleştirmiyorum. Bir durum tespiti yapıyorum.

Şayet birbirimize bu günlerde bile katlanamıyorsak, bu günlerden daha kötüsünü de düşünemiyorum.

Şu Van, Erciş’te olanlar ve sonrasının dönüm noktası olmasını diliyor, istiyor ve bekliyorum. Zira birbirimizi ne kadar çok seviyor muşuz meğer. Bu örnekler çoğaltılmalıdır. Zira ölen PKK’lının evine taziye ziyaretine gelenlerin Türk Bayrağı altında görevlerini yapmış olmaları ise başka bir mutluluk konusu.

Gelin bu asgari müşterekleri çoğaltalım. Ama başta, Anayasamızdan başlayalım.